Bir boşanma davası; bir kadın ve iki kızının hayatının, tarikat mensubu bir gerici tarafından nasıl katlanılmaz hale getirildiğini gözler önüne serdi.

Halk TV’den Dinçer Gökçe'nin haberine göre, 25 yıldır evli olan Handan Gülseren’in gerici eşi Akın Gülseren; eşine ve çocuklarına, televizyon izlemeyi, müzik dinlemeyi ve evde dini kitaplar haricinde herhangi bir kitap okunmasını yasakladı.

Buna ek olarak Akın Gülseren, eşinin balkona çıkmasına, camları silmesine ve tek başına toplu taşımaya dahi binmesine izin vermedi. Eve bir teknik servis geldiğinde, eşini ve çocuklarını başka bir odaya kilitledi, servis evi terk etmeden çıkmalarına izin vermedi. 

İçine cin kaçmış

Çiftin büyük kızı B. N. Gülseren başını açmak istediğini söylediğinde gerici babasının ağır tepkisiyle karşılaştı. Babası Akın Gülseren kızının bu isteğine, “içine cin kaçmış” diyerek, “okunmuş” su ve ekmeği eşi ve çocuklarına yedirip içirerek karşılık verdi.

'İddiaları kabul etmiyoruz'

Bütün bu olanların ardından Handan Gülseren, gerici eşine boşanma davası açtı. Akın Gülseren’in avukatı yaptığı savunmada “İleri sürülen iddiaları kabul etmiyoruz. Müvekkil evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getiriyor. Evlilik birliği, davacının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsılmış durumda.” diyerek davanın reddini talep ederken, bunun üzerine Handan Gülseren’den 200 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat talep etti.

Çifti boşayan İstanbul Aile Mahkemesi, davacı kadına 50 bin TL maddi, 50 bin TL de manevi tazminat ödenmesine, anne ve çocukları için nafaka ödenmesine karar verdi. Verilen kararı her iki taraf da istinaf mahkemesine taşırken, mahkeme tazminat miktarını arttırdı. Gerekçeyi ise ‘davacı kadınını, kişilik haklarının saldırıya uğraması” olarak gösterdi.