İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi sözde bugün açılacaktı: 10 yılda 8 erteleme

Açılışı gene ertelenen İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'nde ne oluyor? İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Yüce Ayhan, sağlık emekçileri, inşaat işçileri soL'a anlattı.

yalçın cuğ

2013 yılında temeli atılan ve 30 ayda tamamlanacağı iddia edilen İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle bugün açılacaktı. Hastanenin açılışı sekizinci defa ertelendi.

Sağlık Bakanlığı ile Türkerler-GAMA Ortaklığı arasında imzalanan Kamu Özel İşbirliği kapsamında inşa edilen hastanenin ne zaman açılacağı, açılışın neden ertelendiği gibi sorular ise cevapsız kaldı.

Ertelemenin nedenine dair rivayetler bir yana hastanenin açılmasıyla birlikte güncel olarak hizmet vermekte olan hastanelere ne olacağı, bu hastanelerde çalışmakta olan sağlık emekçilerinin durumu da belirsizliğini koruyor.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Yüce Ayhan ve şehir hastanesinin faaliyete geçmesinin ardından kapanması gündeme gelen hastanelerde çalışan sağlık emekçileri, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'nin yılan hikayesine dönen sürecini soL'a anlattı.

Hâlâ şantiye alanı

Ayhan, Bayraklı Şehir Hastanesi'nin açılışının sekizinci defa ertelenmesine ilişkin, "Kamu otoritesi, kamuoyu ve sağlık personeline herhangi bir bilgi vermiyor. Bu durum yerel sağlık yöneticilerinin de konuya dair çok fazla bilgi sahibi olmadığını hissettiriyor" dedi.

Yaklaşık 15-20 gün önce İzmir Tabip Odası olarak hastane inşaatına gittiklerini aktaran Ayhan, birkaç hafta sonra hizmete açılacağı iddia edilen hastanenin o gün hâlâ şantiye halinde olduğunu belirtti. Ayhan, alana girme taleplerine karşılık yetkili bir görevlinin kendilerine "Burası şantiye alanı, iş sağlığı ve güvenliği nedeniyle içeriye girmeniz uygun değil" dediğini aktardı.

'Sağlık Bakanlığı mevzuatına uymayan garip bir durum var'

Sağlık Bakanlığı'nın mevzuatına göre hastanenin geneline dair bir ruhsatlandırmanın yanı sıra hastanede faaliyet yürütecek her birimin de ayrı ayrı ruhsatlandırılması gerektiğini hatırlatan Ayhan, birimlerin ruhsatlandırılmasına yönelik il sağlık müdürlüğüne başvurulması gerektiğini belirtti.

Bayraklı Şehir Hastanesi için söz konusu ruhsatlandırılma sürecinin başlatılmadığına dikkat çeken Ayhan, "Mevzuata göre bir hastanenin çalışabilmesi için gereken esasların şu an itibariyle yerine getirilmediğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Hastaneye yönelik sürecin mevzuata uygun işlemediğini belirten Ayhan, şöyle konuştu:

"Sürece dair bilgi akışı söz konusu değil, çalışanlar ve kamuoyuyla herhangi bir bilgi paylaşılmıyor. Ortada, Sağlık Bakanlığı mevzuatına uymayan garip bir durum var. Bir tesisin açılması, sadece beş metrelik bir kurdelenin makasla kesilmesinden ibaret değil, birimlerin çalışabilir ve hizmet verebilir durumda olması gerekir. Kamu otoritesinin övünerek kamuoyuna duyurduğu bir hizmeti, saklanması gereken bir şey varmış gibi gizli saklı yürütmesini anlamakta güçlük çekiyoruz."

Hastanelerin taşınması gündemde

Açılması planlanan şehir hastanesi nedeniyle Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nin taşınması da gündeme geldi.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışmakta olan hekimlere verilen bazı bilgiler, söz konusu hastanelerin taşınacağını doğrular nitelikte. Diğer hastanelerin taşınmasına dair ise söylentiler mevcut.

Önce taşıma kararı verildi, ardından vazgeçildi

Geçtiğimiz haftalarda Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki bazı birimlerin faaliyeti sonlandırılmış ve söz konusu birimlerin şehir hastanesine taşınacağı bildirilmişti.

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden soL'a konuşan bir sağlık emekçisi, "Hastanemizin tamamen taşınacağı gerekçesiyle yeni randevu almıyorduk. Tüm çalışanlar şehir hastanesine eğitim amaçlı gittiler. Hastanenin tüm tıbbi ekipmanı taşınmaya başlandı, ameliyatlar durdu. Şimdi ise tüm ekipmanı geri taşıdılar, ameliyathane tekrar çalışmaya başladı ve randevulu hasta kabulüne de yeniden başladık. Taşınma nedeniyle yapılmayan hastanemizin yemek ihalesinin yeniden yapıldığı söyleniyor. Bizlere ise yeni bir taşınma tarihine dair en ufak bir bilgi verilmiyor. Taşınmanın iptaline gerekçe olarak hastane zemininin kaydığı ve güçlendirme yapılacağı konuşuluyor" dedi.

'Sağlık hizmetini tek bir noktada toplamak rasyonel değil'

Taşınma gündemi olan hastanelerin merkezi konumlarda bulunduğunu vurgulayan Ayhan, "Bu tesisler, halkın toplu ulaşımla kolayca erişebileceği noktalarda. Bu tesisleri kapatıp, bütün sağlık hizmetini tek bir noktada toplamak çok rasyonel değil" dedi.

Şehir hastanesinin faaliyete başlamasıyla hastaneye günlük 75 bin giriş-çıkış yapılacağı tahmin ediliyor. Hastanenin inşa edildiği bölgede güncel olarak mesai saatlerinde yoğun trafik yaşanırken, hastanenin hizmete girmesiyle birlikte trafik sorununun daha da artması gündemde. 

Taşınacağı iddia edilen bir başka hastane olan Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nden bir sağlık emekçisi konuya dair "Hastanemiz Türkiye'nin en eski ve köklü çocuk hastanelerinden biri. Uzun yıllardır sadece İzmir'e değil tüm Ege bölgesine hizmet veren bir pozisyonda. Merkezi konumu ve Basmane Garı'na olan yakınlığı kolay ve ucuz ulaşım olanağı nedeniyle özellikle yoksul insanların ihtiyaçlarını karşılıyor. Aynı durum Tepecik Eğitim ve Göğüs Hastaneleri için de geçerli. Bu hastanelerin kapatılması veya kapasitelerinin düşürülmesi demek yoksul halkın çaresiz bırakılması anlamına geliyor" dedi.

'Rant alanı olmaması için takipçisi olacağız'

İsmi geçen sağlık tesislerinin şehrin en merkezi yerlerinde ve ticari getirisi yüksek imar alanlarında yer aldığını belirten Ayhan, "Öncelikle bu alanların rant alanı olmamasının takipçisi olacağız" dedi.

Bahsi geçen hastanelerin taşınmasına gerekçe olarak yerleşkelerin depreme dayanıklı olmadığının iddia edildiğini aktaran Ayhan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bize söylenen bu hastanelerin depreme dayanıklı olmadığı. Bu yüzden, bu hastaneler yıkılacak ve şehir hastanesinde hizmet verilecek. Depreme dayanıklı değilse, mühendislik raporları vardır ve bu raporları kamuoyuyla paylaşmak ellerini güçlendirecektir. Raporların kamuoyuyla paylaşılmaması da bir güvensizlik yaratıyor."

Sağlık emekçileri belirsizlik içinde

Şehir hastanesine taşınması gündemde olan hastanelerde çalışmakta olan sağlık emekçileri de sürece dair belirsizlik içerisinde. Hastanenin açılışına dair rivayetlerin yanı sıra, hastanede kimlerin çalışacağına dair de kesin bir bilgi yok.

Şehir hastanesinde çalışma ihtimali olan sağlık emekçilerinin belirsizlik nedeniyle demoralize olduğunu ifade eden Ayhan, "Çünkü emekçilerin bundan sonra ne zaman, nerede çalışacakları belli değil. Diğer şehir hastanesi uygulamalarından gördüğümüz, bugün size bir yazı geliyor, ertesi gün orada iş başı yapıyorsunuz" dedi.

Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışmakta olan bir başka sağlık emekçisi, konuya dair "Kurumda 20 yılı aşkın süredir hizmet veriyorum, bana ne olacağını soran olmadığı gibi bilen bile yok. Taşınma durumunda evimi, çocuklarımın okulunu, eşimin işini değiştirecek miyim diye düşünmek zorundayım. Yoksulluk sınırında maaş alıyoruz, ev kiraları zaten almış başını gitmiş, tüm bunları düşünen yok. Hastanemiz tüm Ege bölgesine hizmet veren neredeyse tek çocuk yanık merkezine sahip, öğreniyoruz ki şehir hastanesinde bu düşünülmemiş bile. Bunu bile düşünmeyenler bizi nasıl düşünsün" diye konuştu.

Tabip Odası'ndan İl Sağlık Müdürlüğü'ne soru

Bayraklı Şehir Hastanesi gündemine dair pek çok soru işareti bulunuyor. İzmir Tabip Odası, soru işaretlerini gidermek adına İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne, bilgi edinme hakkı kanunu kapsamında 10 soruluk bir dilekçe iletti.

Resmi olarak olarak 14 gün içerisinde cevaplandırılması gereken dilekçe, 18 Eylül tarihinde müdürlüğe iletildi. Dilekçeye henüz geri dönüş yapılmadı.

Ayhan, dilekçeye ilişkin, "İl Sağlık Müdürlüğü'nün açıklamalarını merakla bekliyoruz. Bu süreçte ne oldu, ilan edilen açılış tarihinden neden vazgeçildi, hastane neden açılamıyor, inşaatın hangi aşamasında sorun var? Kamuoyunun ve emekçilerin bilgilendirilmesi gerekiyor ama çok ciddi bir eksiklik var" dedi.

Hastane inşaatında çalışan işçiler de şikayetçi

Hastane, Sağlık Bakanlığı ile Türkerler-GAMA ortaklığı arasında imzalanan Kamu Özel İşbirliği kapsamında inşa ediliyor. Hastanenin inşaatında çalışan işçiler, inşaat sürecince birçok kez eylem, iş bırakma ve grev gerçekleştirdi.

Kötü çalışma koşulları nedeniyle birçok defa gündeme gelen inşaatta, işçiler en son geçtiğimiz ay iki aydan uzun süredir maaş alamadıkları ve yemeklerin kötü olması nedeniyle eylem yaptı.

Açılışı yılan hikayesine dönen hastanenin taşeronlaştırılan hizmetleri için işçi alımında da plansızlık aynı şekilde devam ediyor. soL' a konuşan yeni işe başlayacak bir taşeron işçi şöyle konuştu:

"Biz şehir hastanesinde çalışmak üzere başvuru yaptık. 9 Eylül'de hasta kaydın başlayacağı, 27 Eylül'de hastanenin açılacağı şeklinde bilgi verilmişti. Bazı arkadaşlar çalıştıkları işlerinden ayrıldı buraya geçmek için. 3 gün eğitim aldık. Ancak yeni haber geldi, hastanenin bazı bölümleri yıkılıp tekrar yapılacakmış. Açılış en az 3 ay ertelenmiş. İş bulduk diye sevinirken daha başlamadan yine işsiz kaldık. En kötüsü de tadilatın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Türkerler başka yerlerdeki işlerini de senelerce geç teslim etmiş. Boş kalmamak için başka işlere başvuruyoruz yine mecburen."

soL Türkerler Holding'i anlatmıştı

soL, "Kesinti" belgeselinde, İzmir Şehir Hastanesi'nin inşaatını da üstlenen Kazım Türker'in ve Türkerler Holding'in serüvenini tüm ayrıntılarıyla anlatmıştı.

soL'un belgeseli şöyle: