Uğur Dündar, yazısında 21 Aralık 2018’de, Halk Tv'de yayınlanan "Halk Arenası" programında yaptıkları açıklamalar nedeniyle sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili dikkat çeken ayrıntıya ulaştığını anlattı.

Dündar, savcılığın, şikayetçi Ahmet Kabadayı'yı Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın avukatı olarak algıladığını belirtti.

Dündar'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Yargıçlığı, sanatçıları adli kontrol tedbiri ve yurt dışına çıkma yasağı uygulanmak koşuluyla serbest bıraktı.

Gerek Müjdat Gezen, gerekse Metin Akpınar'ın avukatları adli kontrol koşuluna itiraz ettiler.

Ancak bu talep önce reddedildi ve Müjdat Gezen Kadıköy Sahil Karakolu'na giderek imza vermeye başladı.

Sonradan adli kontrol tedbirleri de kaldırıldı.

Bu arada sözünü ettiğim olay gerçekleşti.

Soruşturma savcısı, nöbetçi Anadolu 4. Sulh Ceza Yargıçlığı'na bir müzekkere gönderdi.

Savcılık yazısında ‘Hakimliğinizin (……) dosyası ile adli kontrol kararı verilen şüpheliler Halit Müjdat Gözen ve Metin Akpınar Vekili Av. Ahmet Kabadayı, müvekkilinin adli kontrol kararına itiraz etmiş olmakla, Cumhuriyet Başsavcılığımızın (……) sayılı dosyasının hakimliğinize gönderilerek değerlendirilmesi gereği bilgilerinize rica olunur’ denildi…

Oysa;

Ahmet Kabadayı, avukat değildi!..

Dolayısıyla Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın avukatı olmasına da imkan yoktu!..

O halde kim olabilirdi bu Ahmet Kabadayı?

Şimdi sıkı durun!…

Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'dan şikayetçi olan kişiydi…

Üstelik Milli Birlik ve Kardeşlik Federasyonu Başkanı olduğunu öne süren bu şahıs, haddini aşıp, Sulh Ceza Mahkemesi'nin adli kontrolle serbest bırakma kararına itirazda bulunmakta ve sanatçıların tutuklanmasını talep etmekteydi!

Yani yukarıdaki belgede de görüldüğü gibi savcılık, şikayetçi Ahmet Kabadayı'yı Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın avukatı olarak algılamıştı!