Komünist tekstil işçisi Hüseyin Duman, katledilişinin 26. yılında Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından mezarı başında anıldı.

18 Nisan 1999 seçimlerinden bir gün önce, 17 Nisan 1999 tarihinde, İstanbul Küçükbakkalköy'de Sosyalist İktidar Partisi'nin (SİP) seçim konvoyuna MHP'liler tarafından saldırılmış, Hüseyin Duman eski ülkü ocakları başkanı İhsan Bal’ın silahından çıkan kurşunla kalbinden vurularak yaşamını yitirmişti.

TKP üyeleri bugün Hüseyin Duman’ın mezarı başına “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm” sloganlarıyla yürüyerek bir anma gerçekleştirdi.

TKP İstanbul İl Örgütü adına Parti Meclisi üyesi Serkan Düz burada bir konuşma yaptı.

Hüseyin Duman’ın, bir seçim çalışmasında Sosyalist İktidar Partisi'nin seçim konvoyuna yapılan saldırı sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Düz, “Partimizin sözünü, mücadelemizin sözünü taşımak, büyütmek için yollara düştüğü bir çalışmada katledildi” dedi.

Düz, “Burada konuşmanın türlü zorlukları var. Çünkü hazmedemiyor insan. Nasıl kabullenebilirsiniz ki devrim sözümüzü, insanca bir yaşama dair düşümüzü kararlılıkla taşıyan inançlı bir komünistin bu hayattan, sevdiklerinden, mücadelesinden koparılmasını” ifadelerini kullandı.

‘Hüseyin o çemberi yırtmak konusunda ikirciksiz bir biçimde kararlıydı’

Düz sözlerine şöyle devam etti:

“Hüseyin de kabullenemiyordu, çeteler mafya ve devlet ilişkisinden akan kiri, halkın yoksullaştırılmasını, çaresiz bırakılmasını, sosyalistlerin kafalarını çıkardıkları yerde bastırılmaya çalışılmasını, sermayenin iyice palazlandığı, karşıdevrim için zeminin düzlenmeye başladığı o yılları.

Hüseyin partisinin sözünü taşırken belki partimiz için henüz alınacak çok yol vardı. Ama Hüseyin o çemberi yırtmak konusunda ikirciksiz bir biçimde kararlıydı, inatçıydı. Çünkü o sözlerin arkasındaki siyasi doğrultunun emekçiler için gerçek çıkış olduğunu biliyordu.”

‘Bugün Hüseyin’in partisinin sözü bu ülkede çok daha gür yankılanıyor’

“Ama yoldaşlar, peki yoldaşlar bugün yaşadıklarımızı nasıl hazmedebiliriz ki? Türlü zorbalıkları, insanlığın ayaklar altına alındığı bu koşulları nasıl hazmedebiliriz?” diye soran Düz şunları söyledi:

“Bugün Hüseyin'in partisinin sözü onun kararlılığıyla hareket eden yoldaşlarının özverisiyle bu ülkede çok daha gür yankılanıyor. Partimiz siyasi etkisini artırıyor, gövdesini büyütüyor ve o gövdeyle karşısına çıkıyor Hüseyin'i bizden alan düzenin.

Hüseyin'i bizden alan yalnızca zihni kirle bulanmış bir faşistin tetiğinden çıkan bir kurşun muydu? Hayır yoldaşlar, o tetik, o kurşun burjuvazinin, sermaye sınıfının, bu düzenin bizi yok etme, yok etme arzusunun bir parçasıydı.

Bugün iktidar ve sermaye sınıfı başka arzularla ülkemizi yok oluşa sürükleyecek hülyaların peşinde. Ve bütün bunlar olurken işçiler, büyük insanlık her gün başka kurşunların hedefi oluyor. Ülkemizde emekçiler sellerde, depremlerde, şantiyelerde iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiriyorlar. Tekstil atölyelerinde uzun saatler sağlıklarını kaybediyorlar. Yoksulluğa mahkum edilip intihara sürükleniyorlar.”

Niğde’de üç gün önce çalıştığı fabrikada kolu makineye kapılarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki çocuk işçi Abdurrahman Özkul’u hatırlatan Düz, Hüseyin Duman’ın da tekstil işçiliğine aynı yaşta başladığını dile getirdi. Düz şunları söyledi:

“14 yaşındaki Abdurrahman'ın doğum günü pastası üflerkenki fotoğrafını gördünüz değil mi? Ne kadar yaşam dolu. Abdurrahman kolunu omzundan makineye kaptırarak can verdi. 14 yaşındaydı. Hüseyin tekstil işçiliğine 14 yaşında başladı. Bir işçi oldu ve daha sonra bu alçak sömürü düzenine karşı işçi sınıfının partisinin safında mücadeleye katıldı.”

‘Hüseyin kadar kararlı olmalıyız, bu çemberi yırtacağız’

“Hazmedecek miyiz yoldaşlar?” diye soran Düz şu ifadeleri kullandı:

“Bütün bunlar olurken işçi sınıfına siz siyaset yapamazsınız deniliyorsa, ve tüm bunları hazmetmeyeceksek Hüseyin kadar kararlı olmalıyız yoldaşlar. Bu çemberi yırtacağız yoldaşlar. Hüseyin'e sözümüzü tutacağız. Sosyalist Türkiye'yi kuracağız. Anısını ve kararlılığını mücadelemizde yaşatacağız. Kavga edeceğiz yoldaşlar. Sosyalist iktidarımız için. Yaşasın Hüseyin'in partisi. Yaşasın partimiz Türkiye Komünist Partisi.”