Kemal Okuyan: Sınır namussa başka ülkelerin iç işlerine karışmayın

Halk TV'deki Açıkça programına konuk olan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Afganistan'daki gelişmeleri, Türkiye'nin bölgedeki rolünü ve yaşananların iç siyasetle ilişkisini değerlendirdi.

Haber Merkezi

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Halk TV'deki Açıkça programına konuk oldu.

Afganistan'ın yakın tarihine ilişkin değerlendirmede bulunan Kemal Okuyan, "Bugün karanlık, ayağında terliklerle kadınlara saldıran, karanlık getirilmeye çalışılan ülke 1978'de oldukça anlamlı bir tarihsel dönüşüm içerisine girmişti. Afganistan Demokratik Halk Cumhuriyeti öyle basite alınabilecek bir deney değil. Geri kalmış, kabilelere bölünmüş bir ülkede ülkenin sınırlı sayıdaki işçisi, aydını, asker ve sivil bürokratı önemli bir dönüşüme imza attı. Bu dönüşüm ABD'yi ve bölgedeki diğer gerici ülkeleri paniğe sevk etti ve korkunç bir yığınak yaptılar. Bugün nereden çıktı denilen bu Taliban'ın öncülleri Sovyetler Birliği'ne karşı savaşta ortaya çıktı. Hangi güçler destekledi bunları, ABD'yi bir kenara koyuyorum, Pakistan, Çin, Suudi Arabistan ve belli ölçülerde Türkiye. Ortada bilerek isteyerek yaratılmış bir gerici kuvvet var. Bu gerici kuvvete karşı dönemin hükümeti Sovyetleri yardıma çağırmak zorunda kaldı. Bunun altını çiziyorum, Sovyetler Birliği Afganistan'ı işgale gidip sosyalist bir yönetim kurmaya kalkmadı, yardıma gitti" dedi.

'Bu tehlikeli bir oyundur'

Taliban Afganistanı'nın Rusya'ya yeniden bir problem olduğunu, Rusya'nın yeniden İslamcı örgütlerle kuşatılmak istendiğini söyleyen Okuyan, "Rusya ve Çin buna uyandılar, önlem alıyorlar, Taliban'la ilişki kurmaya çalışıyorlar ama söyleyeyim bu tehlikeli bir oyundur. Bölgemiz giderek daha fazla ve daha yaygın bir coğrafyada radikal islamcı ekiplerin cirit attığı bir bölge haline gelmiştir. Ayrıca Siyasal İslamın ılımlı olmayacağı da ortaya çıkmıştır. Şimdi tartışılıyor, Taliban eskisi gibi değil, ne saçma... Efendim insanların sokakta boğazını kesmiyor diye kendimizi avutacak mıyız? Laisizmden uzaklaşılan her örnek başa beladır, emperyalizm her zaman başa beladır" ifadesini kullandı.

'ABD işgali ve Taliban, ikisi birbirinden beter'

Afganistan'ın çağdışı kabilelere ya da silahlı islamcı örgütlerin arasından birini tercih etmeye mahkum olmadığını, bunu tarihte gösterdiğini söyleyen Okuyan, bu ülkede öyle ya da böyle 15 yıllık ilerici bir iktidar dönemi yaşandığını hatırlattı, Afganistan'ın dünyanın her yerinde olduğu gibi aydınlanmacı ve eşitlikçi bir iktidara ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Okuyan, "Bugün Taliban'a bakıp 'ABD işgali daha iyiydi' deme şansımız yoktu, ikisi birbirinden beter, ikisi birbirini besliyor. Bunlar birbirinin alternatifi değil, asıl önemli olan bu" diye konuştu.

'Taliban ABD'nin yarattığı, üç yıldır da görüşmeler yürüttüğü bir örgüttür'

Afganistan'daki gelişmelere dair değerlendirmede bulunan Okuyan, "ABD öyle alçak bir emperyalizm türünü simgeliyor ki, Osmanlı'da oyun çok diye bir laf vardır, ABD emperyalizmi açısından oyun çok" dedi.

Okuyan, ABD ve NATO'nun ABD'den çıkmak zorunda kalmasının, tutunamamasının iyi bir şey olduğunu dile getirirken, "Bunu sorgulamıyorum ama bunu sağlayan her güce anti emperyalist demek, hatta Mustafa Kemal'le karşılaştırmak anlamsız, temelsiz. Üstelik Taliban ABD'nin yarattığı bir örgüttür, ABD'nin üç yıldır gizli ve açık görüşmeler yürüttüğü bir örgüttür. Bu görüşmelerde ne tür taahhütlerde bulunduğu, nasıl bir yol haritası çizildiğini kimse bilemez, sadece tahmin yürütebiliriz. Tahmini de ABD'nin bu coğrafyada hangi suçları işlediğini hesaba katarak yaparız" diye konuştu.

'Uçaktan düşmeden de karanlığa mahkum olunur'

Uçaktan düşen insanların görüntülerine dair de konuşan Okuyan, "Bizim laikliğin önemini kavramamız için bu görüntülere ihtiyacımız yok. Şükürler olsun ki Türkiye'de böyle görüntüler yaşamıyoruz dememiz de saçma, çünkü her ülkenin tarihteki akışı kendine göredir. Türkiye'de de bu görüntülerin özündeki geriye gidiş ciddi bir mesafe aldı. Bir ülkede insanlar uçak kanatlarından ya da iniş takımlarından düşmeden de karanlığa mahkum olur. Türkiye'de de öyle görüntüler yaşadık ki, bu uçaktan düşme görüntüleri kadar vahimdir. Çocuklara tecavüz ediliyor ve bunun hesabını soramıyoruz, kadın cinayetleri sürekli devam ediyor, eğitim sistemi tamamen çöktü. Afganistan'daki kız çocukları okuyamayacak diye hayıflanıyoruz, bu çok önemli ama bu Afrika'nın birçok ülkesinde zaten geçerli, Pakistan'da da geçerli bir durum. Belki yasal olarak engel yok ama İslam coğrafyasının çok büyük bölümünde ciddi bir geriye gidiş söz konusu ve Türkiye'de de. Dolayısıyla halimize şükretmek ya da bu görüntülerden dehşete kapılmak yerine çağımızın bir gerçeğini görmek lazım. Emperyalizm ve sermaye düzeni gericilikle saldırıyor. Bizim hep birlikte laikliğe ihtiyacımız var, aydınlanmacı hamleye ihtiyacımız var. Bunun biricik taşıyıcısı artık yoksul emekçi halk olmak zorundadır" ifadesini kullandı.

'Sınır namustur diyorsan başka ülkelerin içişlerine karışmayacaksın'

Göçmen sorununa dair de değerlendirmede bulunan Okuyan, "Yanlışlık nerede başlıyor biliyor musunuz? Sınır namustur deniliyor. Bunu diyenlere diyorum, tersinden namus değil mi? Türkiye'nin sınırları niye delik deşik oldu: Çünkü Türkiye'de sınır ötesi operasyonlar kural haline geldi, her yere asker yollandı. Sınırları tek taraflı delemezsiniz, bunun karşılığı olur. Sınır namustur diyorsan başka ülkelerin içişlerine karışmayacaksın. Bu çift yönlü bir meseledir" diye konuştu.

Programı izlemek için: