Geçen yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde çevrimiçi olarak açılan NATO’ya ve Savaşa Karşı Sergi’nin kataloğu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sergiye katılan yüze yakın sanatçının birer eserine yer veren kataloğun öncelikle sanatçılara ulaştırılması ve THTM dostlarıyla paylaşılması planlanıyor.

Sergi, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM) NATO’ya Karşı Göreve kampanyası kapsamında çok sayıda kentte halkla buluşmuştu. THTM’nin İstanbul’dan Adana İncirlik Üssü’ne yürüyüşü sırasında, birçok kentin meydanlarında ve kültür sanat mekanlarında açılmıştı. Uğradığı yerleşimlerin sanatçılarının da katılımıyla gezici ve büyüyen bir sergi özelliği kazanmıştı.

Sergi sanatçıların katılımıyla gezmeye, büyümeye devam ederken yayınlanan bu katalog, ortaya çıkan birikimi ileriye taşıma ve tarihsel seferberliği belgeleme amacı taşıyor. Sergide yer alan resim ve karikatürler, bağımsızlık için NATO’dan kurtulmak, barış için emperyalizme karşı mücadele etmek, insanlığın ve emeğin değerleriyle direnmek fikirlerini işliyor.

NATO’ya karşı mücadele sürerken sanatçıların görevleri

Sergi kataloğunun bu hafta yayınlanmasının özel bir anlamı da var. Sergi Komitesi, Antalya’da NATO Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısı’na devlet ev sahipliği yaparken Türkiye’de sanatçıların ve halkın NATO’ya karşı büyüyen bir tepki duyduğunu hatırlatmak istediklerini açıkladı.

Kataloğun tanıtımında, şunlar söyleniyor:

“Günümüzde sanatçı ne kadar suya sabuna dokunmazsa o kadar ‘örnek sanatçı’, sanat ise ne kadar siyasetten arınmış olursa o kadar “iyi sanat’ kabul ediliyor. Sergi, bunun aksini kanıtlıyor: Sanatsal yaratıcılık, emperyalizme ve savaşa karşı aydınlanmacı, yurtsever ve emekten yana bir siyasi duruştan güç alarak gelişiyor. Sanatçının bireyci olanının makbul olduğu, birlikte hareket etme kültürünün arkaik bir davranışa dönüştüğü ve rekabetin en çirkin haline büründüğü sanat alanı, ancak böyle nefes alabilir. Sergideki her eser, sanatçıların toplumdan aldığı sahici ve samimi duygularla bize nefes aldırıyor. NATO’ya ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmek herkesin olduğu kadar sanatçının da görevi. Liberal ideolojinin ilerici değerleri çürüttüğü bu dönemde rekabeti değil kolektif ruhu örgütleyerek sergilenen karşı duruş umut veriyor. Elbette bu ses propagandiftir, siyasaldır ve aynı zamanda estetik bir dile sahiptir.”

‘Eşitlikten ve aydınlıktan yana mücadele mutlaka sonuç verecektir’

NATO’ya ve Savaşa Karşı Sergi Kataloğu’na Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Sözcüsü Oğuz Oyan bir giriş yazısı yazdı. Yazısında Oyan, Sergi’nin hikayesini şöyle anlatıyor:

“Ağustos 2024 gibi geç bir tarihte sanatçılara yapılan ‘NATO’ya ve savaşa karşı kaleminle, boyanla, fırçanla ses ver!’ çağrısına, Türkiye’nin dört bir yanından yaratıcı eller ve bağımsızlıkçı yürekler hızla yanıt verdiler. Böylece henüz 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bu çok anlamlı sergi çevrimiçi olarak başlatılabildi. Bu kadar kısa sürede, üstelik ülke dışından katılımlara da açık bir biçimde çok sayıda ressam, karikatürcü ve grafikerin muhteşem bir dayanışma ruhuyla ve eserleriyle katkı verdiği NATO’ya ve Savaşa Karşı Sergi’nin, yürüyüş boyunca zenginleşerek kitlelerle buluşması sağlandı.”

Serginin yurtdışında da açılışlar yapmaya başladığından söz eden Oyan, Şubat 2025’te NATO’nun Münih Güvenlik Konferansı sırasında Münih’teki açılışın simgesel bir protesto gösterisi anlamı taşıdığına vurgu yapıyor. 

Oyan ayrıca THTM’nin çağrısının ulaştığı Filistinli sanatçıların oluşturduğu Filistin Halkı Direniyor Sergisi’ne değiniyor.  Bu özel serginin direnen halklarla dayanışmak amacıyla NATO’ya ve Savaşa Karşı Sergi’nin çevrimiçi sayfasında ziyarete açıldığını hatırlatıyor. 

Yazısının sonunda Oğuz Oyan, “Soykırımlara, katliamlara karşı canı pahasına direnen halkların mücadelesine destek veren sanatçıların eşitlikten ve aydınlıktan yana mücadeleleri mutlaka sonuç verecektir” diyor.

TKP’den NATO’nun Antalya’daki toplantısı öncesi açıklama: ‘Hoş gelmediniz!’