İsrail ve ABD basını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerine saldırmaya hazırlandığına dair peş peşe iddialarda bulundu.
İsrail basını, İsrail hava kuvvetlerinin İran nükleer tesislerine "olası saldırılar" için hazırlandığını iddia ediyor.
Times of Israel gazetesine konuşan askeri yetkililer, cihatçıların Suriye'yi ele geçirmesinin Tahran'ın bölgedeki konumunu zayıflattığına ve bunun İran'ı atom programını hızlandırmaya yöneltebileceğine inanıyor.
İsrail'in ayrıca Tahran'ın 1 Ekim füze saldırısının ardından İran nükleer tesislerine saldırı düzenlemeyi düşündüğü, ancak bu planları uygulamadığı bildirildi.
İsrail'in, Esad'ın devrilmesinden sonra İran'ın "izole edildiğine" ve bölgedeki diğer ana müttefiki olan Lübnan merkezli Hizbullah'ın oradaki son IDF saldırısıyla önemli ölçüde zayıfladığına inandığı bildiriliyor. Times of Israel'e göre, bu durum İran'ı nükleer programını hızlandırmaya ve İsrail'in önleyici bir saldırı için fırsat penceresi yaratmaya itebilir.
Netanyahu hükümeti, Suriye'deki son olayları komşusunun askeri yeteneklerini yok etmek için kullandı ve kendi deyimiyle hava kuvvetlerinin "tarihindeki en büyük saldırı operasyonlarından birini" başlattı. Bu haftanın başlarında, İsrail jetleri havaalanları ve limanlar, hava savunma ve füze sahaları, askeri sanayi tesisleri ve depolar dahil olmak üzere Suriye genelinde 250'den fazla hedefi vurdu. İsrail birlikleri ayrıca Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgenin ötesine geçerek Hermon Dağı'nı ele geçirdi.
İsrail hava saldırıları Suriye'nin hava savunmasının çoğunu devre dışı bırakarak İran'a karşı olası bir operasyonun da önünü açmış oldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uzun zamandır İran'ın atom bombası geliştirme hedefinde olduğunu iddia ediyor. Tahran ise, nükleer programının barışçıl ve sivil nitelikte olduğunu savunuyor.
Batı basını, İran'ın nükleer silah üretme olasılığını yıllardır gündeme taşıyor. Batı, bu olasılığı öne çıkarırken, İsrail'in halihazırda nükleer silah sahibi olmasınaysa değinmiyor. İsrail, nükleer silah sahibi olduğunu resmi olarak kabul etmemekle birlikte, bu silahların varlığını da reddetmiyor. İsrail'in Batı'nın desteğiyle bu nükleer silahları geliştirdiği bilinen bir gerçek.
WSJ: Trump İran'a doğrudan saldırmayı değerlendiriyor
ABD'li Wall Street Journal gazetesine konuşan kaynaklar, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın geçiş ekibinin İran'ı hedef almak için nükleer tesislerine doğrudan saldırı da dahil olmak üzere seçenekleri değerlendirdiğini iddia etti.
Gazetenin bildirdiğine göre, Trump'ın yardımcıları şu anda doğrudan askeri eylemi de içerebilecek, Trump'ın ikinci dönemine ithafen adlandırılmış bir "maksimum baskı 2.0" stratejisini tartışıyor.
Trump'ın yakın zamanda yaptığı bir telefon görüşmesinde, İran'ın kendi görev süresi içinde nükleer silaha sahip olmasını istemediğini Netanyahu'ya söylediği belirtiliyor.
WSJ'ye göre, göreve gelen yönetim, ABD'yi "Ortadoğu'da büyük bir savaşa çekmeyecek bir seçenek" arıyor. İran karşıtı ekip, Trump'ın Ocak ayında göreve geldikten sonra harekete geçmek için "kısa bir fırsat penceresine" sahip olacağına inanıyor.
Gazete, "Trump'ın ikinci dönemi için askeri seçenekleri destekleyen yardımcıları ve sırdaşları, ana fikrin İsrail'in Natanz, Fordov ve İsfahan gibi İran nükleer tesislerine saldırılarını desteklemek ve hatta potansiyel olarak ABD'nin ortak bir operasyona katılmasını sağlamak olduğunu söyledi" diye yazdı.
Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından
2018'de ilk döneminde olan ABD Başkanı Donald Trump, ABD'yi Nükleer Anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan çekmiş ve İran'a dönük sert yaptırımları yeniden uygulamıştı. Bu durum, İran'ın uranyum stoklarını yalnızca ülkenin nükleer bomba yapmayı planlaması durumunda gerekli olacak saflık seviyelerine kademeli olarak artırmasına yol açmıştı. Yeni İran hükümeti, 2015 anlaşmasına geri dönmeye istekli olduğunu dile getiriyordu.
Bu yıl karşılıklı iki saldırı yapıldı
Bu yıl, İran ve İsrail iki kez birbirlerine doğrudan saldırılar düzenledi. Tahran, Nisan ayında Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlenen hava saldırısı ve Temmuz ayında Tahran'ı ziyaret eden Hamas siyasi lideri İsmail Haniye'nin suikastı da dahil olmak üzere İsrail saldırganlığına karşı misilleme yapmıştı.
