Gambiyalı kadınlar, ülkede köktendincilerin kadın sünnetinin yasağının kaldırılması girişimlerine karşı uzun süredir mücadele ediyor. Yasak karşıtı tasarı bu hafta başında parlamentoda reddedildi.
Can Kuyumcuoğlu
Batı Afrika ülkesi Gambiya'da parlamento, bu hafta kadın sünneti yasağının kaldırılmasını öngören yasa tasarısını oy çokluğuyla reddetti.
Milletvekilleri, tasarıya ilişkin 24 Temmuz'da yapılması planlanan üçüncü ve son oturum öncesinde yasa tasarısının her bir maddesi için oy kullandı. Milletvekillerinin çoğunluğu tüm maddelere aleyhte oy kullandı. Bu durum, Ulusal Meclis Sözcüsü Fabakary Tombong Jatta'yı yasa tasarısının son oturuma geçmesini durdurmaya yöneltti. Jatta oylama sonrasında "Ulusal Meclis, yasa tasarısının üçüncü okumaya geçmesine izin verecek kadar boş bir çabaya giremez. Yasa tasarısı reddedildi ve yasama süreci sonlandı" dedi.
İkinci oturumda onaylanmıştı
Gambiya'da kadın sünnetine yönelik 2015'te getirilen yasak, uygulamayı üç yıla kadar hapisle cezalandırılabilir hale getirmişti.
Kadın sünneti uygulamasını suç olmaktan çıkarmayı amaçlayan "Kadın Yasasında Değişiklik Tasarısı", Mart ayında 53 milletvekilinden yalnızca beşinin aleyhte oy kullanmasıyla ikinci oturumda onay almıştı. Bu durum, insan hakları örgütleri arasında Gambiya'nın kadın sünnetini yasağını geri çeken ilk ülke olacağı endişesini doğurmuştu.
Mart ayındaki parlamento oturumu sırasında, Gambiyalı kadınlar parlamento binası önlerine gelerek protestolar düzenlemişti.
Sürgündeki eski dinci devlet başkanı Yahya Jammeh'in bir destekçisi olan milletvekili Almameh Gibba tarafından sunulan yasa tasarısının metni, kadın sünnetinin "köklü bir kültürel ve dini uygulama" olduğunu öne sürüyordu. Kadın sünneti karşıtı kampanya yürütücüleri ve uluslararası hak gruplarıysa bunun kadınlara ve kız çocuklarına karşı zararlı bir ihlal olduğunu ısrarla vurguluyordu.
Ölümcül sağlık sorunlarına yol açıyor
Dünya Sağlık Örgütü, kadın sünnetinin sağlık açısından hiçbir faydası olmadığını ve aşırı kanamaya, şoka, psikolojik sorunlara ve hatta ölüme yol açabileceğini vurguluyor. Kadın sünneti, enfeksiyonlar, kanama, kısırlık ve doğum sırasında komplikasyonlar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) 2024 rakamlarına göre Gambiya'da, 15 ila 49 yaş arasındaki kadınların ve kız çocuklarının yüzde 73'ü bu prosedüre tabi tutuluyor. Gambiya, bu kapsamda, en yüksek kadın sünneti uygulaması oranlarına sahip 10 ülke arasında yer alıyor.
Bununla birlikte, ülkede sünnet edilen 14 yaş altı kız çocuklarının oranı 2010'da yüzde 42,4'ken, 2018'de bu oran yüzde 50,6 oldu.
İslamcı lider sürpriz şekilde yasaklamıştı
Gambiya'nın kadın sünnetini suç sayması Batı Afrika'da bir ilk olmasa da bir sürpriz olarak karşılanmıştı. O dönemin devlet başkanı Yahya Jammeh, ülkede yaygın olarak uygulanan bu geleneğin "zararlı, dini olmayan bir uygulama" olduğunu ilan etmişti.
1994'ten 2016'ya kadar devlet başkanlığı yapan Jammeh, kadın haklarıyla ilgili yasaların çıkarılmasını da yönetti. 2013 Aile İçi Şiddet Yasası, aile içi şiddetle her türlüsüyle mücadele ve özellikle kadınlar ve çocuklar için koruma sağlamak için bir çerçeve sağladı. Cinsel Suçlar Yasası 2013'le de tecavüzün tanımı genişletildi, bireylerin suçlanabileceği koşulların kapsamı artırıldı ve kovuşturmalarda ispat yükü azaltıldı.
Jammeh ayrıca 2016 yılında çocuk evliliklerini yasakladı. Bu, 15-19 yaş aralığındaki her beş gençten birinin evli olduğu bir ülkede kritik bir değişiklik oldu.
Öte yandan, Jammeh, iktidarı döneminde birtakım katı dini kurallar da getirmişti. Müslüman çoğunluklu ülkesini 2016 yılında İslam devleti olduğunu ilan eden Jammeh, kadın hükümet çalışanlarının peçe veya başörtüsü takmasını zorunlu kılmıştı.
Jammeh'in halefi olan Adama Barrow'sa, dini hoşgörüyü vurgulayarak dini sembolizmi kullanmaktan kaçındı. Jammeh rejimi altındaki devlet destekli homofobinin aksine, Barrow, LGBT düşmanlığını körüklemek isteyen bazı kesimleri de püskürtme yöntemlerine başvurmuştu.
Jammeh'in kadın hakları girişimleri: 'Uluslararası topluma gösteriş' mi?
Gambiya, uluslararası sivil toplum kuruluşlarından gelen bağışlara oldukça bağımlı bir ülke. Bu nedenle, özellikle Jammeh'in döneminde kadın haklarına dönük yeni düzenlemeler, iktidarın özgürlükçü tavır takınmasından ziyade "uluslararası arenaya bir gösteriş" olarak değerlendiriliyor. Diğer yandan, Afrika ülkelerindeki yönetimlerin, genel olarak iç siyaset dinamiğini sürdürmek için küresel cinsiyet normlarına uyum sağladıkları görülüyor.
Jammeh, lüks hayatını finanse etmek için ülkenin kasasından milyonlarca dolar çalmakla suçlanıyor. Görevden ayrıldıktan sonra birçok ülke tarafından mal varlığı donduruldu ve Ekvador Ginesi'ne sürüldü.
Yasağa rağmen kadın sünnetini destekleyen köktendinciler
Gambiya anayasal olarak laik olmasına rağmen, din toplumun hemen hemen her yönünü etkiliyor. Ülkedeki İslamcı köktendinciler, Ahmediye Müslüman topluluğuna ve Hristiyan topluluğuna karşı nefret söylemi de dahil olmak üzere dini azınlıklara yönelik saldırılarıyla tanınıyorlar.
Önde gelen köktendinci aktörler, sürgündeki eski devlet başkanı Jammeh'den ilham alıyor ve hala onu destekliyorlar. Kadın sünneti karşıtı yasaya karşı son zamanlardaki tepkinin ön saflarında yer alan bu kesim, yasağın 1997 anayasasında garanti altına alınan "dini ve kültürel özgürlüklerini" ihlal ettiğini öne sürüyorlar.
Yasağa rağmen bazı bölgelerde uygulanıyor
Gambiya'da geçtiğimiz Ağustos ayında, üç kadın sekiz kız çocuğuna kadın sünneti uyguladıkları için para cezasına çarptırılmıştı. Bu kadınlar, uygulama karşıtı yasa kapsamında hüküm giyen ilk kişiler olmuşlardı.
Gambiya'nın köktendinci liderlerinden İmam Abdoulie Fatty, üç hüküm giymiş kadınların para cezasını ödeyerek manşetlere çıkmıştı.
Sünnetçi Mba-Yasin Fatty de dahil olmak üzere kadınlar, yasağa rağmen ülkenin Orta Nehir Bölgesi'ndeki uygulamanın yaygın olduğu Niani Bakadagi köyünde sünnet olmuşlardı.
İmam Fatty'nin kadın sünnetine olan desteği kadın hakları savunucuları ve kadın sünneti karşıtı kampanya yürütücüler arasında öfkeye neden olmuştu.
İmam Fatty, tüm bu tepkilere rağmen duruşundaki ısrarı sürdürerek, bunun "İslami geleneğin ayrılmaz bir parçası" olduğunu ileri sürüyordu.
Kadınların baskı gördüğü diğer Afrika ülkeleri
Geleneksel cinsiyet rollerini yeniden öne sürme çabası yalnızca Gambiya ile sınırlı değil. Kenya'da da kadınlara ve kız çocuklarına yönelik yasal korumaları ortadan kaldırma girişimleri görülmüştü. Sudan'daysa devlet onaylı şiddet ve toplumsal baskıyla kadınların kamusal katılımının kısıtlanması amaçlanıyor. Benzer şekilde, Tanzanya daha önce genç annelerin kamu okullarına gitmesini yasaklayan bir politika yürürlüğe koymuş, ancak bu politikadan daha sonra vazgeçilmişti.