İstanbul'da Sarıyer Uskumruköy’de, Kuzey Ormanları’nın uzantısı olan parselde seçim ayı olan Mayıs ayında kaçak bir beton santrali inşa edilmeye başlandı. Yaklaşık 7 km uzaklıkta olan Kilyos’ta yapımına başlanacak Kilyos-Sarıyer tüneline beton üreteceği söylenen bu santral yöre halkının tepkisini çekti.
18 Haziran’dan beri bu kaçak santrale karşı eylemler ve paneller devam ediyor. Eylül ayında kaçak santrale dair üç ayrı suç duyurusu da yapıldı. Yöre halkı “üçüncü köprüyü daha hızlı bir şekilde şehre bağlayacağı” şeklinde parlatılan bu tünelin yapımına da karşı. Tünelin yapılmasının, Kuzey Ormanları'nın, “bizden sonrası tufan” anlayışıyla inşaat şirketlerinin, kamu kurumlarının ve yerel belediyenin el ele ranta ve yapılaşmaya açılması demek olduğunu belirtiyorlar. Kuzey Ormanları’nın bitmesininse İstanbul’un bitmesi anlamına geleceğini vurguluyorlar.
10 Ağustos’da bir grup Uskumruköylü Sarıyer Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak “Beton Santrali İstemiyoruz” imza kampanyasıyla topladıkları 374 imzayı belediyeye teslim etmişlerdi. Bu dilekçeye hâlâ bir cevap alınamadı. Sonrasında avukatlarının belediyeye yazdığı dilekçenin sorgulamasıyla santralin kaçak olduğunu hukuken de tescil ettirmiş olan Uskumruköylüler, bu sabah yine Sarıyer Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaptı ve belediyeye yeni bir dilekçe teslim etti.
Basın açıklamasında Sarıyer Belediyesi'nin de ruhsatsız olduğunu doğruladığı kaçak beton santraline karşı aylardır hiçbir ruhsat tabelası asılmadan inşaatın hızla devam ettiğini belirten Uskumruköylüler "Kaçak beton santraline seyirci kalan Sarıyer Belediyesi kimin yanında?" diye sordu.
Sarıyer Belediyesi'nin bu süreçte hiçbir yaptırım uygulamadığını vurgulayan Uskumruköylüler tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"10 Ağustos 2023 tarihinde Sarıyer belediyesinin önünde basın açıklaması yaparak topladığımız ıslak imzaları hazırladığımız dilekçe ile belediyeye teslim ettik.
Uskumruköy’de Uskumru Caddesi üzerinde 69 Nolu Parselde Mayıs 2023’te yapımı başlanan beton santrali ile ilgili yaptığımız tüm sorgulamalara rağmen Sarıyer belediyesi sınırları içinde olan bu yapılaşmaya belediye hiçbir müdahalede bulunmamıştır.
Yapılan işin niteliğini belirten bir tabelasının bile bulunmamaktadır. Haziran ayından bugüne kadar geçen zaman içinde; kaçak beton santralinin önünde 25 basın açıklaması, İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması, suç duyurusu, ilgili bakanlıklara gereken sorgulamaları yaptık. Bu süreçte konumuz ile ilgili konusunda uzman kişiler ile üç panel gerçekleştirdik.
Santralin kaçak olmasının yanı sıra arkasında kamuoyunun yaşam alanlarını ilgilendiren daha büyük bir sorunun olduğunun, her yaptıkları işi 'biz yaptık oldu' anlayışı, Sarıyer - Kilyos tüneli, Boğaziçi Beton santralinin arkasında İstanbul‘un kuzeyini beraberinde İstanbul un yaşam kalitesini yok eden Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı, Kanal İstanbul Projesi gibi İstanbul’un kuzeyini yapılaştıracak katliamcı, kentsel dönüşüm ve rezerv yasası ile İstanbul’un havasını, suyunu, tarım arazilerini yok edecek bir durum ile karşı karşıyayız.
İlk bakıldığında görülmeyen çok tehlikeli boyutta olan yasal düzenleme tamamen rantiye yasasıdır. Hatay ve İstanbul halkı rezerv alanlarının ne olduğu yakın zaman önce Üsküdar ilçesinde yapılan uygulama ile görmüştür. Daha önceki bildirimizde ve Sarıyer belediyesine verdiğimiz sorgulama ve imzaların cevabını almış değiliz.
Tarafımızca Sarıyer Belediye Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğü ve Ruhsat Denetim Müdürlüğüne yaptığımız başvurular sonucunda İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatına İlişkin Yönetmeliğinin 21. Maddesi kapsamında açılma ruhsatının olup olmadığının incelenmesi talep edilmiştir.
Beton santrali inşaatının ruhsatsız olduğu bilgisi yaptığımız bu başvuru neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesi tarafından doğrulanmış, ruhsatsız kaçak inşaata karşı işlem yapılacağı bilgisi resmi cevap olarak paylaşılmıştır.
Yaptığımız başvurular sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Şube Müdürlüğü tarafından Boğaziçi Beton Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İçtaş Beton Santrali) unvanlı iş yerinin ruhsatsız olarak hazır beton santrali konusunda faaliyetine devam ettiği tespit edilmiştir.
9207 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe göre 2. sınıf olması nedeniyle iş yerine ruhsat verme, denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin Sarıyer Belediye Başkanlığı'na ait olması nedeniyle ruhsatsız beton santrali hakkında işlem yapılması gerektiği tarafımıza bildirilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununu'nun 7. maddesine istinaden söz konusu iş yerine ruhsat verme, denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin Sarıyer Belediyesi'ne ait olması sebebiyle yerel belediye de yine yaptığımız resmi başvuru sonucunda kaçak beton santralinin ruhsatsız olduğunu doğrulamıştır.
Ancak ilginçtir ki, aynı zamanda Sarıyer Belediyesi yöneticileri bu süreçte önce canhıraş beton santralini savunmuş, yöre halkından gelen tepkiler üzerine 'bizim bu olayda dahlimiz yok' diyerek sorumluluktan sıyrılmaya çalışılmıştır.
Üstelik aylardır yapılan kaçak beton santrali önünde eylem ve basın açıklamalarımıza rağmen hiçbir ruhsat tabelası asılmadan inşaatı hızla devam etmiş ve Sarıyer Belediyesi hiçbir yaptırım uygulamamıştır.
Zekeriyaköy-Uskumruköy Bölgesi Etabı Doğal Sit Alanı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün 24.08.2023 tarihli kararı ile 'Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı' ve 'Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil edilmiştir. Sarıyer Belediyesi bu alanın sürdürülebilir sit alanı olarak tescil edilmesine de sessiz kalmış, kamuoyunu bilgilendirmemiştir.
Bir yerel belediye olarak hizmet etmekle yükümlü olduğu halkının menfaatlerini görmeyen, kaçak beton santraline karşı durması gereken Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Sevgi Atalay’a sesleniyoruz:
Bu çağrımızı geçiştirmeyin ve Sarıyer halkına hesap verin. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre korunması zorunlu sit alanlarına sahip çıkın. Bir an önce ruhsatsız beton santraline karşı işlem yaptığınızı bize bildirin. Sarıyer’in doğal sit alanlarına sahip çıkın ve rantsal dönüşüm yasası ile bölgede doğayı katledecek yeni rezerv alanları ilan edildiğinde yanımızda yer alın."