Ateşkes anlaşmasının İsrail'in işgalci ve katliamcı politikalarını değiştirmeyeceğini belirten Okuyan, "İsrail’in en büyük avantajı bölgedeki gizli İsrailcilerin varlığıdır" dedi.
Haber Merkezi
İsrail ile Hamas ateşkes için anlaştı. 19 Ocak'ta yürürlüğe girecek anlaşma için İsrail parlamentosunun onayı bekleniyor.
Üç kademeli planın henüz ilk aşaması duyuruldu. Buna göre İsrailli esirler serbest bırakılacak, yerinden edilen Filistinlilerin Gazze Şeridi'ne dönüşü ve insani yardımlar engellenmeyecek.
Beklentiler ikinci aşamada İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi, üçüncü aşamadaysa Gazze'nin yeniden inşasına başlanması yönünde.
Ateşkes anlaşmasını değerlendiren Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Gazzelileri ölümden uzak tutacak bir mutabakatın içeriğinden bağımsız olarak "iyi bir gelişme" olacağını söyledi.
İsrail'in 7 Ekim'de ilan ettiği hedeflerine tam olarak ulaşamadığını vurgulayan Okuyan, "Kurulduğu andan itibaren verdiği hiçbir sözü tutmayan, imzaladığı hiçbir anlaşmaya bağlı kalmayan İsrail’in bu ateşkes anlaşmasıyla değişeceğine inanmamız için hiçbir neden yok" dedi.
'İsrail'le normalleşmek isteyenlere fırsat yaratacak'
Ateşkes anlaşmasının İsrail'i dolaylı olarak desteleyen Türkiye gibi ülkeler için bir "fırsat" olduğunu kaydeden Okuyan, şu soruyu yöneltti:
"Bakalım şimdi ne olacak? 50 bin Gazzeliyi katleden İsrail 'parantezi kapatıyoruz' diyerek bölge ülkeleriyle normalleşecek mi? Yoksa İsrail bütün suçu Netanyahu’nun üzerine atıp yola yeni bir hükümetle devam edip kendisiyle iş yapmak için el oğuşturan iktidarları rahatlatacak mı?"
TKP Genel Sekteri Kemal Okuyan'ın X hesabından paylaştığı değerlendirmenin tamamı şu şekilde:
"İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşması içerik ve sonuçlarından bağımsız olarak, Gazze’de yaşayan Filistinliler için çok ama çok iyi bir gelişmedir. Direnişe destek adına yapılan bütün gösterilere, açıklamalara, dünyanın birçok ülkesindeki samimi ve riyakar Filistin dayanışmacılığına rağmen Gazzeliler İsrail barbarlığı karşısında yapayalnızdılar. Ölümün Gazzeli kadın ve erkeklerden ve özellikle çocuklardan uzak durması öncelikli meseledir.
Diğer başlıklar ise dünyadaki dengelere, Filistin ve bölge halklarının mücadelesine, insanlık onurunun kötülük karşısındaki direncine bağlıdır. Kurulduğu andan itibaren verdiği hiçbir sözü tutmayan, imzaladığı hiçbir anlaşmaya bağlı kalmayan İsrail’in bu ateşkes anlaşmasıyla değişeceğine inanmamız için hiçbir neden yok. Öte yandan şu anda sahada eli kuvvetlenmiş gözüken İsrail tarihte hiç olmadığı kadar örselenmiş, 7 Ekim’de ilan ettiği hedeflere tam olarak ulaşamamış ve Filistin’deki adaletsizlik konuya dair şimdiye kadar fikri olmayan milyonlarca insanın bilincine çıkmıştır. İsrail önümüzdeki dönem imajını yenilemek gibi bir sorunla karşı karşıyadır.
'İşgalci ve katliamcı politikalar İsrail'in var oluş nedeni'
Bu yeni dönemde İsrail’in en büyük avantajı, Filistin halkının yanında durur gibi yapan, bölgedeki gizli İsrailcilerin varlığıdır. Ateşkes anlaşması, İsrail ile ilişkileri normalleştirmek isteyen bütün gerici iktidarlar için bir fırsat yaratacak. Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki hamlesi, biraz da İsrail’in oldu bittilerinin, işgallerinin meşrulaşmasını engellemek, bölge ülkelerinin İsrail ile ekonomik ve siyasi anlaşmalarının önüne geçmek içindi. Sadece Suudi Arabistan değil!
Hatırlatalım, Tayyip Erdoğan da 7 Ekim’den tam 12 gün önce, 'Zannediyorum ekim, kasım gibi Netanyahu’nun hastalık nedeniyle gerçekleştiremediği, ertelenen Türkiye ziyareti yapılır. Ondan sonra da biz iade-i ziyaretimizi yapacağız' demişti. Konu neydi?
Yine Erdoğan’ın anlatımıyla: 'İsrail’in kaynaklarının Avrupa’ya taşınması konusunda arayışta olduğu da herkesin malumu. En akılcı rota ise Türkiye üzerinden bu kaynakların Avrupa’ya ulaştırılması. Bunu son görüşmemizde de ele aldık, çalışmalara başladık. Diğer taraftan sondaj çalışmaları noktasında da iş birliği fırsatları bulunuyor. En kısa sürede gerek Türkiye’de gerek İsrail’de yapacağımız görüşmelerde rota, takvim ve sondaj alanları gibi ayrıntıları da netleştiririz.'
Bakalım şimdi ne olacak? 50 bin Gazzeliyi katleden İsrail 'parantezi kapatıyoruz' diyerek bölge ülkeleriyle normalleşecek mi? Yoksa İsrail bütün suçu Netanyahu’nun üzerine atıp yola yeni bir hükümetle devam edip kendisiyle iş yapmak için el oğuşturan iktidarları rahatlatacak mı?
Göreceğiz. Ama göremeyeceğimiz, İsrail’in işgalci, militarist ve katliamcı politikalardan vazgeçmesidir. Bu özellikler aynı zamanda İsrail’in var oluş nedeni haline gelmiştir."