İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında önemli bir gelişme yaşandı.

İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmesine 5 gün kala resmen adayı olabilmesi için gerekli üniversite diploması idari olarak iptal edildi. 

İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, aralarında İmamoğlu’nun da olduğu 28 kişinin diplomasının “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine karar verdi. İstanbul Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun adı geçmedi.

Üniversite, kararı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve YÖK'e göndereceğini duyurdu.

Yargı, İstanbul Üniversitesi'nin kararını iptal etmez ya da yürütmesini durdurmazsa, olası bir seçim durumunda İmamoğlu’nun adaylığı Yüksek Seçim Kurulu tarafından uygun bulunmayacak.

Anayasaya göre cumhurbaşkanı adayının dört yıllık bir lisans bölümünden mezun olması zorunluluğu var. Bu nedenle karar, İmamoğlu’nun adaylığının önünde engel.

İmamoğlu: Yürüyüşümüz durdurulamayacak

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun kararına ilk tepkiyi sosyal medyadan paylaştığı mesajla gösterdi. 

Kararın yok hükmünde olduğuna işaret eden İmamoğlu, “Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak” diye yazdı.

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan da üniversite yönetim kurulunun yetkilerine dikkat çekti:

“2547 sayılı Yükseköğretim Öğretim Kanunu’nun 15. Maddesinde Üniversite Yönetim Kurulu’nun idari faaliyetlerde rektöre yardımcı bir organ olduğu açıkça yazıyor. Diplomaya dair böyle bir karar alma yetkisi yoktur, yok hükmündedir. Haliyle diploma iptali haberi doğru değildir. Diploma hakkında Üniversite’nin Kantini ile Yönetim Kurulu’nun yetkisi aynıdır. Yani, yetkisi yoktur. İdare hukukundaki kural usulde ve yetkide paralellik yetkisi gereğince bu kararı yalnızca Fakülte Yönetim Kurulu alabilir.”

Özgür Özel: Enseyi karartmayın, yargıdan döner

CHP Genel Başkanı Özgür Özel karara hukuken itiraz edeceklerini vurgulayarak, "İdari yargı bakımından zaman geçirilmeden hak aranacak. Biz bunun idari yargıdan döneceğine inanıyoruz. En kötü ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik uygulamaları var. Kimse enseyi karartmasın" dedi.

Benzer olaylara ilişkin emsal kararlar olduğuna işaret eden Özel, "Anayasa Mahkemesi yine benzer bir konuda kişinin kendi hilesi olmamasından dolayı iptal edilen diplomanın geri verilmesine hem de bir ay süre içerisinde bu işlemin yapılması için verdiği bir karar. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Hep birlikte arkasında olacağız. Bizi bu organize kötülük çetesi yenemeyecek" diye konuştu.

Mansur Yavaş: Adaylığımı askıya aldım

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Daha önce üçlü masada ifade ettiğim ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığımı günü gelince değerlendireceğim’ kararımı, bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar askıya alacağımı da kamuoyuna ilan ediyorum” açıklamasında bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır katıldığı canlı yayında, “Diplomasız bir adam diplomayı sorguluyor, diplomasız bir adam profesörlere talimat veriyor. Bundan sonra partimizin nasıl tepki vereceğini herkes görecek” diye konuştu.

TKP: Siyaset yapma ve seçme-seçilme hakkına saldırı

Diploma operasyonuna bir tepki de Türkiye Komünist Partisi'nden geldi. TKP'den yapılan açıklamada kararın seçme ve seçilme hakkında saldırı olduğunun altı çizildi.

Siyaset alanının daraltılmasına ve emekçi halkın siyasete katılımının engellenmesine karşı mücadele edileceğini vurgulayan açıklama şöyle:

"Gazeteci ve siyasetçilerin ardından bir diplomaya da operasyon çekilmiş oldu. Siyasi iktidar, en çok övündüğü “seçim başarıları”nı yok hükmüne dönüştürecek bir şiddetle siyaset yapma ve seçme-seçilme hakkına saldırıyor.

“Enflasyonla mücadele önceliğimizdir” diyerek nüfusun çok büyük bölümünü daha da yoksullaştıran politikaları hayata geçiren hükümet, iki yıl sonra yapılacak bir seçimde adaylığı gündemde olan bir kişinin diplomasını iptal ettiriyorsa tükenmiş demektir.

Türkiye bu zihniyetten, bu zihniyeti var eden holdingler ve tarikatlar düzeninden kurtulmalıdır.

Türkiye Komünist Partisi bu doğrultuda mücadelesini sürdürürken seçme ve seçilme hakkının gaspına, siyaset alanının daraltılmasına ve emekçi halkın siyasete katılımının engellenmesine karşı durmaya devam edecektir."

İptal kararı sonrası hukuki süreç nasıl işleyecek?

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan tarafından hazırlanan bilgi notuna göre üniversitenin diploma iptali yönündeki kararı idari bir işlem. Pehlivan, böyle bir durumda atılacak hukuki adımları şöyle anlattı:

"İdari işleme karşı, İstanbul idare mahkemelerinde dava açılacaktır. Davanın aleyhe sonuçlanması halinde, istinaf yoluyla Bölge İdare Mahkemesine başvurulacaktır. İstinaf incelemesi neticesinde Danıştay 8. Dairesi’ne temyiz incelemesine gidecektir. Dava sürecinde bir yürütmeyi durdurma kararı verilmemesi halinde yükseköğrenim mezuniyeti bulunmayacaktır. Bu soruşturmanın yetki saptırması olduğu, dolayısıyla 'yargı tacizi' olarak kategorik konumlandırılması nedeniyle de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18'inci maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de çift şeritli başvuru yapılacaktır."

Bu sürecin İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemeye yönelik bir hamle olması nedeniyle de adımlar atılacağını ifade eden Pehlivan, "Demokratik seçim sürecine müdahale eden herkes hakkında görevi kötüye kullanma suçunun yanı sıra, 'Anayasa'yı ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan suç duyurularında bulunulacaktır" dedi.

Diploması iptal edilen İmamoğlu: Yargıya inancım yok, herkesin elinden her şeyi alabilirler