Malatyalı çiftçinin kazandığı harcadığını karşılamıyor: TMO alım yapmadı, eylemler başladı

Malatyalı çiftçiler kayısı alımı yapmayan ve taban fiyat vermeyen TMO’ya tepkili. soL’a konuşan çiftçiler geçen seneyle fiyat kıyası yaparak bulundukları durumu anlattı.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Malatyalı çiftçiler, kentin önemli gelir kaynağı olan kayısı fiyatına taban fiyat vermeyen ve alım yapmayan Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) tepkili. Seslerini duyurmak için 11 Ağustos Pazar günü Toprak Mahsulleri Ofisi yakınında bir araya gelen çiftçiler artan işçilik, mazot, gübre, sulama gibi girdi kalemlerine karşılık kayısı fiyatlarının düşmesini protesto etti. 

Basın açıklamasında konuşan Tüm Üretici Köylü Sendikası (TÜM KÖY SEN) Malatya Sözcüsü ve Genel Merkez Denetim Kurulu Üyesi Adil Aktaş, çiftçilerin taleplerini şöyle sıraladı:

“Kayısıda taban fiyatının bir an önce belirlenmesini istiyoruz. Üreticilerin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini ve üreticilere faizsiz kredi verilmesini istiyoruz. Üreticilerin kullandıkları mazotta, gübrede, ilaçta ÖTV’nin kaldırılmasını talep ediyoruz. Malatya kayısı üreticileri yalnız değildir.” 

6 Şubat depremlerinin etkilediği 11 ilden biri olan Malatya’da TMO, en son 2020 yılında kayısı alımı yapmıştı. Malatya’dakine benzer sorunlar ülkenin diğer kentlerinde de yaşanıyor. Bursalı ve Balıkesirli çiftçiler de artan girdi maliyetlerine karşın düşen üretici fiyatlarına tepkili.

‘Çiftçinin kullandığı mazottan gübreye, her şeye zam geldi’

Konuyu TÜM KÖY SEN Malatya Sözcüsü ve Genel Merkez Denetim Kurulu Üyesi Adil Aktaş, Malatyalı çiftçiler Caner Aslan ve Seçkin Yakut ile konuştuk.

Sözlerine geçen seneyle bu sene arasındaki fiyat farklarını anlatarak başlayan Aktaş, aradaki farkı şu sözlerle aktardı:

“Geçen sene 161 TL olan kayısı fiyatı, bu sene üç beş tane kendini bilmez tüccar ve tefeci zihniyetli kişiler yüzünden 100 liralara kadar düşmüş durumda. Fiyat düştü ancak herkesin bildiği gibi çiftçinin gideri arttı. Çiftçinin kullandığı mazottan gübreye, her şeye zam geldi. Geçen yıl kayısıda çalışan işçilerin bir günlük yevmiyesi 450 lirayken bu yıl bin 200 lira sınırlarına dayandı. Bunlara rağmen fiyatlar kelimenin tam anlamıyla tepetaklak oldu.”

‘Çiftçinin eline para geçmiyor, kazandığı para harcadığını karşılamıyor’

Bu uçuruma karşı çiftçilerin geçtiğimiz gün yaptığı eyleme değinen Aktaş, “Bu eylemler büyüyecektir” diye konuştu:

“Buna karşı da geçtiğimiz günlerde Malatyalı çiftçiler kendi içlerinde örgütlenip bir eylem yaptılar. Çiftçiler korktu ‘Polis bir şey yapar mı?’ diye. Ama eylem yapıldıktan sonra gördüler ki bir araya gelince vatan bölünmüyormuş. Şimdi çiftçi kendisine bir şey yönelmediğini gördüğü için rahat hareket edebilecek. İlçelerde daha büyük çiftçi eylemleri göreceğimizi tahmin ediyorum, bu eylemler büyüyecektir çünkü çiftçinin eline para geçmiyor, kazandığı para harcadığını karşılamıyor. Sadece Malatya değil. Balıkesir, Adıyaman, Gaziantep… Her yerde çiftçi kan ağlıyor. Bazı yerlerde dayanamayıp ayağa kalkıyor. Memleketin üreticisine değer verilmiyor.”

‘Tarım Kredi Kooperatifi’ne borcum var, 2,5 liraya çekirdek satıyorum. Ne yapayım, ödemek için tarlamı mı vereyim devlete?’

Doğanşehir Dedeyazı köyünden Caner Aslan ise 2,5 liraya kayısı çekirdeği sattığını söyledi. Aslan da geçen seneyle bu sene arasındaki fiyat uçurumuna değinerek tüm köylülerin aynı sorunu yaşadığını söyledi. Aslan, aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatifi’ne borçlu olduğunu kaydetti:

“İnsanlar razıymış gibi duruyor, neredeyse herkes sinmiş, sindirilmiş. 2,5 liraya kayısı çekirdeği verdim ya, neye yetiyor bu? Bir sakız gelmiyor. Geçen seneden bu yana maliyetler 2-3 kat arttı. Mazot 18 lirayken 42 lira, çiçek ilacı 200 lirayken 800 lira oldu. Bu liste daha da uzar gider. Sabaha kadar neyin ne kadar arttığını anlatırız. Bu sene 21 bin lira tuttu harcadığım para. Reva mı bu? Sadece ben değil. Benim kayısı işinde olan akrabalarım, köylülerim de aynı sorunu yaşıyor. Tarım Kredi Kooperatifi’ne borcum var. Ne yapayım? 2,5 liraya çekirdek alıyorlar benden. Bunu ödemek için tarlamı mı vereyim devlete?”

‘Siyasetçilerimiz de aynı birbiriyle’

Siyasetçilerin birbirine benzediğini ve hiçbirinden bir şey beklemediğini söyleyen Aslan, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kılınç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima yenildi. Tarım milli ekonominin temelidir” sözünü hatırlatarak bugün tarıma destek verilmediğini kaydetti:

“Siyasetçilerimiz de aynı birbiriyle. AKP’den bir şey beklemiyoruz zaten. Onu da anlamıyorum, bu adamlar bizim 40 küsur liraya aldığımız mazotu 5 liraya mı alıyor? CHP’den de bir şey beklemiyorum açıkçası. Dediğim gibi hepsi birbirine benziyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Kılınç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima yenildi. Tarım milli ekonominin temelidir’ demiş. Kaç yıl önce tarımın değerini anlamış, bununla ilgili çalışmalar yapılmış. Şimdi gelinen yer burası. Nereden bakarsanız rezillik.”

‘Köylünün bütün maliyetinin üstüne bir de ambar maliyeti çıkıyor’

Seçkin Yakut, Ören Köyü’nden. Malatya’yı da etkileyen 6 Şubat depremlerinden dolayı ambar sorunu olduğunu söyleyen Yakut, bütün maliyetlerin üstüne bir de ambar maliyeti olduğunu kaydetti:

“Burası büyük bir deprem atlattı. Depremde yıkıldığından dolayı ambar sıkıntısı da yaşıyor köylü genel olarak. Bizim köy bu sıkıntıyı yaşıyor şu an. Köylünün bütün maliyetinin üstüne bir de ambar maliyeti çıkıyor. Geçen sene 200 lira olan kayısı fiyatı bu yıl 90 lirayı bile gördü. Bir torba yani 50 kilo gübre olmuş 2 bin 600 lira, nasıl alalım, nasıl kullanalım bunu?”

Yakut, ekonomik sorunlara değinerek sözlerini noktaladı:

“Tek sorun kayısı olsa yine tamam ama her şey sorun. Ekonomik sıkıntılar almış başını gidiyor. 30 yıllık esnafım aynı zamanda. Köy yerlerinde insanların sosyalleşebileceği tek yer kıraathaneler neredeyse. İnsanlar kıraathaneye geliyor, birkaç el oyun oynayıp kalkıyor. Buraya bile yansıyor ekonomik durum.”