Gazeteci Murat Ağırel bir video ile açık açık tehdit edildi.
Maskeli ve gözlüklü bir kişi Ağırel'in bir "ölüm listesine eklendiğini" söyledi.
Videoda kavga halindeki iki çeteden birinin üyesi konuşuyordu.
Ağırel'in paylaştığı videoda konuşan kişi şunları söylüyordu:
"Devletin içindeki satın aldığın adamları ifşa ediyorum. Botokslu başkan kendini çok akıllı görüyorsun. Gazeteci Murat Ağırel'in ihalesi sana geldi. Yalan mı? Yalansa çık yalan de. Kabul ettin sonra yemedi medyaya düşerim diye. Almadın ihaleyi. Cinayet senin branşın. Tekrar kabul ettin. Murat Ağırel'i öldürmek için faaliyete geçtiğini biliyorum. Bir dahaki videoda hangi vekilin sana bu işi ihale ettiğini de anlatacağım."
'Bir düzene çomak sokuyorum ben'
soL'a konuşan ve daha önce de defalarca kez tehdit edildiğini belirten Murat Ağırel, özellikle toplatılmak istenen "Havala" kitabını yazdıktan sonra tehditlerin arttığını belirtti. "Bir düzene çomak sokuyorum ben" diyen Ağırel, mafya düzeninin bu yöntemlere sıkça başvurduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili yeni bir gelişme olmadığını da söyleyen Ağırel, şimdilik gelişmeleri takip ettiğini dile getirdi.
Ağırel'in tehdit edilmesiyle ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Videodaki kişiye "ölüm emrini" kim ya da kimlerin verdiği de bilinmiyor.
Videodaki kişinin ismini paylaştılar
Öte yandan dün akşam Halk TV'de yayınlanan, gazeteciler Şule Aydın, Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Timur Soykan'ın "Kayda Geçsin" programında konuyla ilgili yeni bilgiler kamuoyuna duyuruldu.
Barış Pehlivan, Ağırel'in "öldürülme ihalesinin verildiği" kişinin ismini paylaştı.
Pehlivan, "Video ismi geçen ve kendisini 'iş adamı' olarak tanıtan kişi Mahsun Kuruçay 'suç örgütü' ve 'cinayet'ten hapse girmiş. 13 ay hapiste kalmış ardından tahliye edilmiş" dedi.
Videodaki kişinin Kuruçay'a "Sen Murat Ağırel'in ihalesini aldın" dediğini hatırlatan Pehlivan, konuyla ilgili araştırma yaptığını ve bazı Kuruçay'ın bazı açık dava dosyaları olduğunu belirtti.
"Mahsun Kuruçay cinayetle yargılandı mı, yargılanıyor mu? Kuruçay ya da tutacağı tetikçiler seni öldürürse, Kuruçay'ın dava dosyaları kapatılacak mıydı? Bu mu vaat edildi?" diye soran Barış Pehlivan, bu vaadin arkasında kimler olduğunun açıklanması gerektiğini ifade etti.
Olayın Ankara'dan İzmir'de yaşayan birine "ihale edildiğine" dikkat çeken Pehlivan, "Bu bilgileri bizim Adalet Bakanlığı'nın ya da Emniyet'in sitesinden öğrenmiş olmamız gerekirdi" diye konuştu.
Ağırel'e koruma verilmediğinin, evinin önünde ya da programa geldiği Halk TV önünde de herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığının altını çizen Pehlivan, öldürülen gazeteci Hrant Dink'i hatırlattı.
'İnsan katiliyle konuşur mu? Ben konuştum'
Mahsun Kuruçay'ın yurtdışında kaçak olduğunu belirten Ağırel, 2 ay önce bu infaz emrinin verildiğini öğrendiğini kaydetti.
Ağırel, "İnfazı yapacak kişiyle konuştum. İnsan katiliyle konuşur mu? Ben katilimle konuştum. 'Bana bu ihale verildi, yapmadım, yapmayacağım ama senin kalemin kırıldı' dedi bana" şeklinde konuştu.
'Murat'a zarar gelirse Cumhurbaşkanı sorumludur'
Programda Barış Pehlivan, Ağırel'e koruma verilmesi gerektiğine dikkat çekti. "Murat’ın koruma talebine bile başvurmaması gerekiyordu. Murat'a zarar gelirse, bu ülkenin kabinesi, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı sorumludur. İsterlerse, videoyu çekenleri, infaz emrini verenleri, kullanılacak tetikçiyi yakalarlar" diye konuştu.
Timur Soykan ise "Türkiye çürüyor. Bunların hiçbiri rastlantı değil. Gazetecilerin göz göre göre katledildiği bir ülke burası. Cinayet ihalesini verenler ve alanlar bir an önce yakalanmalı ve adalet önüne çıkarılmalıdır" ifadelerini kullandı.