İlker Başbuğ: Bu suç duyurularına itibar etmiyorum, savunma yapmayacağım

Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajın ardından birçok AKP'li vekil tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi.

Haber Merkezi

AKP, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP'li Fikri Sağlar ve gazeteci Can Ataklı için 81 ilde suç duyurusunda bulunmuştu.

Şikayet sonrası hakkında soruşturma başlatılan İlker Başbuğ, bugün İstanbul Adliyesi'ne giderek savcılığa ifade verdi.

'Bu suç duyurularına itibar etmiyorum'

Konuyla ilgili Twitter hesabından bir açıklama yapan İlker Bağbuğ "bu suç duyurularına itibar etmiyorum" açıklamasında bulundu.

Başbuğ'un açıklaması şu şekilde; 

Dünya Adalet Projesinin Hukukun Üstünlüğü Endeksinde, Türkiye 2020 yılında, 128 ülke arasında 107. sırada yer almıştır. Bu Türkiye’ye yakışan bir sonuç değildir.

Hukukun üstünlüğü konusunda bir ilerleme, iyileştirme gerçekleştirilemeden, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunları, başta ekonomi olmak üzere, çözebilmesi zordur.

Bu nedenlerle hukuk ve yargı konusu, Türkiye’nin birinci öncelikli sorunudur, konusudur.

Son kitabım; Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini, o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir.

4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı.

Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda, bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz.

Bu nedenlerle, bu suç duyurularına itibar etmiyorum.

Bu inançla da, bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım.

Bu davranış, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur.

Başbuğ ne demişti?

İlker Başbuğ Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta, “Menderes 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'deki konuşmasında ‘Yolumuz serbest seçim yoludur. Memleketimizde demokrasinin yerleştirilmesinin yolu budur. Fakat her şeyden önce düzenin korunması kati bir zorunluluktur’ diyor. Konuşmasının demokrasi açısından bir bedeli oldu mu?” sorusu üzerine şu ifadeleri kullanmıştı:

“23 Mayıs 1960 günü DP Genel İdare Kurulu toplantısında Sıtkı Yırcalı, 'Derhal seçimleri yapacağımızı açıklayayım' deyince, Adnan Menderes'in cevabı “derhal' olmuştu. Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu.”