Kızılay şaşırtmadı: Afet ortasında depremzedelerden bağış isteme geleneği sürüyor

Son yıllarda Türkiye'de olağan hale gelen, adı yolsuzluklardan ayrı anılmayan Kızılay'ın felaketi 'bağış' reklamına dönüştürmesi depremin 3. ve 4. günlerine damga vurdu.

Haber Merkezi

Maraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 4 gün geçmesine karşın devlete ait yardım ekipleri henüz çoğu bölgeye ulaşabilmiş değil. Birçok ilçede enkaz altında kalan ya da kendi imkânlarıyla kurtulan yurttaşlar kaderine terkedilmiş halde iken, Kızılay krizle 'mücadele'yi bağış kampanyası fırsatına çevirdi.

Türkiye genelinde yurttaşların telefonlarına E-Devlet üzerinden gelen kısa mesajlarla Kızılay için bağış istenmeye başlandı.

Söz konusu mesajlar deprem bölgesindeki yurttaşlara da atıldı.

Yollanan link üzerinden yurttaşlar E-Devlet'in internet sitesindeki bağış sayfasına yönlendirilirken 100, 200 ya da 500 liraya kadar bağış yapma seçenekleri 'sunuldu'.

Kızılay'ın IBAN serüveni

Önceki yıllarda Elazığ depreminin hemen ardından "bağış" talep ederek tepki çeken Kızılay, 2021'de ise orman yangınları için de yurttaşlara SMS göndermişti. “Canımız ormanlarımız yanıyor! Kızılay tüm imkanlarıyla sahada” ifadeleri kullanılan ve sms yoluyla bağış istenilen mesajda “Ateşi birlikte söndürelim” denilmişti.

Kızılay Başkanı'nın 'huzur hakkı' ve 9 ayrı maaşı

Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve 6 Kızılay yöneticisine 2019-2021 yılları arasında “huzur hakkı” adı altında 2,5 milyon lira ödendiği ortaya çıkmıştı.

Kızılay'dan maaş almadığını iddia eden Kerem Kınık en az 9 şirketten ayda 27 asgari ücretlik ‘huzur hakkı' alıyor.

'Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır'

Kızılay'ın kendi bütçesinden çeşitli tarikat bağlantılı vakıflara para aktardığı da ortaya çıktı.

Elazığ depremini ve ilk IBAN skandalını takiben Kızılay üzerinden Ensar Vakfı'na 7 milyon 925 bin dolarlık bağış yapıldı. Kınık bu bağışı, “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” diye savundu.

Kızılay Holding

Kızılay, 2019 yılında Kızılay Yatırım Holding adı altında holdingleşmiş ve 9 ayrı şirket kurmuştu.

Şirketleşmeyle birlikte kurumun yağmalanmasının önünün açılacağı o dönem de belirtilirken, bu daha sonradan kanıtlandı. Kızılay yönetimi ise şirketleşmenin gerekçesi olarak “gelişim açısından kısır döngü içerisinde bulunulması ve katma değer imkanı bulunmaması”nı göstermişti.

İlk yılda kurulan şirketlere hastaneler ve 6 binin üzerinde gayrimenkul devredilmişti.

7 milyon liraya huzurevinde yer satışı

Son olarak bu yılın başlarında holdingleşen kurum 'yüksek bağış yapanlara özel hizmet için' huzurevi açacağını açıklamıştı. Böylelikle Kızılay'a 7 ile 10 milyon lira arasında para veren kişiler Kızılay'ın inşa ettiği “Saye Residence” isimli lüks huzurevinde yer satın almış olacaklar.

İstanbul’un Bakırköy ilçesine bağlı Yeşilköy’de 60 yaş üstü yaşlılara hizmet verecek merkezin açılışının gelecek aylarda yapılmasını planlanıyor. Saye Residence’nin internet sitesinde, projenin “Kızılay’a yüksek bağış yapan bağışçılarına premium (ayrıcalıklı) hizmet vermek amacıyla” yapıldığı ifade ediliyor.