Koç emeğin tarihine göz dikti, belediye ikiletmedi: Hasköy'ün hafızasına komünistler sahip çıktı

İşçi sınıfı kültürüyle özdeşleşen Hasköy'de semtin adını taşıyan caddeye "Rahmi M. Koç" adı verildi. TKP İstanbul İl Örgütü, Hasköy Caddesi'nin tarihsel adını tekrar yerine astı. 

Haber Merkezi

Türkiye'nin en büyük tekellerinden Koç Holding, emeğiyle büyüdüğü işçi sınıfının şimdi de tarihine göz dikti.

İstanbul'un Hasköy semtinde bulunan Rahmi M. Koç Müzesi 30 yıl önce kuruldu. Müzenin 30'uncu yılı için sergiler, özel etkinlikler düzenlendi.

Müze yönetimi bu kapsamda bulundukları caddenin adının değiştirilmesini istedi. Beyoğlu Belediyesi'ne yapılan başvuruda Hasköy Caddesi'nin adının "Rahmi M. Koç Caddesi" olarak değiştirilmesi talep edildi. Belediyesi Meclisi, bu talebi kabul etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz gün müzede düzenlenen bir sergi açılışında Rahmi Koç’a adının bulunduğu cadde tabelasını hediye etti.

Yeni tabela caddeye de asıldı ama yerinde uzun süre duramadı. Türkiye Komünist Partisi İstanbul İl Örgütü, "İstanbul'un tüm caddeleri, sokakları, emekçilerindir" diyerek Hasköy Caddesi'nin tarihsel adını tekrar yerine astı.

'Patronların değil emekçilerin İstanbul'u için!'

Hasköy'ün işçi sınıfı kültürüyle özdeşleşmiş bir semt olduğunu hatırlatan komünistler, "Rahmi M. Koç" adını neden kabul etmediklerini şu sözlerle açıkladı: 

"Hasköy’ün yüzlerce yıllık tarihi, emeğin tarihidir; Hasköy adı işçi sınıfı kültürüyle özdeşleşmiştir. 

Silinmeye çalışılan işte bu hafıza ve kültürdür. Unutmayalım, Haliç Tersanelerini yok etmeyi ve Haliç’i zenginlere peşkeş çekmeyi hedefleyen AKP’li Belediyeler Haliçport adını verdikleri projeyi “Beyoğlu’nu Şanzelize’ye çevireceğiz” diyerek duyurmuştu. Yönetimi devralan CHP’li Belediyeler, kararlılıkla, Beyoğlu’nun emekçi mahallelerine saldırmaya devam ediyor. 

Koç ailesi için Hasköy ranttan başka bir şey ifade etmemektedir. 

Patronların ismini caddelere vermek, patronlara sunulan irade beyanıdır; niyetleri emekçilerin hafızasını yok etmektir. Bugün adı değiştirilmeye çalışılan Hasköy caddesinin, tarihsel adını tekrar yerine astık.

Patronların değil emekçilerin İstanbul'u için, Hasköy'ün hafızasına sahip çıkmaya çağırıyoruz."

Sanayi merkezinden rantın merkezine

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve erken Cumhuriyet yıllarında Haliç kıyıları, İstanbul’un sanayi merkezi haline geldi. Hasköy de bu süreçte önemli bir sanayi bölgesi oldu.

Tersaneler, fabrikalar ve atölyeler burada yoğunlaştı. Özellikle demir, dokuma ve tekstil sanayinde çalışan işçiler bu bölgede yaşıyordu. Anadolu'dan göçen binlerce işçinin yerleştiği Hasköy, işçi sınıfının dayanışma kültürünü besleyen de bir merkezdi.

1970’li yıllardan itibaren sanayinin şehir dışına taşınmasıyla Hasköy’deki fabrikaların çoğu kapanmaya veya işlev değiştirmeye başladı.

Kentin merkezinde ve Haliç'in kıyılarında kalan terk edilmiş tesisler bu defa rantın adresi oldu.

Hasköy Tersanesi ve Lengerhane binasını satın alan Koç ailesi sahip olduğu antika eserler ve sanat koleksiyonlarını sergilemek için buraya bir müze kurdu.

Koç Müzesi'nin bitişiğindeki Haliç Tersaneleri'ne ait hazine arazisi 49 yıllığına otel zincirleri patronu Fettah Tamince'ye satıldı. Haliçport projesi adı altında araziye 1100 odalı otel, 660 adet rezidans, 67 yalı dairesi ve 5 yalı villası yapıldı.