Erdoğan'dan PKK çağrısı: 'Sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz'

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan yayımladığı bayram mesajında PKK'nin silah bırakma çağrısını yerine getirmesi gerektiğini söyledi, İmamoğlu ve diğer kişilere yönelik yargılama sürecinin "politize edilerek sulandırıldığını" öne sürdü.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ramazan Bayramı Mesajı" başlığıyla bir açıklama yayımladı.

Açıklamada İmralı sürecine değinen Erdoğan, "devletin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, şimdi sırada PKK'nin yapılan çağrıya amasız, fakatsız uyması gerektiğini" söyledi. Erdoğan, "Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz. Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanması ve sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında da açıklamada bulunan Erdoğan, "Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbul’a hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir" dedi.

Erdoğan, yargı süreçlerinin politize edildiğini öne sürdü ve "Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri; 'Türkiye’yi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz' anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz" dedi.

'Devletimiz üzerine düşeni yaptı, sıra çağrıya uymakta'

Mesajına bayram tebrikiyle başlayan Erdoğan, Gazze'de yaşanan katliama değindi ve "Türkiye olarak, bu vahşete karşı duruşumuzu net bir şekilde ifade ediyor, yardımlarımızla kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz" iddiasında bulundu.

Erdoğan, Gazze'den sonra Suriye'ye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu ve "Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği çerçevesinde atılan adımları sabote ederek, güney sınırlarımızdaki istikrarsızlığı sürdürmek isteyenlerin farkındayız ve inşallah hiçbirine müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısıyla devam eden "süreç" hakkında açıklamalarda bulunan Erdoğan,  "Aynı şekilde, 'Terörsüz Türkiye' hedefimiz doğrultusunda başlattığımız çalışmaları, yol haritamıza uygun şekilde sürdürüyoruz" dedi.

Erdoğan, "Devletimiz, çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra, örgütün çağrıya amasız, fakatsız uymasına gelmiştir" ifadelerini kullandı ve açıklamayı şöyle sürdürdü:

"Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz. Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz. Küresel, bölgesel ve iç dinamiklerimiz bize, böyle bir sürecin başarıyla neticelenmesine, hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Bunu hep birlikte başardığımızda, ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten, inşallah tamamen kurtarmış olacağız.

'Kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması'

Deprem bölgesine yönelik çalışmalar hakkında bilgi veren Erdoğan, "Milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getirerek, depremin fiziki yıkımını tümüyle telafi ediyoruz" iddiasında bulundu.

Başta Marmara bölgesi olmak üzere deprem tehdidine karşı ülkenin pek çok yerinde planlamalar ve hazırlıklar yaptıklarını öne süren Erdoğan, "Hükümet olarak biz tüm planlamalarımızı ve hazırlıklarımızı yaptığımız halde, belediyelerin umursamazlığı sebebiyle arzu ettiğimiz hızda bir dönüşüm gerçekleştiremiyoruz" dedi.

Açıklamasına "Önümüzdeki dönemde, gerekirse bu sorunu aşacak ilave tedbirlerle, İstanbul’u depreme hazırlama hususunda daha etkin adımlar atacağız" ifadeleriyle devam eden Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve yaşanan gelişmelere dair şu ifadeleri kullandı:

"Emniyet ve yargı güçlerimiz tarafından son dönemde yapılan operasyonlar, belediyelerden kaynaklanan gecikmelerin sebebini daha iyi anlamamıza vesile olmuştur. Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbul’a hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir. Elbette her İstanbullunun kendisinin ve evlatlarının geleceğini, hayatını, güvenliğini, huzurunu çalanlardan hesap sorma hakkı vardır.

Batı ülkelerinde ortaya çıktığında 'demokrasinin, hukuk devletinin, ahlaklı siyasetin ve ilkeli yönetimin gereği' olarak alkışlanan yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir. Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri; 'Türkiye’yi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz' anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz.

Yargı sürecinde ortaya çıkacak yeni gelişmeleri de dikkate alarak, bu hususta gerçekçi, adil ve vicdanlı bir tavırla hayatına ve şehrine sahip çıkacak her bir İstanbullu kardeşime şükranlarımı sunuyorum."

Bahçeli'den PKK'ye kongre çağrısı: '4 Mayıs 2025'te Malazgirt'te toplansın'
bahceli