Mobbing, taciz, tehdit ve şantaj hikâyesi: Paravan şirket kurup çalışanları dolandırdılar

Kurdukları sahte şirketle hem çalışanlarını dolandıran hem de eğitim bahanesiyle Kapadokya'ya götürüp taciz edenler açığa çıktı. İş bulmak için şirkete başvuranlar yaşadıklarını soL'a anlattı.

Özkan Öztaş

Ankara'da AAS Endüstriyel ve Hayvancılık ismiyle temizlik ürünleri satan kişiler şirket olduklarını öne sürerek işe aldıkları çalışanlara mobbing, taciz, tehdit ve şantaj yaptı. Kendisini firma yetkilisi olarak tanıtan A.U. ve kardeşi S.U., işe başlayan kişilere sözleşmede yer almayan işleri yapmaya zorladı. Aynı zamanda “eğitim” gerekçesiyle Kapadokya’da bir otele çalışanları götüren A.U. ve S.U. burada çalışanları taciz ve tehdit etti, mobbing uyguladı.

Gittikleri otelde psikolojik ve cinsel tacize uğradıklarını ifade eden çalışanlar başından geçenleri, yaşadıkları sorunları, şirketin kendilerini nasıl kandırmaya çalıştıklarını soL'a anlattı. 

Şirketin ciddiyetsiz durduğunu söyleyen çalışanlar: ‘Başka iş yoktu’

Şirketin ciddiyet vermediğini söyleyen çalışanlar soL’a konuştu. İş başvurusunu bilinen bir iş ilanı sitesi üzerinden yaptıklarını anlatan çalışanlar AAS Endüstriyel ve Hayvancılık üzerinden ilana çıkan firmanın mülakatlarıyla taleplerini örtüşmüyor. Şirket tüm çalışanlara önce bir aylık deneme süreci olacağını ve bunun bir parçası olarak da Kapadokya'da bir otelde eğitime tabi tutulacaklarını söylemiş.

Kadın, genç ve tecrübesiz kişiler özellikle işe alındı

Çok yönlü temizlik ürünleri sattığı belirtilen şirket, halkla ilişkiler başta olmak üzere farklı pozisyonlarda çalıştırılmak üzere işe aldığı çalışanlarına sözleşmede yer almayan işlerde çalışmaya zorluyor. Halklar ilişkiler için işe aldıkları elemanları sokak sokak gezdirip ürün sattıran şirket tüm bu faaliyetlerin bir eğitim olduğuna ikna etmeye çalışmış. Ancak işe alınan herkesin kadın, genç ve özellikle daha önce başka bir işte çalışmamış kişilerden seçilmesi dikkat çekiyor. Aralarında aciliyetle iş arayan depremzedelerin de olduğu mağdurlara bir aylık deneme sürecinden sonra işe alınacakları söylenmiş.

Şirketin internetteki personel alım ilanı

kariyer.net soL’a konuştu: ‘Firmaya dair şikayet alınca ilanı kapattık’

Şahıs şirketi kuran ilan ve duyurulara AAS Endüstriyel ve Hayvancılık adıyla çıkan bu kişiler, yeni iş arayanları ağlarına iş bulma sitelerinden düşürmeye çalışıyor. kariyet.net sitesi üzerinden ilana çıkan firmanın üst üste gelen şikayetlerin ardından ilanı kapatılmış. 

Konuyla alakalı soL'a konuşan kariyer.net sitesi yetkilileri "Biz bir içerik sağlayıcısıyız. Firmaların hangi amaçlarla kurulduğunu, işçilerine maaş verip vermeyeceklerine dair bir öngörüde bulunamayız. Bize gelen ilanlarda öncelikle ilan veren firmanın ilanında dışlayıcı, farklı firmaları ya da çalışanları küçük düşürücü şeyler var mı bunlara bakarız. İşverenlerden başvuru sırasında doldurdukları bilgiler dışında ek bir belge talep etmiyoruz normalde.

Ancak adı geçen firma bir çok kez şikayet edilince bu ilanı yeniden gözden geçirdik. Benzer içeriklerle şikayetler aldık. Çalışanların ve iş arayanların hakkı gasp olmasın diye ilanı sayfamızdan kaldırdık" açıklaması yaptı.

Firmanın bir çok kez şikayet edildiği kariyer.net tarafından da doğrulandı.

Kapadokya'da eğitim bahanesi ile çalışanları otele 'misafir' etmişler

soL'a konuşan çalışanlar "Bize iş görüşmesinin ardından eğitimin Kapadokya'da olacağını söylediler. Belirtilen saat ve tarihte Nevşehir'e  gitmek üzere şirket araçlarıyla yola çıktık. Bir çok şirket buna benzer eğitimler verdiği için bu durum bizde herhangi bir şüphe uyandırmadı. Yolculuk esnasında önce Aksaray'da durduk. Bizi sanayiye götürüp her birimizden tanımladıkları bölgelerde satış yapmamız istendi. İçimizden duruma itiraz edenler oldu ve “Bu da eğitimin bir parçası” diyerek gün boyu satış yaptırdılar. Günün sonunda Aksaray'dan ayrılıp Nevşehir'de otele geçtik. Firma sahipleri sürekli AAS Endüstriyel ve Hayvancılık  adına konuşuyorlar ama şirket kimin diye sorunca her çalışana başka bir cevap veriyorlardı. Sonra yaptıkları tüm oyun ortaya çıktı" diyerek anlatıyor başından geçenleri.

Çalışanlara zorla sattırılan ürünlerin müşteriye tanıtılan haliyle satılan hali arasında böyle bir fark olduğu iddia ediliyor

'Çalışanlar bir araya gelip sohbet edince foyaları ortaya çıktı'

Çalışanlar kendi aralarında iç iletişimilerinin iyi olmadığını vurgularken patronların ise rekabet ya da şikayet bahanesiyle bunu özel olarak kurguladıklarını ifade ediyor:

 "Normalde çalışanlar bir araya gelir sohbet eder. Ama bizde öyle bir durum yoktu. Aksaray’ın ardından da Kapadokya ve civarında çeşitli sanayi ve otellere satışlar yapmaya devam ettik. Aslında ortada eğitim falan yoktu, eğitim adı altında mesai saatinden daha uzun sürelerde satış yapıyorduk. Kendisini firma yetkilisi olarak tanıtan A.U. ve kardeşi S.U. her gün filanca kişi seni şikayet etti, falanca senden daha çok satış yaptı gibi cümleler kurarak içimizdeki iletişimi de kırıyordu. Bahsettiğimiz tüm olay 4 gün içerisinde gerçekleşti. Herkes durumdan rahatsız fakat iletişim olmadığından dolayı bir şekilde aynı düzen devam ediyordu. Çalışmamızın 2. gününde A.U isimli kişinin çeşitli bahanelerle çalışanlarını taciz ettiği, tehdit ettiği, uyuşturucu madde kullanmaya zorladığı, kendi yemek parasını ödettiğini öğrendik. Herkesin işe başlama tarihi farklı olduğundan bu durum Kapadokya sürecinde küçük gruplar arasında konuşulmaya başlandı. Bu süreç içerisinde kimsenin yemek parası ödenmiyor, maaşlar yatmıyor ve sadece satışa göre pirim ödemeleri yazılıyordu. Sonra sadece bunu söyleyeni değil bir çok kişiye aynı şeyleri yaptıklarını fark ettik."

'Otel odasında gizlice toplandık'

Nevşehirde kaldıkları günler boyunca eğitim adı altında sokak sokak ürün sattırılan çalışanlar patronların tuhaflıklarını anlayınca otel odasında gizli bir toplantı yapıyorlar:

"Bir gün satış dönüşü odamızın balkonunda sohbet ederken bir arkadaşım tacizden söz etti. Ona A.U’nun taleplerini yerine getirmemesini söyledim. Satışların 3. gününün akşamı A.U. bir toplantı yapacağını duyurdu. Toplantı otelin bahçesinde gerçekleşti. Şüphelerimiz üzerine kendisine çeşitli sorular yönelttik ve sorulara çekişkili cevaplar aldık. Bunun üzerine toplantının ardından hepimiz gizlice bir odada toplandık. Bu görüşme esnasında herkes başından geçenleri anlatmaya başladı. Dinlediklerimiz dehşet vericiydi. Çalışanları taciz etme var. Özel mesaj atarak uygunsuz teklifler var. Eğer birine konuşursan seni otelden aşağı atarım demeler var” diye anlatan çalışanların anlattıklarından her birine ayır ayrı şeyler söylendiğini fark etmişler. Neredeyse tüm çalışanlar bunların birini duymuş ya da bir konuda psikolojik ya da cinsel tacize uğramış.

“Hepimiz o gecenin sabahında otelden ayrılmaya karar verdik, geceden valizlerimizi toparladık. Verebilecekleri zararın önüne geçebilmek için önce valizlerimizi otelin çıkış kapısına, yol kenarına çıkardık sonra da yetkilisi olduğunu söyleyen A.U.’ya gideceğimizi söyledik. Toplu şekilde hareket etmeseydik çıkamazdık otelden. 2 arkadaşımıza geceden haber verdiğimiz için sabah gelip bizi alıp Ankara’ya getirdiler” diye anlatıyor yaşadıklarını. 

'Kabul etmezsem beni aşağı atacağını söyledi, 'kaza süsü' vermekle tehdit etti'

Tüm bu olaylar anlatılırken çalışanların kendi aralarındaki sohbeti durumun vehametini ortaya seriyor. Sözde firma tarafından önce çalışanları otele götürüp hem çalıştırmak hem de taciz etmek için bir kurgu yaptıkları ortaya çıkınca herkesi bir korku kaplamış. 

"Bir gün terasta bir şeyleri izliyorduk. A.U. yanıma geldi. Bir şeyler söyledi. Olmaz deyince de yanıma yaklaşıp koluma girdi ve beni köşeye kadar götürdü. Eğer kabul etmezsem ya da söylediklerini başka biri duyarsa beni aşağı atacağını söyledi. 'Kaza süsü veririm kimse de bana bir şey diyemez. Ben bu otele yıllardır geliyorum. Sana değil bana güvenirler' dedi" diye anlatıyor çalışanlardan biri.

Bu sohbet otel odasındaki çalışanlar arasındaki toplantıda ortaya çıkınca bir diğer çalışan da "Otel sahibinden kitap okumak için sandalye istedim. Ama otel sahibi ‘daha önce her balkonda sandalye vardı ama geçtiğimiz yıllarda A.U.’nun ekibinden birisi aşağı düşünce sandalyeleri kaldırdık" dediğini ifade ediyor.

Aynı otel, 2021 yılının Haziran ayında bir misafirin düşmesiyle de yerel haberlerde gündeme gelmiş. Çalışanlar ise herkesi benzer şekilde tehdit eden, taciz eden,  bu tür temaslar kurmak için paravan şirket kuran firma sahiplerinin benzer suçlara karışıp karışmadıklarını, 2021 yılında gerçekleşen kaza günü aynı zamanda firma sahiplerinin de bu otelde olup olmadıklarının araştırılmasını talep ediyor. 

'Otel sahibi: Otelden düşen kişi onların tanıdığıydı ama olay kazaydı'

Şikayet dilekçesinde ve röportaj sırasında bahsi geçen otelin sahibine ulaşan soL Haber, konuya dair ayrıntıları sordu ve 2021 yılında otelden kazayla düşen misafire dair ilginç bir detaya ulaştı. Otelden düşen kişinin de A.U daha önce birlikte çalışan biri olduğu ortaya çıkıyor. 

Konuyla alakalı soL'a konuşan otel sahibi şunları anlattı: 

"Bu şahıslar beş altı yıldır burada konaklıyorlar. Senede dört beş kez buraya gelirler. Kendileriyle bu kadar fazla temastan dolayı oluşan bir samimiyetimiz var. Ancak özel olarak tanımam etmem. Temizlik ürünleri sattıklarını biliyorum sadece. Otele bu şekilde gençlerle gelirler, genelde de çalışanlar kadınlardan oluşur. Otelden daha önce düşen kişi de bunların ekibindeydi. Ama M.Ç adındaki kişi otelden düştüğünde bahsi geçen A.U ogün otelde değildi diye hatırlıyorum. Üzerinden zaman geçti. Ama eski ortaki M. Bey vardı burada. 

Kadınları tehdit edip 'otelle aramız iyi benim yanımda olurlar' demiş. Ama öyle bir durum yok. Devamlı müşterilerle kurulan samimiyet kadar bir tanışıklığımız var. Benim adımı verip birilerini tehdit etmeleri hoş değil. Keşke misafirler beni bulsalardı da söyleselerdi. 

Daha önce düşen kişi de balkonda aşırı alkol aldığı için düştü diye bilgimiz var. Ürgüp İlçe Emniyet'in konuyla alakalı oluşturduğu bir inceleme dosyası da var. Orada hızlı bir şekilde içki içtiği, promil detayları falan vardır muhtemelen. Niye içti böyle hızlıca, neye dertelendi bilemiyorum tabi. Balkondan düşüp kolunu kırdı. Bizde o günden beri balkonlara sandalye vermiyoruz ne olur ne olmaz diye."

Şahıs şirketiymiş: 'Odaya kayıtlı böyle bir şirket yok'

Yaşadıkları olay sonrasında firmayı araştıran ve AAS Endüstriyel ve Hayvancılık adında bir firma olmadığını öğrenen çalışanlar hızlıca emniyete giderek şikayetçi oldular. Kendilerini kimisine firma sahibi, kimisine müdür olarak tanıtan A.U ve kardeşi S.U. olayın ardından şikayetçi olan çalışanlara ulaşarak tehdit ve şantaj mesajları atmış.

Firmanın müşterilere sunduğu ve Malzeme Bigli Formu olarak bilinen MSDS evrakına ulaşan çalışanlar bu evrakı sorguladıklarında karşılığı olmayan bir belgeye ulaşmışlar. Ortada sadece A.U. adına oluşturulmuş bir şahıs şirketi var. AAS Endüstriyel ve Hayvancılık adına kurulan firma olmadığını belirten çalışanlar, gelen şikayetlerin ardından aynı kişilerin başka bir firma adıyla devam ettiğini belirtiyor. 

A.U adındaki şahsın vergi numarasına ve vergi levhasına ulaşan soL Haber aynı zamanda A.U isimli şahsın, açtığı şahıs şirketinin künyesinde kapı kapı gezen bir işletme olduğu dışında bir bilginin yer almadığını ve 2018 yılından bu yana vergi ödemediği bilgisine ulaştı. 

'Şikayetçi olduğumuz için tehdit ediliyoruz'

Çalışanlar, kendilerini firma sahibi olduğu şeklinde tanıtan kişilerce tehdit edildiklerini ifade ederken "Tüm yazışmaları kaydettik. Her birini de şikayet dilekçemize ekledik. Bundan sonra da sürecin takipçisi olacağız. Biz ucuz kurtulduk. Başkalarının başına daha kötü şeyler de gelebilirdi. O yüzden bu tür firmalara özellikle dikkat etmek gerekiyor" diyorlar. 

Şirket paravan olduğu için deşifre olmalarının ardından şikayetlere rağmen bir işlem başlatılmadığı için firma adını değiştirip çalışmalarına hala devam ettiklerini belirten çalışanlar sattıkları ürün ile tanıttıkları ürünün de farklı olduğunu, satışlarda fiş fatura kesilmediğini kendilerine yapılanlar dışında bu suçları da işlediklerini konuşmalarına ekliyorlar.

Konuyla ilgili Whatsapp yazışmalarına ulaşan soL Haber, firma sahibi A.U'nun çalışanlara ilettiği mesajlarda tehdit ve hakaret içerikli cümlelerinin bariz olarak yer aldığını gördü.

Yaşadıkları olayın ardından firmanın adresini ve ismini değiştirerek benzer şekilde çalışmaya devam ettiğini belirten mağdurlar ise çalışanların mutlaka iç iletişimlerinin güçlü olması gerektiğini, bu şekilde zarar görmeden kurtulduklarını ve A.U ve S.U’nun cezalandırılmasını istediklerini belirtiyorlar.