İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, daha önce yaptığı Doğu gezilerine şimdi de ‘güçlü’ bir Karadeniz turu ekledi. Adaylık için her defasında ‘yarım ağız’ da olsa Kılıçdaroğlu’nu işaret eden İmamoğlu, son röportajında dikkat çeken bir şekilde “Ancak Ekrem İmamoğlu burada kendi taca ya da auta atmıyor. Kendi sorumluluğunun da farkında. Ekrem İmamoğlu İBB başkanı, tarihin en yüksek oyunu almış bir belediye başkanı. Tarihin en çok oyunu almış bir belediye başkanı, ekonominin yüzde 45’inin döndüğü İstanbul’da süreci uzaktan izleyen olamaz” ifadesini kullanmıştı.
Düzen siyaseti, masa ve Kılıçdaroğlu mesajları
İmamoğlu’nun kendini taca atmadığını gösteren son Karadeniz ziyareti, adaylık için seçmen nezdinde bir mesaj olarak algılanırken, bu mesaj CHP Genel Merkezi’ne ve aynı zamanda Millet İttifakı’nın tüm bileşenlerine iletilmiş oldu.
Zaten uzun süredir hem CHP hem de Millet İttifakı cephesinde çok konuşulan isimlerden biri olan İmamoğlu, bu ziyaretle kendini yeniden seçenekler arasında göstermiş oldu.
Söz konusu ziyaret beklendiği üzere “basını” da hareketlendirdi.
‘Hayırlı olsun’
İmamoğlu’nun seferini köşesine taşıyan isimlerden biri uzun yılların AKP destekçisi, şimdilerin Abdullah Gül PR’cısı Fehmi Koru oldu.
“Yanında oturanı görünce İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının ciddi olduğunu anladım” başlığını atan Fehmi Koru, “Ertuğrul Özkök’ü o otobüste ve İmamoğlu’nun yanı başında oturur gördüğümde, o otobüsün adaylık amaçlı çıkılan bir yolculuğun aracı, İmamoğlu’nun da yapılacak seçimde cumhurbaşkanı adaylığını koymaya kararlı olduğunu anladım. Hayırlı olsun” ifadesini kullandı.
İmamoğlu’nun ‘gazeteci’ konuğu: Adaylık kervanı yola çıktı diye yorumlandı
Bir dönem Erdoğan’ın basın danışmanlığını yapan, sonra AKP küskünlerinin gazetesi Karar’a kapak atan Akif Beki de söz konusu ziyareti köşesine taşıdı.
İmamoğlu’nun Karadeniz gezisinde yanında olan Beki, İBB Başkanının heyacan uyandırmayı başardığını söyledi. Beki yazısında şunları ifade etti:
“Kendisi reddetse de İmamoğlu’nun adaylık kervanı yola çıktı diye yorumlandı. Neyin rüzgarıydı bu?
Günün sonunda Kemalpaşa’dan Trabzon’a dönerken otobüste konuştuk. Altılı Masa’ya ağırlığını mı koymak istiyor, arkasına halk desteği alarak baskı mı yapıyordu?
“Bu yalnız siyasetin işi değil, milletin işi” söylemini tekrarlayarak cevap verdi. CHP’li olduğunu, tabiatıyla Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kendi beklentisi de olduğunu yineledi.
...
Ayrıca şu aşamada teklif beklentisi içinde de olmadığını, elbette onur ve sorumluluk duyacağını ama bir yorum yapmasının yakışık almayacağını söyledi.
...
Adaylığı halinde İBB Başkanlığının, meclis çoğunluğu sebebiyle AK Parti’ye geçeceği sorulduğunda ise cevabı ilginçti.
Cumhurbaşkanlığını muhalefet kaybederse zaten görevden alınıp yerine kayyum atanacağını söylemeye getirdi."
Gülerce: Aday olmak için yanıp tutuşuyor
Eski Cemaatçi, şimdilerin AKP’lisi Hüseyin Gülerce, İmamoğlu’nun gövde gösterisi adımının “sönük geçtiğini” öne sürerken, bu adımın adaylık için atıldığını vurgulayan isimlerden biri oldu.
“Memleketi Trabzon'a bayramlaşmaya gittiği söylendi ama ilk olarak Rize'nin İyidere ve Derepazarı ilçelerine geçti. Sonra Rize Merkez'e geldi. İmamoğlu'na, ‘Erdoğan'ın kalesinden başla’ aklını kim vermişse onun aklına şaşmak lazım” diyen Gülerce, “Trabzon'a bayramlaşmaya gidiyorsun madem, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kalesi diye bilinen Rize'de ne işin var? Var çünkü belli etmemeye çalışsa da aday olmak için yanıp tutuşuyor. Bu her halinden belli…” ifadesini kullandı.
İmamoğlu’nu karşılayanların sayısının az olduğunu, İstanbul’da metrobüs duraklarında daha çok insan olduğunu söyleyen Gülerce, “İmamoğlu; ‘herkes görsün, bilsin ki İngiltere ve ABD benim aday olmamı istiyor’ diye bangır bangır bağırıyor” dedi.
Gülerce, Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki restinin de İmamoğlu’yla ilgili olduğunu iddia etti:
“Son CHP Grup toplantısında Kılıçdaroğlu niye rest çekti? Niye, hem de kâğıttan okuyarak, 'Size de bir çift lafım var. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin, açık ve net söylüyorum.' dedi?
CHP'li kalemler de yazıyor artık; 'İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında bir restleşme var' diyorlar. Hatta medyada bir tarafta İmamoğlu için çalışanlar, diğer tarafta Kılıçdaroğlu olmalı diyenler seslerini giderek yükseltiyorlar. İmamoğlu'nun, 'Genel Başkanla yarış ne haddimize...' demesine de bakmayınız.”