AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Naci İnci'nin görev yaptığı dönemde üniversite eylemler, soruşturmalar, görevden almalar, personel sürgünleri, mezunların ve emekli öğretim üyelerinin kampüslere girişinin yasaklanması, öğretim üyelerinin işine son verilmesi gibi başlıklarla gündeme geldi.
Akademisyenlerin "Demokratik, özgür ve özerk üniversite" talebiyle başlattığı direniş devam ederken, AKP'ye yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarında ise Boğaziçili akademisyenleri itibarsızlaştırmaya dönük haberler dikkat çekiyor.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu da "İnci İnci intihalde birinci" başlıklı bugünkü yazısında söz konusu kampanya kapsamında Prof. Cem Ersoy, Prof. Lale Akarun ve Prof. Tuna Tuğcu gibi akademisyenlerin hedef alındığını işaret etti.
Hükümete yakın medyanın Prof. Tuğcu'nun doktora tezinin intihal içerdiğine dair haberleri örnek gösteren Terkoğlu yazısında, "Kaynak ise Fethullah Gülen’in resmi sitesinde halen övgüyle bahsedilen, ABD’de FETÖ okullarının kuruculuğunu yapmış Tamer Kahveci’ydi" ifadelerini kullandı.
"Bu itibarsızlaştırma ve intihal furyasını görünce merak ettim. Acaba Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin doktora tezini gören ve bu perspektifle inceleyen oldu mu?" diye yazan Terkoğlu, İnci'nin doktora tezine ilişkin yaptığı incelemeyi şöyle aktardı:
"Naci İnci doktorasını 1992 yılında İngiltere’de Heriot-Watt Üniversitesi’nde fizik bölümünden almış. İnci, İngiltere’ye Marmara Üniversitesi’nden aldığı bursla gitmiş. Doktora tezinin üzerinden 32 yıl geçmiş ama İnci’nin tezine erişim kısıtı var. Elbette bu durum, daha önceki kayyum rektör Melih Bulu’nun tezinde intihal çıkmasından duyulan endişeyi akıllara getiriyor.
İnci, tezini, burs aldığı Marmara Üniversitesi’ne, iş başvurusu yaptığı Sabancı ve Boğaziçi üniversitelerine vermiş. Doğal olarak basılı arşivde duruyor. Bir kaynağım aracılığıyla, tezin 250 sayfa fotoğrafına ulaştım. İntihal üzerine çalışan akademisyenlerden de yardım istedim. Acaba İnci’nin tezinden ne çıkacaktı?
Tez, önce OCR okuyucu yazılımı aracılığıyla metne çevrildi. Metne çevirirken, İnci’nin lehine olacak şekilde fotoğraf ve formüller gibi bazı kısımlar incelemenin dışında kaldı.
Sonra akademide intihal tespiti yapmakta kullanılan iThenticate ve Turnitin gibi yazılımlara sokuldu. Elbette bilgisayar programının bulguları akademisyenlerce değerlendirildi."
Tez alıntılarla dolu çıktı
Değerlendirmeler sonucunda İnci'nin tezinin alıntılarla dolu olduğunun tespit edildiğini aktaran Terkoğlu, tezdeki intihal bulgularının iki türlü olduğunu belirterek şöyle yazdı:
"Naci İnci’nin tezindeki intihal bulguları iki türlü. Bir kısmı kendi yayımlarından. Akademide buna kendinden intihal (self-plagiarism) deniyor. Aynı metin, hem makale hem de tez olarak iki kez kullanılmış oluyor. Usul olarak hatalı olsa da bu durum kimilerince hoş görülebiliyor.
İkincisi ise İnci’nin başkalarından yaptığı usulsüz alıntılar. Bu inceleme yapılırken hem Naci İnci’nin kendi yayımları hem de tezin yayınlandığı 1992’den sonra yapılmış yayınlar hariç tutuldu. İşte asıl ilginçlik burada çıktı. Hatırı sayılır miktarda başka yayımlardan alınmış içerik bulundu.
Çıktılardan örnek fotoğraflar yayımlayacağım. Renkli kısımlar, İnci’nin başka yayımlardan aldıklarını gösteriyor. Her renk başka bir yayını ifade ediyor. Birkaç kelimelik çakışmalar normal karşılanabilir. Ancak önemli olan renkli kısımlarda uzun ifadelerin olması. Bölge bölge renkli kısımlar incelemede oldukça yoğun olarak görülüyor. Bu da intihal olasılığını güçlendiriyor.
Üstelik... Bunların dışında Naci İnci’nin tezinde birçok resimde referans verilmiş olsa da resimler aynen kullanılmış ki bu da akademide bir tür intihal olarak kabul ediliyor."
En çok alıntı yapılan isim İnci'nin tanıdığı...
Terkoğlu, yazılımların intihal olasılığı olan metinlerin kaynaklarını da verdiğini ve söz konusu kaynaklara göre en çok alıntının Stephen Robert Kidd’den yapıldığının tespit edildiğini aktardı.
Terkoğlu, İnci ve Kidd'in bağlantısını ise şöyle anlattı:
"Bu kişi, Naci İnci ile aynı dönemde aynı laboratuvarda doktora yapmış ve İnci’den iki yıl sonra mezun olmuş. Naci İnci, Kidd’in kendi adıyla yaptığı yayımlardan uzun uzun alıntılar yapmış. Blok halinde alıntılar göze çarpıyor.
İnci’nin kendinden intihal durumunu içeren bir çalışma yapıldığında ise kimi 20 sayfa kimi 11 sayfalık rengarenk bloklar dikkat çekiyor."