Koza Altın'a karşı yurttaşlardan kazanım: 'ÇED gerekli değildir' kararı hukuka uygun bulunmadı

Manisa’da Koza Altın İşletmeleri’nin uygulamayı planladığı maden projesi için verilen “ÇED gerekli değildir” raporu, mahkeme tarafından hukuka uygun bulunmadı, yurttaşların mücadelesi sonuç verdi.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı Bahadır Mahallesi’nde Koza Altın İşletmeleri tarafından "Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi" yapılması planlanıyor. İşletme için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, 2 Kasım 2023 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararı vermişti. 

Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği’nin “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açtığı Manisa 1. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme, proje tanıtım dosyasında projenin olası çevresel etkileri ve bölge tarımını besleyen su kaynaklarına etkisini önlemek açısından yeterli düzeyde tanıtılmadığı hususlarını bir bütün olarak değerlendirdi. “ÇED gerekli değildir” kararının hukuka uygun olmadığına karar verdi ve bilirkişinin olumsuz görüş bildirdiğini söyledi. 

Projenin gerçekleşmesi durumunda Alaşehir’in içme suyu kaynakları, bölgedeki ormanlık alan ve endemik bitki türlerinin zarar görme riski bulunuyordu. 

Şirket, projeyi 21,23 hektarlık ormanlık alanda hayata geçirmek istedi. Açık işletme yöntemi ile yıllık ortalama 41 bin 600 ton "antimuan cevheri" üretilmesi hedefleniyordu. 

‘Mücadele ettikten sonra kazanılmayacak dava yok’

Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği’nden Alev Gümüşlü süreci ve mahkemedeki kazanımı soL’a anlattı. 

Gümüşlü, maden projesine karşı verdikleri mücadelenin uzun süredir devam ettiğini söyledi.

Sürecin başında Koza Altın İşletmesi’nin maden projesinden ne bölge halkının ne de çevre derneklerinin haberi olduğunu söyleyen Gümüşlü, “ÇED gerekli değildir” kararını tesadüfen internet üzerinden öğrendiklerini söyledi. 

Dernek olarak kararı gördükten sonra hemen mahkeme yoluna gittiklerini belirten Gümüşlü, bunun ardından çevre dernekleri ve köylülerin bir araya geldiği bir süreç yaşandığını şu sözlerle anlattı: 

“Bu süreçte biz de çok şey öğrendik. Köylülerin desteğiyle ilerledik. Süreci görmeniz gerekiyordu, gerçekten çok şey kattı bize. Örnek veriyorum, ‘antimuan’ın ne olduğunu bu süreçte öğrendik.” 

Antimuanın altın madenciliğiyle ilişkisi: Basit antimuan yatakları, başlıca stibnit ya da ender olarak silisli gang içinde nabit antimuanla birlikte genellikle az pirit ve yer yer az altın ve küçük miktarlarda başlıca gümüş ve cıva olmak üzere diğer metal sülfitlerden oluşur. Kaynak: Maden Tektik ve Arama Genel Müdürlüğü

Davayı açtıktan kısa bir süre sonra Erzincan İliç’te Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeninde liç işleminden sonra depolanan toprak yığınının heyelana dönüşmesi sonucu dokuz işçinin yaşamını yitirdiği olayın yaşandığını söyleyen Gümüşlü, bu olayın mücadele etme hırslarını pekiştirdiğini, bu olaydan sonra “Ne olursa olsun bu davayı kazanmalıyız” diye düşündüklerini söyledi. 

Koza Altın İşletmeleri’nin devlet işletmesi olduğunu ve bu yüzden davayı kazanamayacaklarını düşünen çok kişinin olduğunu ancak buna rağmen mücadele etmekten geri durmadıklarını söyleyen Gümüşlü sözlerini noktaladı:

“İstedikten, birlik olduktan, mücadele ettikten sonra kazanılmayacak hiçbir dava yok.” 

Türkiye'nin en büyük altın işleme firmalarından

Koza Altın İşletmeleri, firari Fethullahçı Akın İpek’in sahibi olduğu İpek Holding’e bağlı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kayyım atanan yirmi iki şirketinden biri.

Türkiye'nin en büyük altın işleme firmalarından olan Koza Altın İşletmeleri’nin yer aldığı Koza Holding’e bağlı on iki şirket Hazine’den AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredildi.*

Gümüşhane’de Mastra, İzmir’de Ovacık ve Çukuralan gibi işletmelerde siyanürle altını araması yapan şirket, 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle Türkiye genelinde 256 maden ruhsatını elinde bulunduruyor. 

*TVF ve ona bağlı şirketler, pek çok kanundan bağımsız çalışabiliyor. Devlet Memurları Kanunu, Sayıştay Kanunu, TBMM tarafından Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun da dahil olmak üzere çok sayıdaki kanundaki hükümler, TVF ve Varlık Şirketleri ile Varlık Şirketleri tarafından kurulacak diğer şirketler üzerinde uygulanamıyor. Ayrıca fonun mal varlığı rehin edilemiyor, başka bir amaçla tasarruf edilemiyor, ihtiyati tedbir konulamıyor, iflas masasına dahil edilmiyor, gelir ve kurumlar vergisinden de muaf tutuluyor.