Emeğe saldırıda yeni perdenin adı "hedef enflasyon".
Patronlar, ücret zamları hesaplanırken son bir yılda yaşanan enflasyonun değil, gelecek yıl yaşanması hedeflenen enflasyonun esas alınmasını istiyor.
Asgari ücret görüşmelerinde de dile getirilen bu dayatmanın ilk provası metal işçilerinin toplu sözleşme sürecinde başladı.
DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, 5 şirkette yeni toplu sözleşme imzalamak için yaz aylarında metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile masaya oturdu.
İki ayı aşan görüşmelerden sonuç alınamadı. "Hedef enflasyonun" baz alınmasını savunan patronlar son olarak ortalama yüzde 40 zam teklif etti. Bu oran, yüzde 47 olan güncel yıllık enflasyon verisinin dahi altında. Birleşik Metal-İş Sendikası'ysa yüzde 125 zam istiyor.
Görüşmelerden sonuç çıkmadı, 5 işletmeye bağlı 9 fabrikadaki 2 bin işçiyi kapsayan sözleşme sürecinde grev aşamasına gelindi.
İşçiler boyun eğmiyor, grev dalga dalga yayılıyor
Hitachi'nin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu'daki fabrikalarında 4 Aralık’ta başlayan grev kararlılıkla sürüyor.
Bugün de Schneider'in Kocaeli Çayırova’da ve Manisa’da bulunan fabrikaları ile General Electric'in Gebze’deki Grid Solutions fabrikasında çalışan yaklaşık bin işçi greve çıktı.
Ayrıca, Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikasında 19 Aralık günü, Kocaeli Çayırova’da bulunan Green Transfo Energy fabrikasındaysa 25 Aralık günü grev başlayacak.
Kazanılmış haklara da göz diktiler
Binlerce işçiyi greve götüren saldırılar, zam oranıyla sınırlı değil. Birleşik Metal-İş, "Neden grevdeyiz?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"MESS bize 3 yıllık bir toplu iş sözleşmesi teklif etti. MESS’in 3 yıllık teklifine karşı biz, 3 yıllık bir sözleşmeyi tartışma konusu yapmamızın mümkün olmadığını, böylesi bir teklifi kabul etmemizin söz konusu olamayacağını gayet açık olarak söyledik. 3 yıllık sözleşmenin işçiler için daha fazla kayıp demek olduğunu biliyoruz.
Ayrıca, kazanılmış haklarımızı geriye götürecek çeşitli maddeler teklif ettiler. İkramiyeler fiili çalışmaya bağlı ödensin diyorlar. Yani, işçi rapor aldığında ikramiye almasın diyorlar.
Denkleştirme ve telafi çalışması yapılsın istiyorlar. Yani, işçi bir gün 6 saat başka bir gün de 10 saat çalışsın istiyorlar. İşçilerin günlük yaşamı sadece işverene, işe bağlı olsun, fazla mesai ücreti de alınmasın istiyorlar.
Deneme süresinin 4 aya çıkarılmasını teklif ettiler. Böylece, toplu sözleşmeden bir işçi 4 ay yararlanmasın, kolayca işçi işten çıkarılsın istiyorlar."
'Sefalet zammını reva görenler sürekli kapasite artırıyor'
İşçilerin kazanılmış haklarını korumakta kararlı olduklarını vurgulayan sendika, patronların son dönemde elde ettiği yüksek kârlara dikkat çekiyor:
"MESS metal işçilerine sefalet ücretini reva görüyor! Oysa patronların bilançoları sürekli kâr yazıyor. Grev kararı aldığımız fabrikalar ihracat ağırlıklı üretim yapıyor. Dünyada artan enerji ihtiyacına yönelik üretim kapasiteleri sürekli artıyor.
Ancak işçilerin üretimden aldığı pay sürekli azalıyor. İşçilerin ücretlerinde meydana gelen reel kayıplar, üretim ve verimlilik çıktılarıyla karşılaştırılamayacak ölçüdedir. Metal işçilerinin talepleri haklı ve karşılanabilir düzeydedir.
Biz sorunlarımızı her zaman masada çözmek istedik, bunun için elimizden geleni yaptık. Ancak gelinen aşamada anlaşmazlığın çözümü için grev kaçınılmaz hale geldi.
Grev ateşi giderek büyürken, bir yandan patronlar diğer yandan da iktidar grevlerimizi yasaklamanın hesabını yapıyor. Dost, düşman ve tüm metal işçileri bilsin ki haklı mücadelemizden bir adım geri atmayacağız."
Birleşik Metal-İş'in 2015, 2017 ve 2018 yıllarındaki grevleri "milli güvenlik" gibi bahanelerle yasaklanmıştı.
Son olarak 2022'de Bekaert ve 2023'de Green Transfo fabrikalarındaki grevler de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla yasaklanmış ancak yasağa rağmen iş bırakmaya devam eden işçiler süreçten kazanımla ayrılmıştı.