MİT Mossad'a 'Hamas operasyonu' uyarısı yaptı ama Kaşıkçı vakası hafızalarda

İsrail'in Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerini hedef alacağına dair haberler üzerine, Türkiye'de yasa dışı faaliyette bulunmalarının ciddi sonuçları olacağı bildirildi.

Haber Merkezi

Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail'in, Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerine yönelik suikast planları yaptığını yazdı. Haberde, İsrail istihbarat birimlerinin Lübnan, Türkiye ve Katar'da Hamas üyelerini hedef alacağı iddia edildi. Türkiye'de yasa dışı faaliyette bulunmalarının ciddi sonuçları olacağı bildirilirken, akıllara Cemal Kaşıkçı vakası geldi.

AA'ya konuşan Türk istihbarat kaynakları, İsrail'in, Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerini hedef alacağına dair uluslararası basında yer alan haberlere ve İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağını bildirdi. Yetkililer, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsatarak, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

Cemal Kaşıkçı cinayeti ve değişen tavır

Muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 5 yıl önce Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş, bir daha çıkamamıştı.

Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, önceden belirlenmiş bir randevu için İstanbul'daki Suudi Arabistan konsolosluğuna gitti. Nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmek için boşandığını gösteren belgeyi teslim alacaktı. 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na gittiğinde Cengiz de Kaşıkçı'yı dışarda bekledi. Bekleyişi 10 saat sürdü, ancak Cemal Kaşıkçı girdiği başkonsolosluktan bir daha çıkmadı… Çünkü Kaşıkçı konsolosluk içinde öldürülmüştü. Parçalara ayrılan cesedi hiç bulunamadı.

Erdoğan, Cemal Kaşıkçı davasına ilişkin 2018 yılındaki açıklamasında, Kaşıkçı için "şehit" demiş, Suudi Arabistan için ise "Bunlar dünyayı enayi zannediyor, insanları enayi zannediyor. Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir" ifadesini kullanmıştı:

"Cemal Kaşıkçı, Başkonsolosluk'ta ne yazık ki alçakça bir operasyonla şehit edildi. Kral bana '18 kişiyi tutukladık' dedi, sayı 22'ye çekti. Tutuklamak çıkış yolu değil. Cezası bunların ne oldu? Geçen gün dışişleri bakanları açıklama yaptı, vatandaşımızı Türkiye'ye göndermeyiz diye.

Bunlar dünyayı enayi zannediyor, insanları enayi zannediyor. Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir. Yargılayamıyorsanız, suçun işlendiği yer İstanbul olduğu için bunu İstanbul mahkemelerinin uluslararası hukuka göre yargılaması gerekir. Gönderin, biz yargılayalım."

İlk açıklamalarında Suudi yönetimini sert sözlerle eleştiren Erdoğan, sonrasında Prens Selman ile kucaklaşmış ve dava devredilmişti. Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesiyle başlayan Suudi Arabistan-Türkiye gerilimi, 2022 yılında AKP’nin dosyayı Riyad yönetimine devretmesiyle giderildi. Muhalefet kararı, Türkiye’nin döviz girdisi yaratma ihtiyacı nedeniyle atıldığını söyleyerek eleştirmişti.

Kaşıkçı vakası akıllarda

Kaşıkçı'nın ölümünde doğrudan istihbarat teşkilatının olumlu veya olumsuz ne kadar payı olduğunu kestirmek zor. Öte yandan, son kertede, olayların siyasi sonuçlarına, siyasi duruşlar karar veriyor. Türkiye'nin Suudi Arabistan karşısındaki boynu büküklüğü, bir yabancı ülkenin istihbarat örgütünün Türkiye'de dilediği gibi cinayet işleyebileceğini ve bu işi sıyrıksız atlatabileceğini tüm dünyaya gösterdi.

Türk emekçiye çarpan diplomattan bile hesap sorulamadı

İstanbul Avrasya Tüneli’nde 30 Kasım’da, bir diplomatın kontrolünde olduğunda iddia edilen otomobilin, moto kurye Yunus Emre Göçer’e arkadan çarparak ağır yaraladığı kaza Meclis’in gündemine geldi. Yeniçağ'ın haberine göre diplomatik pasaportu olan kişi, Göçer Samatya Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda entübe edilirken, çarpan sürücü gözaltına dahi alınmadan serbest bırakıldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Çiçek, "Motokurye Yunus Emre Göçer’e otomobiliyle çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet veren ve diplomat olduğu iddia edilen şahıs kimdir? Sosyal medyada yayınlanan “kaza” kaydı apaçık ortadayken ilgili kurumlar kamuoyunu neden bilgilendirmemektedir? Diplomat olduğu belirtilen failin aracında fren izine rastlanmadığı, araçla seyir halindeyken telefon kullandığı doğru mudur?" sorularını sordu.