Kitap | Akasyalı Meydanın Çocukları

'Başkasını görmenin' kendi yaşamımızı da dönüştürmenin yolu olduğunu hatırlatan hikâye bir ağaçla, komşuyla, arkadaşla dayanışmanın özel anlamlarını açığa çıkarıyor.

Nişan Mesut Oyardı

Kentlerin, kasabaların, hatta köylerin meydanları vardır. “Modern” olanları saymazsak birbirine sırtını dayamış, omuz omuza dizilmiş evler, işyerleri görürüz. Birkaç ağaç gölgeleriyle, cıvıltılı kuşlarla karakter kazandırır bu meydanlara. O ağaçların gölgesine sığınanlar da tıpkı evler gibi omuz omuza, sırt sırta otururlar. Doğru biçimde bakarsanız bu meydanların “yaşadıklarını” fark edersiniz.

Yalnız bir akasya ağacının altında yalnız başına oturan Mustafa amcanın ve ellerinde ekmek arası sokumlarla meydanda toplanan çocukların sıcacık öyküsünde de işte bu yaşayan meydanlardan biri var.

Eksilenleri ve eklenenleri ile her bir taşın, her izin hikâyelerle dolu olduğu meydandaki akasya ağacı bir fırtına da devrilirse o meydanda ne değişir?

İşte bu soru, Mustafa amcanın saklı kalmış hikâyesini açığa çıkarırken çocukların akasyaya, meydana ve insanlara başka bir açıdan bakmalarına vesile olur.

“Meydanda, etrafında olup biten her şeyden uzak parlayan akasyayı, karanlığı dağıtan ay gibi, umutsuzluğu dağıtan nefes gibi sever adam…

Ağaç, adamı yalnızlığından tanır.

Adam, ağacı kendi yalnızlığından tanır en çok.”

Böyle meydanlardaki izlerin hikâyelerini yaşayanlar bilir ve öyle bakarlar meydana; “… ondan başka kimsenin görmediği bir şeyleri görüyormuşçasına…

Hikâyeler, bir hazine sandığında doğru zamanın akıp gelmesini beklerler açığa çıkmak için. Mustafa amcanın hikâyesini çocukların yardımseverliği çiçeklendirip sandıktan çıkarır. Öyle ya, meydanda binalar nasıl sırt sırta durursa insanlarda öyle durur ve dayanışma, yardımlaşma kendiliğinden gerçekleşir. Akasyalı Meydanın Çocukları da nasiplerini almışlardır insanı yücelten bu değerlerden.

“Başkasını görmenin” kendi yaşamımızı da dönüştürmenin yolu olduğunu hatırlatan hikâye bir ağaçla, komşuyla, arkadaşla dayanışmanın özel anlamlarını açığa çıkarıyor. Bir fidanı ayakta tutmanın bir aşkı, yaşamı ve yeni aşkları doğuracağını hatırlatıyor. Hepimiz fark etmesek bile yaşamın bu dayanışma sayesinde devam ettiğini fısıldıyor.

Akasyalı Meydanın Çocukları, Hatice Demir’in ilk çocuk kitabı. Güçlü metaforları ve şiirsel üslubuyla fırtınada bile plastik bir topun peşinde koşmaktan vazgeçmeyen çocukluğa övgü niteliğinde. Yıkımın, yok oluşun ardında bile umudun tohumlarını yeşertmeyi beceren, başkasını anlamanın yollarını incelikle gösteren, yanındakine sıkı sıkı tutunmayı sağlayan bir hikâye. 

Künye: Akasyalı Meydanın Çocukları, Hatice Demir, Günışığı Kitaplığı, 2022, 99 sayfa.