Fransa'da Le Pen'e karşı kurulan Halk Cephesi seçimleri birinci tamamladı. Ancak sol bloğun koalisyon kurması için Macron'la uzlaşması gerekiyor. Sol partiler bundan kaçınan açıklamalar yaptı.
Dış Haberler
Fransa'da yapılan erken seçimin ikinci turunu sol partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi (NFP) birinci tamamlandı.
Seçim sonuçları, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron açısından bir darbe niteliğinde oldu. Le Monde gazetesinin alıntıladığı İçişleri Bakanlığı verilerine göre, NFP 182 sandalye, Macron'un merkezci ittifakı 168, Marine Le Pen'in Ulusal Birlik (RN) ve müttefikleri 143 sandalye kazandı.
Halk Cephesi koalisyon kurmak zorunda
NFP, parlamentoda baskın güç olarak ortaya çıksa da, tek başına iktidar olmak için yeterli çoğunluğu sağlayamadı. NFP'nin mevcut seçenekleri arasında azınlık hükümeti veya geniş bir koalisyon kurmak var.
NFP liderleri, sonuçların ardından nasıl ilerleyecekleri konusunda ilk görüşmeler için gece boyunca bir araya geldi. Liderler, bu süreçte nasıl bir rota izleyeceklerine dair basına çok detay vermedi.
NFP ittifakında yer alan Yeşiller partisinin lideri Marine Tondelier, sol bloku başbakan adayı göstermeye davet etmesi yönünde Macron'a çağrı yaptı. RTL radyosuna konuşan Tondelier, "Yapacak mı, yapmayacak mı? Bu cumhurbaşkanı her zaman sürprizlerle dolu olduğu için göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Tondelier, France Inter radyosuna yaptığı açıklamada da, başbakanın ittifaktaki en büyük üç parti olan Boyun Eğmeyen Fransa'dan (La France Insoumise), Yeşiller'den veya Sosyalist Parti'den biri olabileceğini söyledi.
Fransa'daki siyasi sisteme göre, seçimleri birinci tamamlayan partinin, hükümeti kurabilmesi için Cumhurbaşkanı'ndan onay alması gerekiyor.
Sosyalist Parti lideri Olivier Faure da, France Info radyosunda yaptığı konuşmada, partilerin bu hafta bir plan üzerinde anlaşmasını beklediğini söylerken, NFP'nin Macron'un merkezci kampıyla müzakere etmeye hazır olup olmadığına dair soruyu geçiştirdi.
Sosyalistler ve Demokratların İlerici İttifakı'ndan (S&D) Avrupa Parlamentosu üyesi olan Raphael Glucksmann'sa, koalisyonun kurulmasına yönelik diyalog konusunda açıklığın gerektiğini savundu.
Melenchon ve partisinden 'Macron'la uzlaşmayız' çıkışı
Diğer yandan, Boyun Eğmeyen Fransa lideri Jean-Luc Melenchon, merkezcilerle herhangi bir anlaşma yapılması ihtimalini açıkça reddetti.
Melenchon'un partisinden Manuel Bompard da açıklamalarında uzlaşmaz bir tavır sergiledi. France 2 televizyonuna konuşan Bompard, "Cumhurbaşkanı, NFP'nin programını, ve genel programı uygulamak için Yeni Halk Cephesi'nden birini başbakan olarak atamalı" ifadelerini kullandı.
Mutlak çoğunluk olmadan bunun nasıl mümkün olabileceğine dair soruyu yanıtlamayı reddeden Bompard, NFP'nin seçimleri önde tamamladığı için yönetmesi gerektiğini ve başka biriyle müzakere etme fikrini önemsemediğini belirtti.
Mevcut durumda, NFP'nin asgari ücreti artırma, Macron'un emeklilik reformunu geri alma ve temel malların fiyatlarına tavan koyma gibi vaatlerinin, blok dışındaki güçlerle anlaşma olmadan parlamentodan geçme şansı çok az görünüyor.
Macron ve partisi: İşbirliği yöntemi bulmalıyız
Sonuçların ardından, Macron'un Ensemble (Hep Birlikte) ittifakında çatırdamalar başladı.
Başbakan Gabriel Attal, sonuçlarla birlikte istifa edeceğini duyurdu. Macron'un hükümetin kurulma sürecinde Attal'ın istifasını kabul edip etmeyeceği merak konusu. Bununla birlikte, Attal geçici bir rolde kalmaya istekli olduğunu ifade etti.
Macron'un döneminin eski başbakanlarından Edouard Philippe de dahil olmak üzere bazı önemli merkezci isimlerse, istikrarlı bir hükümet sağlamak için bir anlaşma üzerinde çalışmaya hazır olduklarını, ancak "RN kadar aşırıcı" olarak gördükleri Boyun Eğmeyen Fransa'yla çalışmaya hazır olmadıklarını belirtti.
Seçimden önce parlamento lideri olan Macron'un partisinden Yael Braun-Pivet de, Fransız siyasi kültürünün "parti çizgileri arasında daha az düşmanca ve daha işbirlikçi" hale gelerek evrim geçirmesi gerektiğini söyledi.
France 2 televizyonuna konuşan Braun-Pivet, "Seçmenlerden duyduğum mesaj 'hiç kimse mutlak çoğunluğa sahip değil, bu yüzden sorunlarımıza çözüm bulmak için birlikte çalışmalısınız' oldu" dedi.
Galibiyet bekleyen Le Pen'e şok
Seçim sonuçları ortaya çıkan siyasi belirsizlik sonucunda avro yüzde 0,4 değer kaybetti.
Bunun yanı sıra, sonuçlar, ilk turu lider tamamlayan ve ikinci turda ezici bir galibiyet bekleyen Le Pen için bir şok oldu.
Sol ve merkezci ittifaklar, geçen haftaki ilk tur oylamadan sonra, RN karşıtı oy oluşturmak için çok sayıda adayı çekerek iş birliği yapmıştı.
RN'nin Genel Başkanı Jordan Bardella, sonuçlara ilişkin ilk açıklamasında, RN karşıtı güçler arasındaki işbirliğini, Fransa'yı felç edecek "utanç verici bir ittifak" olarak niteledi.
2027 başkanlık seçimlerinde partinin adayı olması muhtemel olan Le Pen, RN'nin büyük kazanımlar elde ettiğini savunarak, son seçimin "gelecek için tohumları ektiğini" söyledi.
Le Pen, "Zaferimiz sadece ertelendi" dedi.
Fransa siyaseti belirsizlik dönemine girebilir
Fransa'daki bu sonuçların ardından tarafların koalisyon kurup kuramayacağı şimdiden tartışma konusu.
Le Pen'in faşist partisi RN, seçimleri mağlubiyetle tamamlasa da, özellikle sol blokla Macron arasında koalisyon görüşmelerinin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağı belirsizliğini koruyor. Mevcut durum, Fransa siyasetinin bir istikrarsızlık dönemine gireceğine dair kanıları güçlendirmiş vaziyette.
Fransa modern siyasi tarihinde hiç bir zaman geniş bir koalisyon hükümeti kurmadı. Koalisyon hükümetinin kurulamaması durumunda Fransa siyasi felce uğrama riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu koşullarda, parlamento neredeyse hiç yasa çıkaramayacak hale gelebilir ve ancak geçici bir hükümetin temel günlük işleriyle yürüyebilir.
Fransız anayasasına göre bir yıl daha yeni parlamento seçimi yapılamayacağı için, hemen tekrar oylama yapılması söz konusu değil.
Melenchon'un Filistin'i tanıma vaadi gerçekleşebilir mi?
Bunun bir somut örneği Melenchon'un iktidara gelmeleri durumunda Filistin'i tanıma vaadi. Fransa'da Cumhurbaşkanı, kabinenin işleyişinin doğrudan içerisinde.
NFP'nin hükümet kurması durumunda Filistin'i tanıma hamlesinde bulunması, Macron'un müdahalesiyle sonuçlanabilir. İki blok, koalisyon kurması durumunda bu başlıkta da gerilim yaşayabilir.
88 yıl sonra yeniden kurulan Halk Cephesi bir umut mu?
Fransız Komünist Partisi'nin de aralarında bulunduğu sol partiler, ülkedeki aşırı sağ tehdidine karşı Halk Cephesi (Front Populaire) bloku oluşturarak seçime birlikte girme kararı almıştı.
Front Populaire adı, Fransa tarihinde sembolik bir anlam taşıyor. Zira Fransa solu, 1936 yılında yine aynı adla bir koalisyon oluşturmuş ve iktidara gelmişti.
Ancak 1936'daki Halk Cephesi politikalarının ortaya çıktığı koşullarla, bugünün koşulları aynı değil. Bu nedenle Yeni Halk Cephesi'nin devrimci siyasetin bugünkü ihtiyaçlarına yanıt verip veremeyeceği de bir soru işareti.