Kemal Kılıçdaroğlu hemen her akşam evinin bir odasında, yanında çay bardağı ile sosyal medya üzerinden videolar paylaşıyor ve sakin bir dille iktidara geldiğinde yapacağı vaatleri anlatıyor. Bu 4-5 dakikalık videolarda halka yönelik 3 söylemi varsa, 5 cümlesi de uluslararası ve yerli sermayeye ve siyaset bilimcilerin sevdiği jargonla söylemek gerekirse siyasi ve ekonomik elitlere yönelik oluyor. Birçok sol kavramı neo-liberal söylemlerle harmanlayarak herkesin kendisine uygun mesajı almasını sağlıyor. Mesela üretimden, planlamadan bahsedip “uluslararası hukukun” (!) geçerli olacağı özel ekonomik bölgeleri önermesi, emekçilere seslenip beyaz yakalılara yeniden “orta sınıf hayatı yaşama” vaadinde bulunması, dünya çapında “şampiyonlar ligi” ekonomistlerle çalışacağım deyip neo-liberal klişeleri tekrarlayan ekonomistleri sayması, Londra’daki “temiz”, parayı yöneten fonları ülkeye getirip yatırım yapacaklarına söz vermesi gibi birkaç örnek vermek yeterli olacaktır.
Ancak elbette seçime 10 gün kaldığı için bu söylemleri ayrıntılı şekilde eleştirmek düzen muhalefeti tarafından pek tercih edilmiyor. 15 Mayıs sabahı Erdoğan gittiğinde Kılıçdaroğlu’nun ve ittifakının sunduğu ekonomik ve siyasi hattın halkın sorunlarına çözüm getirmeyeceği gerçeği üzerindeki perde kalkmaya başlayacaktır. O zaman bu videolarda farklı kesimlere verilen mesajların çözümlemesi de yapılır.
Kılıçdaroğlu'nun 'müjdesi': Sierra Nevada Corporation
Bu yazıda daha detaylı analizini seçim sonrasına bırakarak, silah sanayisi ve uzay teknolojileri alanında çalışmalar yapması için Atatürk Havalimanı arazisini tahsis edeceğini belirttiği ABD’li Sierra Nevada Corporation (SNC) üzerinde duracağım. Kılıçdaroğlu bunu bir müjde olarak vermiş ve onların Türk sahibi Fatih ve Eren Özmen çiftinin Türkiye’de yatırım yapıp bu alanda teknolojik dönüşüme öncülük edeceğini belirtmişti.
SCF göç ve sınır yönetiminde kullanılan son teknolojilere yönelik akademik çalışmalarım kapsamında da dikkatimi çeken ve ABD’de göçmen haklarını savunan dernekler ile teknoloji ve silah üreten şirketleri denetleyen kuruluşların radarında olduğu için şirketin ABD silah sanayisindeki yerine değineceğim.
Baykar ve SNC polemiği: İki tarafın iddialarında doğru yanlar var
Kılıçdaroğlu’nun bu “müjdesi” iktidar cephesinde büyük bir tepkiyle karşılandı. Medyada bu şirketin CIA için çalıştığı, CIA’in paravan şirketi olduğu, sahibinin ajanlıkla suçlandığı, ABD’de hakkında rüşvet iddialarının olduğu öne sürüldü. Bununla da yetinilmedi, Baykar şirketinin sahibi Bayraktar ailesi de bu rakip şirketi “milli ve yerli” olmama üzerinden eleştirip Kılıçdaroğlu ile polemiğe girdi. Buna karşı muhalif kesimde ise bu çiftin başarı öyküsü paylaşılıp Bayraktar ailesi-nin politik mesajlar vermesi eleştirildi ve yaptığı çalışmalarda özel teşvik gördüğü, silah sanayindeki kamu ve diğer özel şirketlerin geri plana atıldığı ve hükümetin birkaç yıl öncesinde bu şirkete teklifte bulunduğu belirtildi.
Aslında iki tarafın iddialarında da doğru yönler var1. Türkiye’de kamudaki köklü silah sanayi kurumlarının arka plana itildiği, birçok mühendisin bu kurumları terk ettiği, Baykar firmasına özel iltimas geçildiği ve önemli teşviklerden yararlandığı doğru. Diğer yandan SCF şirketinin Pentagon ve ABD’nin sınır güvenliği kurumuyla çalıştığı, ABD’deki güvenlik ve istihbarat bürokrasisi ile çok yakın olduğu ve sıradan bir uzay ve havacılık şirketi olmadığı, askeri şirket olduğu da doğru.
Sierra Nevada ABD'den en yüksek ihale alan 40 şirketten biri
SCF 2017 yılında ABD Savunma Bakanlığından en yüksek ihale alan 40 şirket arasında yer alıyor. 2020 yılında ABD Savunma Bakanlığı’ndan 1.5 milyar dolar para almış. Savunma Bakanlığından üç üst düzey görevliyi de şirkete transfer etmiş2. Şirket 2022 yılında 1 milyon doları, 2021’de ise 830 bin doları lobi faaliyetleri kapsamında kullanmış. Bunlar arasında hem Demokrat Parti hem de Cumhuriyetçi Parti üyesi kongre adaylarının seçim çalışmaları ve çeşitli silah sanayisiyle ilgili “düşünce kuruluşları” var3.
Baykar'ın rakiplerinden biri
Zaten kayıtlarda havacılık ve uzay teknolojilerinden öte bizzat silah şirketi-silahlanma sanayi şirketi olarak geçiyor. Birçok alt şirketi olmakla beraber esasen ABD ordusu için askeri drone (insansız hava aracı) ve sensör üretiyor. Bu açıdan Baykar’ın bizzat rakibi ve arkasında Amerikan ordusu var.
SNC 2022 yılında Volansi adlı drone şirketini satın alıyor ve Amerikan ordusunun gelecekte kullanacağı taktiksel insansız sistemlere (the Army's Future Tactical Unmanned Systems Increment 2) dair yapılan ihaleyi almayı hedefliyor. Daha öncesine kadar mevcut sistemlere sensörler ekleyerek daha etkili olmalarını sağlayan şirket bu satın alma sayesinde kendisi askeri dronelarını tek başına üretebilecek kapasiteye ulaşıyor4.
Silikon Vadisi'nin 'en büyük şeytanı'nın proje ortağı
SNC aynı zamanda ABD Savunma Bakanlığı için yürütülen büyük çaplı projelerde de birçok şirketle birlikte ortak olarak yer alıyor. Bunlardan bir tanesi teknoloji şirketlerinin faaliyetlerine eleş-tirel bakan akademisyenlerin ve kuruluşların hedeflerinin başında yer alan, Silikon Vadisi şirketlerinin en şeytanı olarak bilinen, Trump destekçisi, özellikle CIA için çalışan, CIA’in kurduğu bir yatırım şirketinden aldığı destekle kurulan ve gözetim kapitalizminin baş aktörlerinden Palantir şirketinin yürüttüğü TITAN (the Tactical Intelligence Targeting Access Node) projesi. 36 milyon dolar değerindeki bu projede Palantir yapay zeka-makine öğrenmesi yoluyla ABD ordusunun istihbarat yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor ve SNC de bu projenin ortakları arasında. Bu projey-le özellikle cephe hatlarında sensörlerle ve dronelarla toplanan veriler anlık şekilde takip ediliyor ve mevcut durum ve tehditlere karşı anlık karar alınmasına yardımcı olunuyor5.
SNC’nin dahil olduğu bir diğer mega istihbarat ve askeri projesi ise Project Maven. Bu projede Google da yer alacaktı ancak Google çalışanları bunu teşhir edip protesto edince Google projeden ayrılmak zorunda kalmıştı. Google çekilince projeyi Palantir almıştı. Bu projede yapay zeka teknikleri ile yüz tanıma sistemi geliştiriliyor ve drone saldırılarında hedefin vurulması planlanıyor6.
Teknoloji devleri ABD ordusunun bir parçası
Burada parantez açıp Google ile ilgili konuyu açıklamak istiyorum. Google’ın ayrılmasının temel nedeni Google’ın iyilik yapmaya dair mottosunu öne süren 3 bin Google çalışanının şirketin Savunma Bakanlığından aldığı ihaleyi teşhir edip çalışmayı reddetmesiydi. Google bu projeden çekilmek zorunda kaldı ancak bu olayın ardından Google mottosundan iyiliği kaldırdı, bu tür bir karşı çıkış olmaması için önlemlerini aldı ve şu an aktif şekilde Amerikan ordusu için yüz tanıma ve simülasyon projeleri geliştiriyor. Yine Amazon’un hakim olduğu askeri ve istihbarat birimlerine bulut sistemi sunma alanına yatırım yapıyor ve ABD donanması ve hava kuvvetleri için çeşitli projelerde yer alıyor7. Bu notu uzatmamın nedeni ise sadece SNC gibi şirketler değil, teknoloji şirketleri olarak bilinen Amazon, Microsoft, Google, IBM gibi şirketlerin aslında Amerikan ordusuyla ve istihbaratıyla iş yaptığının ve askeri-istihbarat endüstrisinin parçası olduklarının bilinmesidir.
SNC’nin içinde yer aldığı bir diğer büyük askeri proje ise Gorgon Stare WAMI Programı. Uzun yıllardır farklı safhalarda süren bu projede askeri drone’a takılan 9 kamerayla hedef bölge ayrıntılı şekilde gözetleniyor ve video ile aktif istihbarat yapılıyor8.
SNC Meksika-ABD sınırında göçmenlerin sınıra gelmeden tespit edilip engellenmesinde de aktif şekilde yer alıyor. Amerikan sınır koruma teşkilatı (US Customs &Border Protection) Mart 2021’de 48 milyon dolar karşılığında askeri drone (Multi-Role Enforcement Aircraft) siparişi veriyor. 2009’dan bu yana şirketin bu kuruma sattığı droneların sayısı 29’a çıkıyor9.
Karşımızda sıradan bir şirket yok
Özetle karşımızda uzay teknolojileri ve havacılıkla ilgili, sıradan, sivil bir şirket yok. Tam tersine uzun yıllardır Amerikan askeri ve istihbarat endüstrisinin önemli bir aktörü olan, Amerikan ordusu ve istihbaratı için ileri gözetim teknolojileri geliştiren, drone ve sensör alanında uzmanlaşmış bir şirket. Amerikan devletinin kamusal fonlarıyla silah üreten bu şirketin ürünleri aktif şekilde dünyanın dört bir yanında kullanılıyor. Bu noktada sahiplerinin Türk olmasının da bir anlamı yok ve bu boyutta büyük bir şirketi yurtdışında başarılı olmuş bir Türk start-up’ı gibi lanse etmek de mümkün değil.
Barışçıl bir dış politikayı ve savunma sanayisinde kamucu bir yaklaşımı savunmamak, ülkenin havacılıktan ileri teknolojilere kadar yeterli işgücü, bilgi ve birikimi, akademik ve kurumsal bir altyapısı varken bunları güçlendirmeyi gündeme almamak bilinçli bir tercih. Bu tercih İzmir mitin-ginde İzmirlilere 25 dakika Davutoğlu nutku dinletmekten ve 2 Mayıs akşamı mutfağında Babacan ile çay içerken onun “akılcı ekonomi” politikalarını övmekten bağımsız bir yaklaşım değil.
- 1. Şirket ile birçok bilgiye derli toplu olarak https://techinquiry.org/?entity=sierra%20nevada%20corporation&guard= sitesinden ulaşılabilir. Bu yazı kapsamında sitenin editörü Jack Paulson ile de görüştüm.
- 2. https://www.pogo.org/database/pentagon-revolving-door/companies/sierra-…
- 3. https://www.opensecrets.org/orgs//summary?id=D000029049
- 4. https://breakingdefense.com/2022/10/snc-buys-drone-firm-volansi-will-pr…
- 5. https://www.businesswire.com/news/home/20220628005964/en/Army-Selects-P…
- 6. https://www.forbes.com/sites/thomasbrewster/2021/09/08/project-maven-st….
- 7. https://www.wired.com/story/3-years-maven-uproar-google-warms-pentagon/
- 8. https://en.wikipedia.org/wiki/Gorgon_Stare
- 9. https://www.sncorp.com/news-archive/us-customs-border-protection-orders…