Diyarbakır'da 21 Ağustos günü kaybolan ve 8 Eylül günü yapılan arama çalışmalarında cansız bedeni derede bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma devam ediyor.
Soruşturma kapsamında yeni gelişmeler yaşandı.
Gözaltına alınan 22 şüpheliden 9'u tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Anne Yüksel Güran ve kolunda ısırık izi olan ağabey Enes Gürcan da 9 kişi içinde yer aldı.
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu tarafından savcılığa gönderilen raporda ise "Narin'in bedeni üzerinde yapılan incelemelerde üçüncü kişilere ait herhangi bir bulguya rastlanmadığı" belirtildi.
Anne ve ağabey de var: 9 kişiye tutuklama talebi
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 22 şüphelinin 12 saat süren savcılık sorguları tamamlandı.
Sorgulamanın ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 22 şüpheliden 9’u tutuklama, 3’ü adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakemliğine sevk edildi. 10 şüpheli ise serbest bırakıldı.
Anne Yüksel Güran'ın, ağabey Enes Güran'ın kasten öldürmek suçuna iştirakten; kuzenler Muhammet Kaya'nın, Birsan Güran'ın, hala Maşallah Güran'ın, amca Salim Güran'ın işçileri Mehmet Selim Atasoy ile Ramazan Atasoy ve amca Fuat Güran ile Mehmet Kaya'nın suçluyu kayırma ve delilleri yok etme suçlamasıyla tutuklanmaları talep edildi.
Öte yandan serbest bırakılan şüpheliler arasında baba Arif Güran da yer aldı.
Adli Tıp Kurumu raporu: Üçüncü kişilere ait bulguya rastlanmadı
Ayrıca Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndan savcılığa gönderilen raporda "Narin Güran'ın bedeni üzerinde yapılan incelemelerde üçüncü kişilere ait herhangi bir bulguya rastlanmamıştır" denildi.
Halk TV muhabiri Ferit Demir "Üçüncü kişilere ait bulgulara rastlanmadı yani Narin'in dışındaki herhangi bir kişinin bulgusu, Narin'in bedeninde bulunamadı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen yazıda 'Narin Güran'ın bedeni üzerinde yapılan detaylı incelemelerde üçüncü kişilere ait herhangi bir bulguya rastlanmamıştır' deniliyor. Narin'in cesedinin 19 gün kirli suda kalması, cesedin çürümesi, deforme olması nedeniyle o bulguların yok olmuş olabileceği ihtimali de var. Narin suda olmasaydı bu bulgulara günler geçse bile ulaşılabilecekti" dedi.
Raporla ilgili açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, "Bu, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nun, Narin'in bedeni ve Narin'in içinde bulunduğu torbadan aldığı, üçüncü şahıslara ait bir DNA örneğinin çıkabilme olasılığına ilişkin numunelerden herhangi bir DNA örneğinin çıkmadığına ilişkin rapor. Yanlış bir tanımlama var, Adli Tıp ölüm sebebinin tespiti konusunda bir rapor hazırlamış gibi bir algı var. Hayır bu rapor sadece üçüncü bir şahsa ait DNA örneğinin çıkıp çıkmamasına ilişkin bir rapor" diye konuştu.
Narin Güran'ın cesedinin 19 gün su altında kaldığını hatırlatan Eren, "Maalesef hep söyledik, en büyük kaygımız da oydu, 19 gün gibi uzun bir süre içerisinde ve su altında kalmış olması bu yönde bir tespitin yapılmasına ilişkin koşulları ortadan kaldırıyor. Daha doğrusu bir numune varsa üçüncü şahıslara ilişkin maalesef bu süre zarfında tespit konusunda süreci zorlaştırıyor ve gelen rapor da bunu doğrulamış oldu" dedi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun Güran'ın ölüm nedenine ilişkin raporunun henüz hazırlanmadığını belirten Eren, "Ölüm sebebine ilişkin ve birçok verinin gönderildiği İstanbul'dan gelecek Adli Tıp Kurumu raporu henüz gelmedi. Bunu da düzeltmemiz gerekiyor. Çünkü bazı sosyal medya hesaplarında adeta ölüm sebebine ilişkin bir tespitin yapılamadığına dair iddialar var, bunu düzeltmiş olalım" ifadelerini kullandı.