‘Mevsimlik’ işçiler…: Ne yaşar ne yaşamaz!

Türkiye’nin istihdam verilerini düzenleyen resmi kurum olan TÜİK, çalışmalarında mevsimlik tarım işçilerine yer vermiyor. Ne istihdam ne de işsiz listesinde yer bulamayan bu işçilerin yanına her yıl daha fazla yoksul eklenirken, tabloya son yıllarda Suriyeli sığınmacılar da eklenmiş durumda…

Haber Merkezi

Mevsimlik işçiler “istihdamın en altındakiler” olarak tanımlanıyor. Bu işçilerin büyük bir bölümü tarımda çalışıyor. TÜİK istatistiksel olarak mevsimlik çalışanları, işgücüne dahil bile etmiyor. Bunun gerekçesi ise “düzenli çalışmamaları” oluyor.

Dolayısıyla ne istihdam ne de işsiz sayılarında mevsimsel çalışanların adı geçmiyor.

TKP Emek Merkezi ve DİSK-AR ise geniş tanımlı işsizlik hesaplamalarında bu işçileri yılın birkaç ayında çalıştıkları ve yılın kalan bölümünde çalışmadıkları, diğer yıl iş garantileri de olmadığı için potansiyel işsiz olarak değerlendirip hesaba katıyor.

 2,9 MİLYON MEVSİMLİK

TÜİK rakamlarında mevsimlik çalışanlar 103 bin kişi olarak gösterilse de, bir de buzdağının görünmeyen kısmı var. İstihdam rakamları içerisinde "ücretsiz aile işçileri" (büyük bölümü tarımda) yer alıyor. Bu kesim işgücünün içerisinde ve bir bölümünün mevsimlik tarım işçisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. TÜİK rakamlarına göre bu kesim Türkiye'de 2,9 milyon kişi.

SURİYELİ SIĞINMACILAR VE MEVSİMLİK İŞÇİLER

Bir diğer önemli konu ise mevsimlik çalışmanın en kötü çalışma biçimi olmasından kaynaklı olarak, bu işlerde giderek daha fazla göçmen işçilerin çalışmaya başlaması. Her yıl çok sayıda Suriyeli sığınmacı, ucuz iş gücü olarak tarlalarda oldukça kötü koşullarda çalıştırılıyor.

Virüs salgını mevsimlik işçilerin çalışma biçimini değiştirmiyor. Onlar tarımda çalışarak aslında gıda temin ve güvenliğini omuzlarında taşıyorlar. Devletin salgın koşullarında ek hiçbir önlem almadığı tarım ve gıda tedarik zincirlerinin başlangıç noktasında, mevsimlik tarım işçileri yine ölümü göze alarak çalışmaya devam edecekler.