Hakkındaki soruşturma sürecini "tarihe geçecek kara bir leke" olarak değerlendiren İmamoğlu, savcılıktaki ifadesinde adını anmadan Erdoğan'a seslendi.
Haber Merkezi
İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu ile operasyon kapsamında gözaltında bulunan 90 kişi akşam saatlerinde İstanbul Adliyesi’ne götürüldü.
İmamoğlu ilk olarak “Kent uzlaşısı” soruşturması kapsamında ifade verdi. Daha sonra “yolsuzluk soruşturması” olan duyurulan dosya kapsamında savcının sorularını yanıtladı. İmamoğlu’nun mahkemeye sevk edilip edilmeyeceği kararı bekleniyor.
Bu sırada Saraçhane’deki eylemden ayrılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Dilek İmamoğlu Çağlayan’a gitti. İYİP lideri Müsavat Dervişoğlu da adliye binasında bulunuyor.
'Türkiye'ye çok büyük bedel ödetildi'
Emniyetteki ifadesinde gizli tanık ifadelerine tepki gösteren İmamoğlu soruşturma için “kumpas” ve “yalan” demişti. Birçok soruyu ahlaksızca bulduğunu söyleyen İBB Başkanı, kent uzlaşısıyla ilgili soruyu “Bunu gidin DEM Parti’ye sorun” diye cevaplamıştı. İmamoğlu ayrıca “Bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin hesap vereceği günler yakındır” ifadelerini kullanmıştı.
İmamoğlu savcılıktaki ifadesindeyse soruşturma içeriğine neredeyse değinmedi. Operasyonun siyasi bir nitelik taşıdığını vurgulayan İmamoğlu, ifadesinde siyasi mesajlar verdi.
Adını anmadan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a işaret eden İmamoğlu, "Bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir" dedi.
Erdoğan ve ekibinin hukuk önünde hesap vereceğini vurgulayan İmamoğlu, süreci şöyle değerlendirdi:
"4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu, en güçlü dayanağını gizli tanık ifadelerine bağlamış olması ve gözaltına 3-5 gün kala hatalı tespitler içeren Masak raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır.
Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Hukuk ve adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etmiştir. Türkiye’nin ekonomisini alt üst etmiştir. Gençlerin umudunu perişan etmiştir."
Hakkında açılan diğer davalar ve diploma iptalini hatırlatan İmamoğlu, "Yargı tacizine boyun eğmeyeceğim" dedi.
'İnsanlarımızın geleceği tehdit altında'
İmamoğlu ifadesine şu sözlerle devam etti:
"Ben ülkemiz için büyük bedeller ödemeyi, sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağımı, bu mücadeleye milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini bu milletin umutlarını korumak için her şey yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan ahlaki duruşumdan, mülkümün, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, boğaz kıyılarının kendisine ait olmadığını düşünen köhne zihniyetin bir an önce kurtulması şarttır. Aksi taktirde insanlarımızın geleceği tehdit altındadır. Emniyet Müdürlüğü’nde ve savcılığa vermiş olduğum ifadelere de değinmek isterim ki arkadaşlarıma akla hayale gelmeyecek suçlarla ve iftiralarla bir yol tercih yapıldığı nettir.
Milletimiz her hak yiyeni sokakta yüzüne söyler, hakkımı ömrüm boyunca savunacağımı her yerde ifade etmişimdir. 'Hak yemem, hakkımı da yedirmem' prensibimi milletimizin büyük irfanı ile seslendiriyor ve milletime ses veriyorum. Bu prensiple inancımla ifade ediyorum ki; milletimizin bu hak mücadelesinin en üst seviyede vereceğine olan inancım büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir."
İmamoğlu’nun ifadesi: 'Soruşturma süreci kasıtlı bir itibarsızlaştırma girişimi' | ![]() |