Koç Üniversitesi'nde 8 öğrenci hakkında; Henry Ford Binası'nın merdivenlerini gökkuşağı renklerine boyama, merdivenin üzerine örtülen brandayı yırtma ve okula gelen sponsorların stantlarına "Katil İsrail, işbirlikçi Coca-Cola" yazılması suçlamalarıyla disiplin soruşturması başlatıldı.
Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının iptali ve 19 Mart'ta gözaltına alınmasıyla İstanbul Üniversitesi'nin başlattığı protestolar, İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklanmasıyla ivme kazanarak devam etti.
Süreç boyunca, Koç Üniversitesi'ndeki Odeon Hareketi adındaki öğrenci oluşumu kampüs içinde ve dışında protestolarını sürdürdü. Öğrenciler; Gezi Parkı protestolarının 12. yıldönümü ve Onur Ayı dolayısıyla Henry Ford Binası'nın merdivenlerini gökkuşağı renklerine boyadı ve okula Bahar Şenliği sponsoru olarak gelen Coca-Cola'yı protesto etmek için markanın stantlarına “Katil İsrail, işbirlikçi Coca-Cola” yazdı.
T24’ten Can Öztürk’ün haberine göre üniversite yönetimi bu protestolarda yer aldıkları gerekçesiyle 8 öğrenci hakkında soruşturma başlattı.
‘Katil İsrail, işbirlikçi Coca-Cola’ yazısına soruşturma
Hakkında soruşturma açılan öğrencilerden biri dosyasında suçlandıkları maddeler hakkında şöyle konuştu:
“Bazı arkadaşlarımız hakkında 3, bazılarımız hakkında 2 farklı soruşturma açıldı. Soruşturmalardan biri merdiveni gökkuşağı renklerine boyama. Diğeri, Henry Ford Binası'nın merdivenleri gökkuşağı renklerine boyandıktan sonra hemen sabah oraya kurulan bariyerin üzerine çekilen brandanın yırtılması nedeniyle.
Son olarak da Bahar Şenliği'nde okulun sponsor markalarından Coca-Cola ve Popeyes'ın girmesi nedeniyle bir duvara 'Katil İsrail, işbirlikçi Coca-Cola' yazılmıştı. Bu yazılamayı yaptığı iddia edilenlerle ilgili de soruşturma açıldı.”
‘Ceza tamamen okulun keyfine kalmış bir durum’
Ceza alıp almamalarının tamamen okulun inisiyatifine kaldığını söyleyen öğrenci sözlerine şöyle devam etti:
“Biz hemen okuldan mezun avukat arkadaşlarımızla konuştuk. Haftaya 19'unda soruşturma kapsamında bizi dinleyecekler. Savunma yapmanızı istiyorlar. Ceza alırsak minimum bir hafta en kötü ihtimalle ise okuldan bir dönem uzaklaştırma alacağımızı söylediler. Hiç ceza almamamız gibi bir ihtimal de var. Tamamen onların keyfine kalmış bir durum.”
‘Dosyada, koridorlarda yürüyerek sınıflardan sınıflara geçmemiz dışında bir şey yok’
Soruşturmanın baskı oluşturmak için açıldığını söyleyen öğrenci şöyle dedi:
“Dosyadaki görüntülerde, merdivenin boyandığı akşam bizim koridorlarda yürümelerimiz var, sınıflardan sınıflara geçmemiz var. Başka bir şey yok. Sadece böyle şeyleri koyabilmişler dosyaya. Olayların yapılma anları ile ilgili ellerinde hiçbir somut kanıt yok.”
‘Koç Üniversitesi, ifade özgürlüğü ve çoğulculuk gibi değerleri yalnızca tanıtım broşürlerinde ve PR çalışmalarında hatırlıyor’
ANKA’da yer alan habere göre Koç Üniversitesi öğrencileri konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Çağrılan sekiz öğrenci hakkında dosyada hiçbir somut delil bulunmamaktadır. Hukuki ve etik hiçbir dayanağı olmayan, tamamen keyfi ve siyasi saiklerle yürütülen bu disiplin soruşturması, rastgele seçilen öğrencilerden bazılarını cezalandırarak diğer öğrencilere gözdağı vermeyi amaçlamaktadır. Final döneminin ortasında öğrencileri baskı altına almak ve demokratik tepkileri kriminalize etmek için 19 Haziran’da öğrencileri savunma vermeye çağıran okul yönetimi, ortada hiçbir somut delil olmamasına rağmen bir cadı avı başlatmış, kurban arayan bir bakış açısıyla rastgele seçtikleri öğrencilere karşı soruşturma açmıştır. Bu bir disiplin soruşturması değil; bu, düşünce ve ifade özgürlüğüne, protesto hakkına, vicdanlara ve onurlu direnişe karşı yürütülen açık bir sindirme operasyonudur.
Koç Üniversitesi, ifade özgürlüğü ve çoğulculuk gibi değerleri yalnızca tanıtım broşürlerinde ve PR çalışmalarında hatırlarken, sahici bir toplumsal duyarlılık karşısında ise baskıcı ve cezalandırıcı bir tutum sergilemektedir. Burada hedef alınan eylemler, toplum vicdanının sesi olarak emperyalizmin, savaşın ve işgalin karşısında durulduğunu göstermiştir. İsrail'in Gazze'de yürüttüğü katliamları kınamak, Gezi'nin özgürlükçü ruhunu sahiplenmek, baskıya karşı ses yükseltmek suç değil, onurdur. Dahası, okulun geçmişteki utanç verici çifte standart uygulamaları, bugünkü saldırgan tutumun bir devamı niteliğindedir. Kadın cinayetlerini protesto eden kadın öğrencilere kampüs içinde faşist saldırılar düzenlenmiş, okul yönetimi failleri tespit edemediğini ve şikayet dilekçesi veren kadınlara da failleri kendi çabaları ile bulmalarını söyleyerek failleri aklamaya çalışmıştır. Ancak ne tesadüftür ki bugün aynı okul yönetimi, hiçbir yardım almadan, hiçbir delile dayanmadan, sadece politik duruşları sebebiyle 8 öğrenciyi kolayca tespit edebilmektedir. Yine, Bahar Şenliği sırasında ‘Ali İsmail Korkmaz Ölümsüzdür’ pankartını yırtan saldırgan da bulunamamıştır. Görüyoruz ki okul yönetiminin güvenlik kamerası yalnızca hak mücadelesi yürüten öğrencileri görebilmekte, gericiliği ve şiddeti ise ısrarla tespit edememektedir.
‘Koç Üniversitesi yönetimi ve tüm üniversite idareleri öğrencileri korkutma ve sindirme politikasından vazgeçmelidir’
Bu süreçte yalnızca Koç Üniversitesi'nde değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde benzer soruşturmaların eş zamanlı olarak başlatılmış olması tesadüf değildir. Bu soruşturmalar, öğrencilerin yükselen toplumsal taleplerini bastırmaya yönelik sistematik bir girişimin parçasıdır. İfade özgürlüğünü, politik tutumu ya da vicdani duruşu cezalandırma çabası; demokratik üniversite fikrine ve gençliğin mücadele mirasına yönelmiş açık bir tehdittir. Bizler, bu soruşturmaların derhal geri çekilmesini, öğrenci haklarının tanınmasını ve üniversitelerin bir öğrenme, sorgulama ve düşünme alanı olarak kalmasını talep ediyoruz. Koç Üniversitesi yönetimi ve tüm üniversite idareleri üniversite olduğunu hatırlamalı; öğrencileri korkutma ve sindirme politikasından vazgeçmelidir. Biz korkmuyoruz, susmuyoruz ve bu hukuksuzluğa karşı durmaya devam edeceğiz.”
Açık ve örtülü destekler, 'kınama' ile geçiştirilen açıklamalar: İsrail gücünü nereden alıyor? | ![]() |