Tartışma ve skandallarla dolu bir dönemin ardından Türkiye Futbol Federasyonu'nda (TFF) Mehmet Büyükekşi’nin yerine başkanlık koltuğuna İbrahim Hacıosmanoğlu oturmuştu. Erdoğan’a “Uğruna ölmeye hazır olduğum kişi” diyen Hacıosmanoğlu’nun açıklamaları gündemde. Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Sarallar ile ilgili olanlar.
Hacıosmanoğlu, kendisinin Sarallar çetesi ile ilişkisini araştırmak üzere MİT'te toplantı yapıldığını ve özel bir ekip kurulacağını ileri sürdü. Hacıosmanoğlu, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı “tanıdığını” belirterek, MİT'in TFF'yi araştırdığı iddiası konusunda “Haberi varsa vahim bir durum” dedi.
Hacıosmanoğlu beIN Sports'ta Güntekin Onay'ın konuğu oldu. Programda merak edilenleri yanıtlayan Hacıosmanoğlu, Milli Takım'dan Montella'nın geleceğine, TFF yönetiminden hakem kurullarına kadar açıklamalarda bulundu.
‘Bizim TFF Başkanı olmamızdan rahatsız oldular’
Hacıosmanoğlu, yönetiminde yer alan Bayram Saral'ın başkanlığa seçildikten sonra istifa etmesinin 'FETÖ'nün kliklerinin harekete geçmesiyle ilgili olduğunu iddia etti. Bayram Saral ile TFF yönetimi için beraber yola çıktıklarını kaydeden Hacıosmanoğlu, şu sözleri kullandı:
“12 gün çalıştık, bizi başkan seçtiler. Bayram Saral arkadaşımız, 30 yılın üzerinde hukuk deneyimi olan, hem spor hukukunda derin bilgileri olan aynı zamanda amcasının oğlu Ecmel Faik Sarıalioğlu ile birlikte İstanbulspor'u yönetiyorlar. Beraber yola çıktık. Türkiye'nin yüzde 90'ı kazanmamıza sevindi, bir umut ışığı olduk. Ne hikmetse, alçak bir terör örgütü var. Fetöşün köpekleri var, bu ülkeyle ilgili sürekli video yayınlıyorlar. İlk günden başladılar. Bizim TFF Başkanı olmamızdan rahatsız oldular.
‘Sarallar TFF'yi ele geçirdi diyorlar’
Osmanlı'dan beri yaşadığımız bölgede çok büyük sülaleler var, Of ilçesinde Çakıroğulları, Saraloğulları, Ağaoğulları, Hacıosmanoğulları var. Osmanlı'nın da orada içinde çalışan, Cumhuriyet kurulduktan sonra siyasetçisini, sporcusunu, bürokratını yetiştirdiler. FETÖ'nün köpekleri diyorum onlara, köpeklere hakaret ediyorum aslında ama misal olarak veriyorum, sayın hayvanseverler sakın yanlış anlaşılmasın. Benim evimde, çocuklarımdan ayırt etmiyorum köpeklerimi. Onlar saldırınca Sarallar TFF'yi ele geçirdi diyorlar. Nereden geliyorsalar o kanıya. O ailenin büyükleri var, yıllardan beri akrabalık ilişkilerimiz, dostluğumuz var. Aile büyükleri dedi ki, siz Cumhurbaşkanını çok seviyorsunuz, bunlar durmayacak, bu yazılanların arkası var, Türkiye'de de klikleri var, Cumhurbaşkanına size bize zarar verir dediler. Bu nedenle Bayram Bey ayrılmak zorunda kaldı. Yine deneyimlerden faydalanacağız.
‘MİT Hacıosmanoğlu ile Sarallar'ın ilişkisi için ekip kuracakmış’
Türk kamuoyuna seslenmek istiyorum, geçen hafta bana bilgi geldi, Fetöş'ün köpekleri demeyeyim aşağılık elemanlarının hala Türkiye'de klikleri var hala devam ediyor. Bu mesajı bana ulaştırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu var, Milli İstihbarat Kurumu, dünya konuşuyor. Tahmin ediyorum ki onun içinde de klikler var, geçen hafta toplantı yapıyorlar, Hacıosmanoğlu ile Sarallar'ın ilişkisi için ekip kuracaklarmış. Sayın İbrahim Kalın'ı tanırım, haberi yoktur diye düşünüyorum, varsa vahim bir durum, inanıyorum ki haberi yok, ilk sefer buradan dillendiriyorum, gereğini yapar o. Biz kadere iman etmiş insanlarız. O toplantıyı yapıp bana sızdırıyorlar ki korkarım diye düşünüyorlar.
‘Türk Ceza Kanunu'nda Sarallar ile dostluk yapmak suç mu?’
Sayın Kalın, klikler varsa gereğini yapar. Aksi durumsa bizim milli duruşumuzu, devlete bağlılığımızı kimse teraziye koyamaz. Dostlarımızla ilişkilerimiz dün nasılsa bugün de devam ediyor. Bizim sevdiğimiz insanlar, bizi de severler. İnsanların başına kaza da gelebilir. Bizim yörenin insanında var, gözümün gördüğü yerde birisi mağdur oluyorsa gücüm yettiğince ona müdahale ederim. Bu bizim değerlerimiz. Bu adını saydığım dostlarım böyle bir durumdan sıkıntı düşüyorsa, Türk Ceza Kanunu'nda Sarallar ile dostluk yapmak suç mu? Bunlar iş adamı, bu ülkede üretim yapan vergi ödeyen insanlar. Başlarına bir kaza geldiği zaman buradan uzaklaşalım mı diyeceksin! Hukuk içinde kalarak her türlü yardımı yaparım, dün nasıl dostumsa yarın da öyle olacak. Bu adamlığın gereğidir.”
Hacıosmanoğlu'nu nelerle hatırlıyoruz?
Petrol ve inşaat sektöründe şirketleri olan Hacıosmanoğlu, Akçaabat Sebatspor'da yöneticilik hayatına başladı. 2013’te Trabzonspor’un 15. Başkanı oldu. Hacıosmanoğlu, daha önce 2012 yılında Türkiye Futbol Federasyonu başkan adayı olmuş ve seçilememişti. Oflu olan Hacıosmanoğlu, Erdoğan’ı kast ederek, “Uğruna ölmeye hazır olduğum kişi” demişti.
Hacıosmanoğlu Trabzonspor Başkanı’yken Avni Aker Stadı’nda hakemleri saatlerce rehin aldırtmıştı. "Rehine krizi" AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girmesiyle çözülmüştü. Hacıosmanoğlu aynı maçın ardından konuşurken “Öleceksek de adam gibi öleceğiz, kadın gibi yaşamayacağız” ifadesini kullanmış ve davalık olmuştu.
Hacıosmanoğlu aldığı kamu ihaleleriyle sık sık gündeme geliyor. Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nden 1 milyar 882 milyon TL, TOKİ’den 752 milyon 520 bin TL, İBB’den 198 milyon 880 TL, Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan 189 milyon 180 bin TL’lik ihale almıştı. Gezi Direnişi’nde AKP’nin İstanbul Kazlıçeşme’de düzenlediği mitingde de yer alan Hacıosmanoğlu, “Ben, başörtüsü mağduruyum. Eşim de mimarlık kazandığı halde okuyamadı. Mağdur taraftan biri olarak tavrımı göstermek istedim ve o yüzden oraya gittim” demişti.
Riva'daki TFF toplantısı sonrası Ali Koç'tan açıklama
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Riva'da bulunan merkezinde Türk futbol ailesi basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, yönetim kurulu üyeleri, kurul başkanları ve Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri bir araya geldi.
“Uzun zamandır böyle bir futbol ailesi tablosu görmemiştik” diyen Koç’un Büyükekşi yönetimiyle arası bozuktu.
Koç şunları söyledi:
“Futbolda adalet istiyoruz. En umut verici durum; TFF Başkanımız, yönetimi ve kurullarının futbolda adalet tesis edilmesi gerektiğini ifade etmeleri. Sayın Başkan, 'Adaleti tesis etmek hiç de zor değil, yeter ki istensin' dedi. Federasyonumuzun bu niyeti hepimize umut ışığı oldu. Güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğu bir futbol sistemi oluşturacaklarını söyledi.”