Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2021 yılında emekçiler adına “kazanım” olarak müjdelediği koruyucu giyim yardımı bir bilmeceye dönüştü.
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı (Memur-Sen) Tarım-Orman Çalışanları Birliği Sendikası (TOÇ BİR-SEN) ile Bakanlık arasında yapılan iş sözleşmesinde geçen koruyucu giyim yardımı ödemesinin 2022 yılında başlaması gerekiyordu. Ancak 2022’ye ait yardım, 2023 yılında verildi. 2023’te verilmesi gereken yardım ise hâlâ verilmedi.
Söz konusu yardım, orman işçilerinden Devlet Su İşleri personeline dek geniş bir kadroyu kapsıyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, 2023 yılında emekçilere olması gerekenin altında giyim yardımı yapıldığını ancak şimdi onun da yapılmadığını söyledi.
Yapılan açıklamada “2023 yılı koruyucu giyim malzemesi yaklaşık maliyetini 325 milyon lira olarak belirleyen yetkilendirilmiş sendika ve bakanlık ihaleyi 134 milyon lira ile adı sanı bilinmeyen bir şirkete vermiştir” denildi. İhalenin verildiği şirketin Larte Tekstil olduğu öğrenildi.
Şirketin teklifiyle satış fiyatı uyuşmadı
Bakanlığın, sürece ilişkin bilgileri yetkili sendika dışında kimseyle paylaşmadığı söylenen açıklamada ihaleyi alan Larte Tekstil’in verdiği fiyatla, gerçek fiyatların uyuşmadığı vurgulandı. “Çok yönlü kavrama özelliği ile aerodinamik yapıdaki outdoor yazlık ayakkabı” üzerinden verilen örnekte, şirketin 418 liraya temin edilebileceği söylenen ayakkabının olmadığı, şirketin internet sitesinde en ucuz yazlık ayakkabının 1700 liraya satıldığı aktarıldı.
İhaleyi alan Larte Tekstil’le ilgili kuşkuların olduğu belirtilen açıklamada “Sözleşmenin tarafı Bakanlık ise teknik şartnamede belirlediği yaklaşık maliyetin 3/1 fiyatına ilgili şirkete ihale etmiş olması kuşkuları artırmaktadır” sözleri kaydedildi.
Süreç bilmece ve kaosa dönüştü
Tarım Orkam-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Sekreteri Fikret Gizir, konuyla ilgili soL’a konuştu. Koruyucu giyim yardımının bir bilmece ve kaosa dönüştüğünü söyleyerek sözlerine başlayan Gizir, ihaleyi alan şirketle ilgili şunları söyledi:
“2023 yılının koruyucu giyim yardımı 2024’ün eylül ayı gelmiş ve yıl bitmek üzereyken hâlâ yapılmadı. Hâlâ yapılamadı çünkü ihale bitti, bir şirketle komisyon tarafından sözleşme imzalandı fakat ihaleyi alan şirket ve sürece ilişkin birçok soru işareti oluştu.”
Sendikalar sürecin dışında bırakılıyor
Sözleşmeyi imzalayan şirketin, yani Larte Tekstil’in personeli sadece kendi sitesinden alışveriş yapmaya zorladığını söyleyen Gizir, “Sitedeki ürün fiyatları ise ürünün başka sitelerdeki fiyatlarının iki ya da üç katı” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Daire Başkanları ve yetkilendirilmiş sendikanın üç üyesinden oluşan “Koruyucu Giyim ve Donanım Malzemesi Komisyonu” isimli bir komisyon olduğunu, bu komisyonun koruyucu giyim tavan ücretini ve koruyucu giyim malzemesinin niteliklerini belirlemekle görevlendirildiğini söyleyen Gizir, yetkili sendika TOÇ BİR-SEN hariç bakanlıkta örgütlü sendikaların sürecin dışında tutulduğunu ve yeterli bilgiye ulaşamadığını kaydetti.
Gizir, bakanlığın kendilerine koruyucu giyim yardımıyla ilgili bir kart gönderdiğini söylediğini ancak kartların ortada olmadığını kaydetti.
Yetkili sendikanın emekçilere “Kartları almayın, ayni isteyin” dediğini kaydeden Gizir, şirketin internet sitesinde önemli eşyaların olmadığını kaydetti:
“İhalede adları geçen plastik çizme, çelik uçlu çizme, tulum, laboratuvar önlüğü, cerrahi önlük gibi mallar ihaleyi kazanan şirketin alışveriş sitesinde yok.”
‘Tasarruf önlemleri’ koruyucu giyim yardımını da vurdu
Koruyucu giyim yardımının sadece ihale süreciyle bağlantılı olmadığını söyleyen Gizir, 2024 yılı başında uygulamaya geçen Kamu Harcamalarında Tasarruf Önlemleri Paketi sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koruyucu giyim yardımlarının uygulamasına ilişkin yaptığı basın açıklamasını hatırlattı.
Bu açıklamada bakanlık koruyucu giyim yardımıyla ilgili hataların yapıldığını söylemiş, yardımların bakanlıkların belirlediği ürünler üzerinden ayni olarak alınması gerektiğini kaydetmişti.
Gizir, bakanlığın açıklamasını şu sözlerle yorumladı: “Oysa ki uygulamada dağıtılan kartlarla diğer bakanlıklarda olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı’nda da emekçiler bir nebze de olsa ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bu uygulama ile bir kez daha Maliye Bakanı’nın övünerek uyguladığı programın sermaye ve iktidar kanadına işlemediği ancak tüm emekçilerin sırtına ağır yükler yüklediği ve toplu sözleşmeyle elde ettikleri hakların bile neşterlendiği, krizin bedelinin halka ve emekçilere ödetilmek istendiği ortada.”
İhalenin şartları ve katılımcıları bilinmiyor
“Bakanlığın yapmış olduğu ihale bir teknik şartname üzerinden yürütülüyor. Mal alım sözleşmesi olduğu için ihaleye giren firmalar ihalede yazılı olan ürünlere ait örnek numuneleri sunmak zorundalar. Sunulan numunelerin bazıları ihaleyi alan Larte Tekstil'e ait sitede görülmüyor” diyerek ihaledeki olası usulsüzlüklere de dikkat çeken Gizir, sendikalarına bilgi verilmediği için “İhaleye kaç firma girdi, bunların kaçı gerekli şartları sağlıyor, ihaleyi kaçıncı sıradaki firma kazandı, sunduğu numunelerle piyasa fiyatları uyumlu mudur?” gibi soruların cevaplarını bilmediklerini söyledi.
Gizir, kartların kamu emekçilerine ne zaman verileceğini ya da verilip verilmeyeceğini de bilmediklerini, sürece genel olarak bir bilinmezliğin hâkim olduğunu belirtti.