Rusya-Ukrayna savaşı, Ukrayna'nın doğusundaki bölgelerin Rusya'ya katılması, Rusya'nın seferberlik açıklaması ve Ukrayna'nın karşı saldırısıyla devam ediyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz ay Newsweek'le yaptığı mülakatta, Ukrayna savaşı ile ülkesinin ABD ve Çin ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Rusya'nın hedefleri
Rusya'nın operasyonunun hedefi olarak açıkladığı Ukrayna'nın "Nazilerden ve askerlerden arındırılması" hakkında yorumda bulunan Lavrov, amaçlarının Donbass nüfusunun korunması, Rusya'nın güvenliğine yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması, Ukrayna'nın askerden ve Nazilerden arındırılması olduğunu yineledi.
Lavrov, "Hepsi birbiriyle alakadar ve ne kadar zaman sürerse sürsün başarıya ulaşılacak" dedi.
'Batı Ukrayna'yla diyaloğu engelledi'
ABD'nin ve Batı'nın Rusya'yı "savaş alanında" yenmeye çalıştığını ifade eden Lavrov, Batı'nın hedefleri uğruna "Ukrayna'yı feda etmeye hazır olduğunu" ifade etti. ABD'nin Ukrayna'da barışı tesis etmekle ilgilenmediğini belirten Sergey Lavrov, Rusya ve Ukrayna'nın mart ayında karşılıklı anlaşmaya varmaya yaklaştıklarını ancak ABD ve İngiltere'nin bunu engellediğini, Ukrayna'nın Rusya'yla diyalog kurmasının yasaklandığını söyledi.
Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya'nın kendi kaderlerini tayin etme hakkının Birleşmiş Milletler Şartı'yla tanımlandığını hatırlatan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya-ABD ilişkilerine de değindi.
'İletişimi devam ettirmek mümkün değil'
ABD'nin eylemleri yüzünden Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin fiilen donduğu belirten Lavrov, "Hedefini stratejik olarak Rusya'nın yenilgisi olduğunu belirttikten sonra, Washington'la normal bir iletişim sürdürmek nesnel olarak mümkün değil" dedi.
Lavrov, ABD'nin bölgesel çatışmasızlık konusunda somut adım atmaktan kaçındığını sözlerine ekledi.
Batı yaptırımları: 'İki ucu keskin bir silah'
Batı'nın Rusya'yı felce uğratma kisvesi altında tek taraflı kısıtlayıcı tedbirler uyguladığını belirten Lavrov, "Rus ekonomisini parçalamayı başaramadılar. Dahası, yaptırımlar iki uçu keskin bir silah gibi görünüyor: birçok Avrupa ülkesinde artan fiyatlar ve azalan gelirlerden oluşan kriz, ayrıca enerji kıtlığı ve sosyal karışıklık tehditleri görülüyor. Medeniyetin ortak faydaları, zenginlerin ayrıcalığı haline geldi. Sıradan vatandaşların, Batı'nın yönetici elitlerinin Rus karşıtı politikaları için ödediği bedel bu" yorumunda bulundu.
Sergey Lavrov, "Batı'da kendi çıkarlarına zarar verecek şekilde hareket etmekte ısrarcıysa, onları bunu yapmaktan alıkoyamayız" uyarısında bulundu.
Batı'nın yaptırımlarla Rusya'yla ilişkilerini bir gecede kopardığını söyleyen Lavrov, Rusya'nın bundan memnun olmadığını, gelecekte de Rusya'nın Batı'ya güven duymayacağını belirtti.
Rusya'nın diğer ülkelerle ilişkileri ve Çin
Batı kanadında olmayan ülkelerle iş birliğine önem verdiklerini ve genişletmeyi planladıklarını ifade eden Sergey Lavrov, "Dostlarımızla birlikte karşılıklı ticarette ABD dolarının payını azaltacağız ve karşılıklı anlaşmalarda ulusal para birimlerini kullanacağız. Çıkarlarımızı korumak için mevcut tüm fırsatları ve araçları kullanmayı amaçlıyoruz. Rusya'nın yaptırım baskısına dayanacağından şüphe duymuyorum" dedi.
"Çin ile stratejik ortaklık, Rusya için mutlak bir dış politika önceliği olmaya devam ediyor" diyen Lavrov, iki ülke arasındaki ilişkilerin sürdürülebilir, uzun vadeli ve uluslararası ortamın değişkenliğine bağlı olmadığını hatırlattı.
Lavrov, Rusya ve Çin arasındaki ilişkiyi, derin karşılıklı güven, birbirlerinin temel ulusal çıkarlarının korunmasında karşılıklı destek ve karşılıklı yarar sağlayan bağları genişletme isteğinin karakterize ettiğini söyledi.
'Batı merkezli düzen sona erdi'
ABD'nin eski tek kutuplu dünya düzeninin devam ettiği algısının yanlış olduğunu bildiren Lavrov, "Modern dünyanın artık Batı merkezli olmadığı gerçeğini kabul edemiyorlar. Ve bir daha da asla öyle olmayacak. Bugün, gelişmekte olan ülkelerden güçlü, bağımsız oyuncular ortaya çıktı ve bunlar giderek daha fazla görünür hale geliyor. Bu devletler ve entegrasyon dernekleri, Washington'dan başlatılan Rus karşıtı 'haçlı seferine' katılmak istemiyorlar" ifadelerini kullandı.
Lavrov, ABD başkanlık seçimleri başlamadığı için yorumda bulunmak istemediğini, ancak ülkedeki gelecek seçimlerin Moskova-Washington ilişkileri açısından önem arz ettiği yorumunda bulundu.
