Fındık tekeli Balsu Şili yolunda: Zapsu niyetini halk arz etti!

Karadeniz fındığını uluslararası tekellerle birlikte esir alan Cüneyd Zapsu, yurt dışında yeni pazar arayışında. İhtiyaç duyduğu kaynağı bu defa bankadan değil, borsadan alacak. Zapsu kendisine "yağmacı" dediği iddiasıyla soL yazarı Orhan Gökdemir'e de dava açtı.

Haber Merkezi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2025 yılının ilk halka arz onayını verdi. Türkiye'nin fındık ihracat devi Balsu Gıda 17,57 lira sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak. Bu yolla 5 milyar lira civarında talep toplanması bekleniyor. 

Balsu, en çok fındık ihracatı yapan ilk üç firmadan biri. Sahibi AKP kurucularından ve Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Cüneyd Zapsu. Zapsu’nun Türkiye fındık piyasasını ele geçirmesine vesile olduğu İtalyan fındık tekeli Ferrero fındık fiyatını tek başına belirler hale geldi. Haliyle, yeni fındık alanları arayışı kaçınılmaz oldu. Güney Amerika o arayışın bölgelerinden biri. 

Cüneyd Zapsu da aynı yoldan ilerliyor. Halk arz başvurusunu yaptığı 2022'de bir kanala çıktı ve planını hadislerden alıntılar yaparak açıkladı. Piyasadan para toplayacak ve fındık tarımını Şili’ye taşıyacaktı. Güney Amerika ülkelerinden Şili'de 70 bin ağaçlık fındık bahçeleri kuran Balsu, fındık kabuğundan aktif karbon üretimine başlamayı da planlıyor. Aktif karbon su arıtma, havalandırma ve klima sistemleri, solvent geri kazanımı, gaz arıtma ve kimyasal süreçler gibi çeşitli endüstrilerde kullanımı yaygın bir madde.

Halka arz, "finansman sağlamak için bir şirketin hisselerinin halka satılması" şeklinde tanımlanıyor. Bu satış bazen eldeki hisselerden bazen de sermaye artırımıyla yaratılan yeni hisselerden yapılıyor. Kamu şirketlerinde halka arz bir örtülü özelleştirme yöntemi. Bu yolla kamu şirketlerinin hisseleri özel kişilere devredilmiş oluyor. Halka arz, özelleştirmeye giden sürecin ilk halkası. Araladığı kapıdan halktan çok sermaye sahipleri geçiyor. Ancak kârdan küçük bir pay alma umuduyla oyuna dahil edilen küçük yatırımcı günü geldiğinde şişirilmiş hisse senetlerindeki düşüşle yüzleşiyor ve elindekini satmak zorunda kalıyor. Sonuçta kazanan yine kasa oluyor.

SPK'nin açıklamasına göre, Balsu Gıda halka arz ile 112 milyon liralık sermaye artırımı gerçekleştirecek. İşlem sonrası şirketin sermayesi 1 milyar liradan 1 milyar 112 milyon liraya yükselecek.

Balsu Gıda için yatırımcılar, 12-13-14 Şubat tarihlerinde talepte bulunabilecek. Şirketin halka arz büyüklüğü 4,8 milyar lira seviyesinde olacak. Halka açıklık oranı yüzde 25 olarak belirlenirken, toplamda 278 milyon adet pay yatırımcılara sunulacak. Balsu Gıda’nın tamamı Cüneyd Zapsu'ya ait olan CZ Holding’e bağlı.

Karadenizli üç tekelin esiri

Fındık ihracat firması Balsu Gıda 1979 yılında Cüneyd Zapsu tarafından kuruldu. Zapsu 1995 yılında BİM alışveriş mağazaları zincirini kurmuş, 2003'te hisselerini satmıştı. Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri ve ihracatçıları arasında yer alan Balsu Gıda, Hendek ve Ordu’daki tesislerinde fındık işlemeye devam ediyor. Üretim merkezlerinin yanı sıra İstanbul, ABD Oregon, Almanya Münih ve Hong Kong’da satış ve yönetim merkezleri bulunuyor. 

2024 yılında Balsu fındık ihracatında üçüncü sırada yer aldı. 2024’te en çok ihracat yapan ilk iki firma OFİ Tarım ile Ferrero.

Balsu ilk uluslararası yatırımını Şili'de yaptı ve 2018'de fındık dikimine başladı. Bugün toplam uzunluğu 548 kilometre olan sulama boru sisteminin kullanıldığı 160 hektar arazide, 70 bin fındık ağacı bulunuyor. Zapsu’nun açıklamasına göre halka arzla toplanan para Şili ve ABD pazarına açılmak için kullanacak. 

Balsu Gıda, dünya çapında fındık tedarikinde önemli bir oyuncu. Kocaeli’den Artvin’e bütün bölgenin fındığı Balsu’nun da içinde olduğu iki üç tekelin kontrolünde. Balsu Europe GmbH Almanya’da, Avrupa kıtasına yönelik faaliyet gösteriyor. Balsu USA Inc. Kuzey Amerika’ya, Balsu Asia Inc. Hong Kong Asya-Pasifik bölgesine fındık satışı yapıyor. Balsu Agro Chile SpA Şili’de 2017’de kuruldu. Burada işlenmiş fındık üretip, dağıtıyor. 

Zapsu'dan soL'a dava

Şili’de fındık açılımına hazırlanan AKP’li Zapsu geçen hafta soL yazarı Orhan Gökdemir’e bir yazısında kendisine “yağmacı” dediği iddiasıyla dava açtı. Zapsu’nun dava dilekçesinde soL’da yayınlanan Orhan Gökdemir imzalı yazının tamamı yer alıyor. Bu yazının önemli bir kısmı Karadeniz’de fındık üreticisinin nasıl yoksulluğa mahkûm edildiği üzerine. Yazının ana fikri bu yoksulluğun sebebinin iktidarın politikaları ve üç beş şirketin fındıkta kurduğu tekel. 

Bu üç beş şirketin en büyüğü İtalyan fındık tekeli Ferrero. Bu İtalyan şirketi Karadeniz’de üretilen fındığın yüzde 70’ini tek başına satın alıyor, işleyip yeniden piyasaya sürüyor. Bu İtalyan tekeli Türkiye fındık piyasasına yerli şirketleri satın alarak girdi. Oltan Fındık adlı bir şirket 80’li yıllardan beri Fiskobirlik’ten sonra en büyük fındık alıcısıydı. Bu şirket 2014’te İtalyan Ferrero şirketine satıldı. Böylece İtalyanlar fındık piyasasının en önemli aktörü haline geldi. O sırada iktidar çevreleri fındık satış kooperatifi olan FİSKOBİRLİK’in altını oydular, dağıttılar. İç piyasada fındığın yüzde 40-50’sini alıp işleyen ve ihracat yapan yabancı ortaklı bu şirket tekelci gücü nedeniyle piyasa fiyatlarını belirler hale geldi. Yani devletin açıkladığı fındık fiyatı, Ferrero’nun eline tutuşturduğu rakamdan ibaretti. 

Oltan Fındık’ın ilginç bir hikayesi var. İtalyanlara satılan bu şirketi de içinde barındıran “Oltan Gıda”ya 2016 yılında “FETÖ” operasyonu düzenlendi. Şirketin eski sahibi ve bir hissedarı gözaltına alındı. “FETÖ”yle yakın teması bulunduğu öne sürülen şirketin Ferrero’ya satılması 17-25 Aralık operasyonlarının hemen arkasından gerçekleşmiş, 1,3 milyar liralık cirosu bulunan şirketin o dönem satılması, cemaatin şaibeli şirket devirlerinden biri olarak yorumlanmıştı. Şirket, aynı zamanda cemaatçi patronların çatı kuruluşu olan TUSKON'un önemli üyelerinden biriydi. Oltan Fındık toplam satışının yüzde 70'ini Ferrero'ya yapıyordu. 

Ferrero dünyanın çikolata devi. Nutella, Kinder Surprise, Ferrero Rocher markaları şirkete ait. Türkiye’de 6’sı fındık fabrikası olmak üzere toplam 7 üretim tesisi bulunuyor. Yani Türkiye’nin bütün fındığı Ferrero tekelinin eline bakıyor.

İkinci sıradaki en büyük ihracatçı şirket ise Singapur merkezli Olam Gıda. Fındık ihracatında üçüncü sırada fındık politikalarında her dönem etkin olan Cüneyd Zapsu'nun şirketi Balsu Gıda var. Zapsu, bir dönem Nutella'nın da temsilciliğini yapmıştı. Bunların dışındaki küçük yerli şirketler hızla irtifa kaybediyor, çünkü bu uluslararası tekellerle rekabet şansları yok.

FİSKOBİRLİK'i el birliğiyle çökerttiler

Bu acımasız düzeneğin kurulmasında Cüneyd Zapsu’nun payı büyük. Zapsu bir büyük fındık tüccarı. İşlerini AKP iktidarında büyüttü, Oltan Gıda ve Balsu gibi büyük fındık alım şirketleri kurdu. Bu şirketlerin büyümesi için ta 1938’de kurulan Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'nin (FİSKOBİRLİK) etkisizleştirilmesi gerekiyordu. AKP’nin ilk icraatlarından biri FİSKOBİRLİK’in gücünü kırmak oldu. Kuruma verilen kredileri kesti, üreticiye destek vermesini imkânsız hale getirdi. Zapsu piyasanın tek hâkimi oldu bu yolla. Sonra da şirketlerini büyük paralar karşılığı Ferrero’ya sattı. Ama hâlâ işin içinde. Sıradaki ikinci ve üçüncü firmalar Zapsu’nun firmaları. 

Bu düzeneğin tek sonucu üç beş fındık tüccarının büyük kârlar etmesi, Karadeniz’deki bütün fındık üreticisinin yoksulluğa mahkûm edilmesi. 

Türkiye, 2023-2024 fındık ihracat sezonunda dünyadaki bütün fındığın yüzde 60-70’ini tek başına üretmesine karşılık, bu üründen yaklaşık 2 milyar 349 milyon dolar gelir sağlayabildi. Dünya fındık piyasası ise 120 milyar dolarlık bir ciroya denk geliyor. Yani fındığın yüzde 70’ini üreten Türkiye geliri toplam cironun yüzde 2’sinin altında. 

soL yazarı Orhan Gökdemir de yazısında ülkenin bu önemli tarım ürününün üzerindeki oyunlara dikkat çekmiş, fındığın yağmalandığına işaret etmişti.

Zapsu daha önce de Gökdemir’den şikayetçi olmuş ama savcılık dava açmaya gerek görmemişti. Gökdemir bu süreci başka bir yazısında şöyle anlatmıştı: 

“Vaktiyle soL’daki bir fındık yazısında bunlara ‘yağmacı’ demişim. Cüneyd Zapsu’nun şikâyeti üzerine savcılığa çağrıldım. ‘Yağmacı demişsin’ dedi savcı, ‘diyecek başka ne var’ dedim. Aradan uzun zaman geçtiğine göre dava açılmamış sayıyorum. Yağmacılıkları tescillidir… 'Tabancamın sapını gülle donatacağım…' diyor bir Karadeniz türküsü. İşgal kabak gibi ortada, özgürlüğümüz uçtu gitti elimizden. Böyle bir türkü tutturacağız mecbur. Unutmayın, işgalci kokarcalarla mücadelede her yol mübahtır!"

Fındık: Dünyanın en büyük üreticisi Türkiye'de üretenler niye mutsuz?
1

 

Banka emekçileri yazdı: Halka arzlar kime yarıyor?
1