Eren Üner'in işkence iddialarını reddeden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ve Emniyet'in yalan söylediği belgelenmiş oldu. Bahse konu gelişmenin ardından DMM de başındaki Fahrettin Altun da sessizliğe gömüldü. İşkenceye karşı sessizlik 21 Nisan’dan beri devam ediyor.
Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmanın ardından ülke genelinde başlayan protestolarda, polisin yurttaşlara dönük keyfi şekilde gözaltı işlemleri ve işkence uyguladığına dair birçok haber, belge ve görüntülerle basına yansıdı. Polis işkencesine maruz kalanlardan biri de üniversite öğrencisi Eren Üner'di.
Gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen Üner, burada saatlerce polis işkencesine maruz kaldı. Yaşadıklarını sosyal medya üzerinden duyuran Üner'e karşı ilk açıklama Emniyet Genel Müdürlüğü'nden (EGM) geldi. Üner'in beyanlarını "gerçek dışı", "asılsız" ve "teşkilatı yıpratmaya yönelik iftara" olarak nitelendiren EGM, Üner hakkında da suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
EGM'nin ardından İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un yönettiği Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de hamlede bulundu ve EGM'nin açıklamasına paralel bir açıklama yayımladı. Olaya ilişkin herhangi bir soruşturma yürütülmemiş olmasına karşın EGM'nin açıklaması Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nce “gerçek bilgi” olarak kabul edildi, işkence beyanı "dezenformasyon" sayıldı.
Oysa Eren Üren maruz kaldığı işkence sonrasında darp raporu almıştı. Böylece Üner'in işkence iddialarını reddeden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ve Emniyet'in yalan söylediği de belgelenmiş oldu.
Bahse konu gelişmenin ardından AKP iktidarının propaganda birimi olarak çalışan DMM de başındaki Fahrettin Altun da sessizliğe gömüldü. İşkence ortada, sessizlik devam ediyor... Altun'un sessizliği 21 Nisan'dan beri sürüyor.
İşkence ve alınan darp raporu
Saraçhane protestolarına katılan eylemcilere şiddet uygulayan polisleri ifşa ettiği gerekçesiyle 24 Mart’ta ev baskınıyla gözaltına alınan Üner, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Üner, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki bir çalışma odasına götürüldüğünü ve bu odada, 6 polis memuru tarafından saatlerce dövüldüğünü ve işkenceye uğradığını anlattı.
Üner, çalışma odasında darp edilirken, hakkında paylaşımda bulunduğu çevik kuvvet şube müdürlüğünde görevli 2 polis memurunun odaya getirildiğini, "İntikamınız alınıyor" denilerek Üner'in darp edildiği anların polis memurlarına izletildiğini aktardı. Yaşananların, Üner hakkında yürütülen soruşturma ve sonrasında açılan ceza davası evrakları incelendiğinde de doğrulandığı, çevik kuvvette görevli polis memurlarının, Üner gözaltında bulunduğu sırada Siber Şube Müdürlüğü'ne getirilerek ifadeleri alındığı belirtildi.
Üner'in darp edildiği sırada, CMK'den talep edilen İstanbul 2 Nolu Barosu'na bağlı Avukat İsmail Gümüş, şube müdürlüğüne geldi. Gümüş, Ünal'ın darp edildiğini görmesine karşın herhangi bir müdahale bulunmadı. Avukat, yalnızca görevli polis memurlarına hitaben "O kadar dövmeyin az dövün" dedi.
Üner'in darp edilmesinin ardından her vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri meydana geldi. Ancak adliyeye sevk edilirken, darp cebir raporu alınmak üzere Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne götürülen Üner, hekim kontrolünden önce tehdit edilerek kendisine hekim yanında konuşmamasının söylendiğini aktardı. Hekim kontrolüne Üner'le beraber polis memurları da girerken, hastanede Üner'in herhangi darba uğramadığına dair rapor hazırlandı.
Hakkında, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından 25 Mart tarihinde tutuklama kararı verilen Üner, siber şubede görevli polisler tarafından Metris Cezaevi'ne teslim edildi. Üner, cezaevine teslim edileceği sırada, cezaevi görevlisi jandarma personeline, vücudunda darp olduğunu belirtti. Üner'in darp edildiğinin anlaşılması üzerine cezaevinde görevli jandarma personeli, Üner'in bu şekilde cezaevine teslim edilemeyeceğini, darp izlerini gösteren rapor alınarak cezaevine getirilmesi gerektiğini polise bildirildi.
Üner'i cezaevine teslim edemeyen polis memurları, onu Haseki Hastanesi'ne götürdü. Hastanede tomografisi çekilen Üner, gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hekim kontrolüne girdi. Yapılan son hekim kontrolünde görevli polis memurlarının Üner'le beraber hekim kontrolüne girmemesi üzerine hastane raporunda Üner'e ait tüm darp ve cebir izleri belirtildi. Üner cezaevine teslim edildikten bir gün sonra cezaevi hekiminin yaptığı muayenede darp cebir izlerini gösterdi ve cezaevi hekimince 26 Mart tarihinde düzenlenen raporda da bu darp izleri belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yalanlama
Üner'in yaşananları duyurmasının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü'nden de bir açıklama geldi. Emniyet Genel Müdürlüğü, Üner'e yönelik işkence darp raporuyla sabitlenmiş olmasına karşın olayı yalanladı ve Üner hakkında suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.
Üner'in beyanlarını "gerçek dışı", "asılsız" ve "teşkilatı yıpratmaya yönelik iftara" olarak tanımlayan Müdürlük, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Gözaltı süresince alınan (3) adet doktor raporunun tetkikinde, darp ve cebir izine rastlanmadığı, ayrıca avukat eşliğinde alınan ifadesinde de darp, cebir ya da kötü muamele konularından bahsetmediği ve şikâyetçi olmadığı tespit edilmiştir. Nitekim serbest bırakıldığı 09.04.2025 tarihinden iddialarda bulunduğu 20.04.2025 tarihine kadar herhangi bir adli makama / kolluk birimine şiddet ya da kötü muamele gördüğüne dair başvurusunun olmadığı da anlaşılmıştır."
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden EGM'ye paralel açıklama
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yaptığı açıklamadan kısa bir süre sonra İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un yönettiği Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de konuya dair bir açıklama yayımladı.
DMM, olaya ilişkin herhangi bir soruşturma yürütülmemiş olmasına karşın olayın doğrudan tarafı olan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya paralel bir açıklama yaptı. Açıklamada, EGM'nin açıklaması Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nce “gerçek bilgi” olarak kabul edildi, işkence beyanı "dezenformasyon" sayıldı.
Öte yandan Üner'in aldığı darp raporu ise, Fahrettin Altun'un iddialarını yanlışlıyor. Üner, yaşadığı işkencenin ardından 2 hafta sonra aldığı darp raporunu soL'la paylaştı. 11 Nisan tarihli rapora göre, Üner'in vücudunda hâlâ darp izleri bulunuyordu:
"Darp beyanı ile gelen hastanın servikal vetebra hizasında hassasiyeti, sol kol deltoid üzerinde 10x10 cm boyutunda ekimoz (eskiden), sağ önkol dış yüde dermatit lehine yorumlanan alanlar, sağ el bileğinde 1x0,5 cm boyutunda epidermiste minimal soyulma ve iyileşme dokusu görüldü."
Üner'in avukatı da suç duyurusuna rağmen yetkililerin hiçbir şekilde harekete geçmediğini vurguladı ve suç duyurusuna rağmen 15 gün boyunca hiçbir işlem yapılmadığını belirterek "2 gün sonra zaten 30 günlük süre doluyor, 30 gün geçtikten sonra zaten kamera kayıtları silindi deyip göndermeyecekler" dedi.
Öte yandan EGM'nin de DMM'nin de açıklamasında, Üner'in 20 Nisan 2025 tarihine kadar herhangi bir adli makama/kolluk birimine şiddet ya da kötü muamele gördüğüne dair başvuruda bulunmadığı iddia edildi.
Ancak Üner 8 Nisan tarihinde yapılan suç duyurusunun da görselini paylaştı.
İşkence ve hukuk: 'İşkence suç, soruşturmamak ihlal, yalan demek abes' | ![]() |