Esenyurt'taki mitingde Öcalan'ın mesajını aktaran DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, "Türkiye demokratikleşmelidir. İran demokratikleşmelidir” dedi. HDK Sözcüsü Beştaş da “Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacağız” dedi.
Haber Merkezi
İstanbul Esenyurt’ta düzenlenen “Özgürlük İçin Barış Mitingi”nde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları “İmralı’dan gelen mesajları çok iyi okuduklarını” belirterek “İmralı’dan gelen mesaj çok net, Türkiye demokratikleşmelidir. İran demokratikleşmelidir. Aksine bölgede nelerin yaşandığını herkes görüyor. Ve Öcalan diyor ki Türkiye kendi halkıyla ve iç iradesiyle iç barışını sağlamalıdır” dedi.
HDK Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise iktidara seslenerek "Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacağız ama sizler bu şiddeti uyguluyorsunuz diye biz barış istemekten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
DEM Parti, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajlar üzerine gerçekleştirdiği “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında İstanbul Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenledi.
Mitingde Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı.
Hatimoğulları konuşmasında İmralı’daki görüşmeleri bütün yurttaşların merak ettiğini belirterek Öcalan’ın verdiği mesajı aktardı.
Hatimoğulları “(Öcalan) Türkiye’yi demokratikleştirdikçe Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülecektir, demiştir. Barışın toplumsallaşması için sadece iktidar sadece DEM Parti değil, Türkiye’deki bütün siyasi partiler, bütün muhalefet partileri, bütün kurumlar, bütün toplumsal dinamikler mutlaka ve mutlaka bu sürecin bir parçası olmalıdır, yürütücüsü olmalıdır. Yürütücüsü olmalıdır ki kalıcı bir barışı hep beraber sağlayalım” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin karanlık bir dönemden geçtiğini kaydeden Hatimoğulları, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalara, son olarak Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasına değindiği konuşmasında şunları kaydetti:
“Bir yandan barış diyeceksiniz sonra kayyım atayacaksınız. Bir yandan barış diyeceksiniz diğer yandan şu arkada gördüğümüz barikatları barışın mitinginin içine kuracaksanız. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bir yandan barış diyecekseniz öte yandan gazetecileri tutuklayacaksınız, gazetecileri İHA ve SİHA’yla vuracaksınız, Rojava’ya bombalar yağdıracak, İHA ve SİHA’larla suikastler düzenleyeceksiniz. Değerli halkımıza sormak istiyorum böyle bir barış olur mu?”
'Türkiye demokratikleşmeli, İran demokratikleşmeli'
“Barışı biz kendi ellerimizle getireceğiz” diyen Hatimoğulları şöyle konuştu:
“Biliyorum hepinizin kafasında çokça soru var. Nasıl olacak bu süreç diye. Şu bilinmeli ki bizler İmralı’dan gelen mesajları çok iyi okuyoruz. İmralı’dan gelen mesaj çok net, Türkiye demokratikleşmelidir. İran demokratikleşmelidir. Aksine bölgede nelerin yaşandığını herkes görüyor. Ve Öcalan diyor ki Türkiye kendi halkıyla ve iç iradesiyle iç barışını sağlamalıdır.
Ben buraya gelmeden önce Türkiye Barışını Arıyor Konferansı'nın kitapçığına göz gezdirdim. Vedat Türkali ta o zamanlarda ne demiş biliyor musunuz? Vedat Türkali Türkiye Barışını Arıyor Konferansında demiş ki bizler eskiden barış konferanslarını Brüksel'de Londra'da yapardık ama şimdi Ankara’da Amed’de yapabiliyorsak barışa bir adım daha yaklaştığımız içindir. Sayın Öcalan da bunu söylüyor. Diyor ki barışı Ankara’da, İstanbul’da, Esenyurt'ta konuşmalıyız, barışı Amed’de konuşmalıyız.”
İktidarın henüz somut bir adım atmadığını söyleyen Hatimoğulları “Sayın Öcalan bir adım attı, DEM Parti bir diyalog ve müzakere partisi olarak üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi. Biz Türkiye’nin dört bir yanında Kürdistan’ın bütün illerinde kapı kapı gezip barışı anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Ama devlete ve iktidara düşen görev konusunda henüz onlar somut bir adım atmış değiller. Acilen atılması gereken adımlar vardır. Bunun başında Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecridin kalkması ve Sayın Öcalan'ın barış için daha çok çalışması için olanaklarının genişletilmesi ve koşullarının iyileştirilmesidir. İkinci önemli talebimiz güven arttırıcı somut adımların atılmasıdır. Bu adımlar atılırsa o zaman barışa olan inancımız artar. Ama kayyımlar, gözaltı ve tutuklamalar devam ederse değerli halklarımızın barışa olan inancını kaybetmesini sağlarsınız. Umarız bugün Esenyurt'tan bu mesajı bu iktidar alır” diye konuştu.
Beştaş: Gerçekten samimiler mi diye hepinizin aklında sorular var
Mitingde konuşan HDK Sözcüsü Meral Danış Beştaş da kurulan polis bariyerlerine “Bu abluka nedir?", "Hani barışı getirecektik bu ülkeye?” sözleriyle tepki gösterdi.
Beştaş “Şöyle bir yanlış anlaşılma var, birileri tek taraflı yürüyecekmiş gibi konuşuyor. Barış tek taraflı bir iş değildir. Bu işin tarafları vardır. İktidar bu taraflardan biridir, devlet bu taraflardan biridir. Eğer gerçekten bu konuda samimiyet ve güven duyulmasını istiyorsa gerekli açıklamaları yapmak ve tutumunu göstermek zorundadır. Tehditle, şantajla, başka başka sözlerle bu barışa olan güveni sağlayamazsınız. Kayyımlarla hiç sağlayamazsınız. Ama şunu unutmayın, şöyle bir soru sıkça soru soruluyor, bunu Ankara da duysun diye söylüyorum, bugün bile soruldu. Biz bunlara nasıl inanalım, nasıl güvenelim, gerçekten samimiler mi diye hepinizin aklında sorular var” diye konuştu.
'Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacağız'
İktidarın bir yandan şiddet bitsin derken bir yandan şiddet uygulamaya devam ettiğini söyleyen Beştaş “Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacağız diyoruz. Ama sizler bu şiddeti uyguluyorsunuz diye biz barış istemekten vazgeçmeyeceğiz. Uyguladığınız şiddeti de sineye çekmeyeceğiz” dedi.
İktidarla ittifak yaptıkları yönündeki eleştiriler hakkında konuşan Beştaş bunları "saçma sapan yorumlar" diye niteledi.
Beştaş şu ifadeleri kullandı:
“Kendini muhalefet olarak ifade eden bazı kesimler sanki böyle biz güllük gülistanlık bir yaşam yaşadık, hiçbir saldırıya uğramadık, hiçbir baskıya maruz kalmadık ve birilerine sanki bir şeyler veriyoruz, sanki anlaşıyoruz, sanki ittifak yapıyoruz, sanki tırnak içinde birilerine arkamızı dönüyoruz gibi saçma sapan yorumlar yapıyorlar.
Şunu söyleyelim Kürt halkı bugüne kadar dostlarıyla yan yana mücadele ettiği partilerle kurumlarla halklarla hep birlikte oldu ve asla arkasını dönmedi. Eğer bu ülkede bir masaya oturulacaksa biz herkesin düşüncesinin olmasını savunuyoruz. Biz Türkiye, Türkiye yurttaşlarının aleyhine bugünü kadar hiçbir şey yapmadık. Hep birlikte kurtuluşu önümüze koyduk. Biz 'kurtuluş yok tek başına' dedik, birileri yeni hatırlamış, olsun sonradan hatırlamak da iyidir."
Barış görüşmelerinin temel muhatabının İmralı olduğunu kaydeden Beştaş “Dünyanın hiçbir yerinde barış görüşmelerinde muhataplarından biri dört duvar arasında değildir. Özgürdür, özgürce o masaya oturur ve o görüşmeleri yürütür. Bu nedenle zaman kaybetmeden umut hakkını da dikkate alarak Türkiye’nin geleceğini aydınlatacak, bütün halklara nefes aldıracak barışın tesisi için Sayın Öcalan’ın özgür olması gerekiyor. Başka yolu yok” diye konuştu.
Medusa’nın Salı: Bir AKP belgeseli | ![]() |