Çin Komünist Partisi'nin gazetesi Global Times'ta yayınlanan bir yazıda, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımının Avrupa siyaseti üzerine yansımaları değerlendirildi. 

"Finlandiya ve İsveç'in yakın gelecekte üyelik kazanma olasılığı yüksek. Bunun nedeni, ABD liderliğindeki bu askeri örgütte Washington'un belirleyici bir rol oynamasıdır. Türkiye gibi diğer üye devletlerin görüşleri ikincildir" denilen yazıda, Finlandiya'nın NATO içerisindeki rolüne ilişkin şu ifadeler kullanıldı:

"Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılma amacı güvenliklerini sağlamaktır. Ancak beklentileri ve sonuçları arasında bir boşluk olacaktır. Bloka katılan Finlandiya, NATO ile Rusya arasındaki en yeni sınır ülkesi olacak. Rusya ile Finlandiya arasındaki 1300 kilometrelik sınır, Rusya ile doğrudan bir çatışma çıkarsa bu İskandinav ülkesinin ön plana çıkacağı anlamına geliyor."

Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılmaları ile birlikte dış politikadaki bağımsızlıklarını da kaybedecekleri belirtilen yazıda, "Finlandiya ve İsveç bloğa resmi üye olduklarında, Rusya ile ilişkilerini aktif olarak kendi çıkarlarına göre değil, ABD'ye göre pasif bir şekilde yönetmek zorunda kalacaklar" yorumu yapıldı.

'Avrupa bedelini ödeyecek'

NATO'nun Finlandiya ve İsveç'in katılımları ile birlikte daha da genişlemesinin "Avrupa savunma entegrasyonu çabalarını baltalayacağı" ve "kıtanın stratejik özerklik arayışına zarar vereceği" savunulan yazıda, Avrupa'nın ABD'ye daha da bağımlı hâle getirildiğine dikkat çekildi:

"Washington, Ukrayna krizini kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanıyor. Amaçları Avrupa'yı yeniden ABD kontrolüne ve ABD'nin küresel çıkarlarına tabi kılmaktır. Daha fazla Avrupa ülkesinin güvenlik çıkarları için ABD ile yakın ilişki kurması sonucunda kıtadaki ülkeler diğer alanlarda da ABD ile uzlaşma eğiliminde olacaklar. Washington'un görmek istediği sonuç bu ve Avrupa'yı yalnızca hegemonik stratejisine hizmet etmek için bir piyon olarak kullanıyor."