Gezi parkı soruşturması nedeniyle gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz gözaltındaki 3. gününde çıkarıldığı mahkemede, ev hapsi kararı verildi.
Haber Merkezi
Gazeteci İsmail Saymaz 19 Mart sabahı Gezi davası soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Savcılıktan yapılan açıklamaya göre, İsmail Saymaz’ın Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında ve kurmayı planladığı televizyon kanalında rol almasına yönelik Kavala ile konuşmaları suçlama konusu oldu. Saymaz'ın Gezi Direnişi sırasında Can Atalay, Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı ve Osman Kavala'yla “yoğun irtibatı” da suçlamalara gerekçe sayıldı.
Gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz adliyeye sevk edildi.
Saymaz savcılık tarafından 'ev hapsi' talebiyle mahkemeye sevk edildi.
'Bizimle görüştürmüyorlar'
Avukatı Aslı Kazan, Halk TV'de, Saymaz'ın durumuna ilişkin bilgi verdi. Kazan şöyle konuştu:
"İsmail Saymaz şu anda Çağlayan Adliyesi'nde, eksi 7'deki nezarethanede tutuyorlar. Bizimle görüştürmüyorlar. Hazır olduğunda 7. kata çıkaracaklar savcı bey ifadesini alacak diye düşünüyoruz, onu da söylemiyorlar. Emniyet ifadesi yeterli görülürse ya doğrudan hakimliğe sevk edilecek ya da savcı ifadesini alıp serbest bırakacak, bilmiyoruz. Bugün bir karar çıkacak."
Ev hapsi kararı
Hakimlik ifadesinin ardından Saymaz hakkında ev hapsi kararı çıktı.
DHA'nın aktardığına göre Saymaz'ın Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadesi ortaya çıktı.
Saymaz'ın ifadesinde, "Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım. Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim" cümlelerini kullandığı öğrenildi.
Saymaz, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, şunları söyledi:
"Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle herhangi bir bağım yoktur. Osman Kavala, Can Atalay ve Mücella Yapıcı ile yalnızca gazetecilik çerçevesinde görüşmüşümdür. Osman Kavala isimli şahısla görüşmem Gezi Parkı eylemlerinden 1,5 yıl sonra gerçekleşmiştir. Bunun nedeni de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili haber yapmak istememdir; bu haber de 2 gün sonra yayımlanmıştır.
Can Atalay ile Taksim’i yayalaştırma projesinde avukat olduğu için görüştüm. Dosyada bulunan tape kayıtları Gezi olaylarıyla alakalı değildir; bu görüşmeler Gezi Parkı eylemlerinden 8 ay veya 1 yıl sonra yapılmıştır. Bu görüşmelerde ben aranmıştım.
Ben Gezi Parkı eylemlerinin ne organize edilmesinde ne de yaygınlaştırılmasında bulundum. Ben sadece gazetecilik faaliyeti çerçevesinde haber yapmak amacıyla görüşmeler yaptım. Sosyal medya paylaşımlarım ise Gezi Parkı eylemlerine ilişkin haber içeriklidir. Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım.
Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim. Yine tweetlerimde FETÖ’cü polisler tarafından yapılan çadır eylemleri ve yoğun gaz sıkma olaylarını da eleştirdim. Hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yürütüldüğünü haftalar öncesinden haber almıştım. Bu soruşturma 14 Şubat 2025 tarihinde başlamıştır. Bunu bilmeme rağmen Londra, Paris ve Frankfurt’a gidip geri geldim. Kaçma şüphem yoktur. Uzun yıllardır sabit ikametgah sahibiyim, bilinen ve tanınan bir gazeteciyim. Hakkımda istenen adli kontrol tedbirinin reddine karar verilerek, direkt serbest bırakılmamı talep ederim."
İsmail Saymaz'ın avukatı: Bizimle paylaşılmayan bilgileri Sabah'tan öğreniyoruz | ![]() |