NATO Genel Sekteri ve 32 ülkeden Dışişleri Bakanları yarın Antalya'da düzenlenecek bir toplantıda bir araya gelecek. Buluşma öncesi açıklama yayımlayan TKP, "Bombalarınız, üsleriniz, ajanlarınız, işbirlikçilerinizle hepinizi def edeceğiz" dedi.
Haber Merkezi
Emperyalist savaş makinesi NATO'nun 32 üye ülkesinden Dışişleri Bakanları 14-15 Mayıs'ta Antalya'da buluşacak.
Bakanlar, Haziran ayında Lahey'de devlet başkanları düzeyinde yapılacak zirvede alınması planan kararları konuşacak.
Ayrıca NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve diğer üst düzey NATO yetkilileri de yarın akşam Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde düzenlenecek bir "sosyal etkinlikte" bir araya gelecek.
Bugün Türkiye'ye gelen Rutte, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Saray'da görüştü. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede Bakan Fidan da yer aldı.
'Bombalarınız, üsleriniz, ajanlarınız, işbirlikçilerinizle hepinizi def edeceğiz'
Türkiye Komünist Partisi (TKP), NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı öncesinde bir açıklama yayımladı.
Bu tür toplantıların arka planında uluslararası sermayenin savaşlara, kanlı boğazlaşmalar ve işgallere hazırlığı olduğuna dikkat çekilen açıklamada “NATO insanlığa savaş ve felaketten başka bir şey getirmemiş uğursuz bir terör ve suç örgütüdür. Tüm kurumları ve uzantılarıyla tarih önünde mahkum olmuş, insanlığın nefretini kendine çekmiştir. Yalnız kendi dışındaki dünyanın değil üye ülkelerde yaşayan emekçi sınıfların da başındaki beladır” ifadelerine yer verildi.
NATO’nun "kendi içinden de çatırdadığı", "ikiyüzlü emperyalistlerin paylaşım kavgasını bünyesinde taşıdığı" ve dünyaya "daha uğursuz günlerin yaklaştığı" haberini verdiği belirtilen açıklamada “Antalya’mıza, Türkiye’ye hoş gelmediniz! Bombalarınız, üsleriniz, ajanlarınız, işbirlikçilerinizle hepinizi başımızdan def edeceğimiz günler uzak değil. Barış ve kardeşliğe olan özlemle, Kahrolsun sömürü düzeniniz! Kahrolsun Emperyalizm!” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
HOŞ GELMEDİNİZ!
Bir ittifak adına oradalar(!)
Bir ittifak ki üyeleri lüks salonlarda, şatafatlı zengin sofralarda birbirlerinin yüzüne gülüp şakalaşıyor, birbirlerini hediyelere boğuyor.
Sonra…
Sonra uluslararası sermayenin bu takım elbiseli adamları çekiliyor perdeden. Gülüşmeler yerini kanlı boğazlaşmalara bırakıyor. Bu kez perdede takım elbiseli şaklabanlar yok. İşgal edilmiş memleketleri, parçalanmış aileleri, yok edilen değerleri için canını dişine takmış milyonlar var.
Savaşıyorlar, o şatafatlı otel salonlarındakiler gülüşebilsinler diye.
Savaşıyorlar, holdingler yeni pazarlara erişebilsinler diye.
Savaşıyorlar, savaş baronları servetlerini katlayabilsinler diye.
Savaşıyorlar nedenini bilmedikleri savaşlarda. Şakalaşıp gülüşerek bomba imâl edenlerin çıkarları için! Yurtlarından edilip sürülüyorlar ve kapılar yüzlerine kapanıyor birer birer.
NATO’nun gazabından NATO üyeleri kaçıp kurtuluyor mu dersiniz?
Hayır…
Egemenlik kayıtsız şartsız NATO’nun oluyor. Hepsi NATO’da toplanıp ABD’ye servis ediliyor. ABD kendi toprağı sayıyor NATO üslerini. Onun için, getir S-400’leri İncirlik’e bırak, diyebiliyor… Hükümettekiler şimdi de “Avrupa’nın güvenliği” için bizim insanımızı masaya sürmekten söz ediyorlar. Yanı başımızdaki Suriye’nin kaderini İsrail’e ve emperyalist konsorsiyuma alkışlarla devretmişlerdi. O gün olduğu gibi bugün de "milli çıkarlarımız" söyleminin arkasına saklanıyorlar.
NATO insanlığa savaş ve felaketten başka bir şey getirmemiş uğursuz bir terör ve suç örgütüdür. Tüm kurumları ve uzantılarıyla tarih önünde mahkum olmuş, insanlığın nefretini kendine çekmiştir. Yalnız kendi dışındaki dünyanın değil üye ülkelerde yaşayan emekçi sınıfların da başındaki beladır.
Ve bu çürük örgüt bugün kendi içinden de çatırdamakta, ikiyüzlü emperyalistlerin paylaşım kavgasını bünyesinde taşımakta, dünyaya daha uğursuz günlerin yaklaştığı haberini vermektedir.
Antalya’mıza, Türkiye’ye hoş gelmediniz!
Bombalarınız, üsleriniz, ajanlarınız, işbirlikçilerinizle hepinizi başımızdan def edeceğimiz günler uzak değil.
Barış ve kardeşliğe olan özlemle,
Kahrolsun sömürü düzeniniz!
Kahrolsun Emperyalizm!