Erdoğan’dan İmamoğlu mesajı: 'Yasak gelir ya da gelmez, benim derdim değil'

Erdoğan, İmamoğlu'nun devam eden "siyasi yasak" davasına ilişkin, "Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil" dedi.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin ardından uçakta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Erdoğan, Özgür Özel, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun bir araya geldiği toplantı hakkında konuştu. Ekrem İmamoğlu'nun devam eden "siyasi yasak" davasına ilişkin, "Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil. Bu yargının konusudur, bunların takibini yargı yapar. Eğer birisi suç işlediyse, yargı bunun değerlendirmesini yapar, cezasını verir" diyen Erdoğan, gündemlerinde erken seçim olmadığını ifade etti.

Seçim yorumu: 'Türkiye'de böyle bir sıkıntı yok ki'

Erdoğan CHP'deki adaylık tartışmalarına ilişkin şöyle konuştu:

"CHP’li belediye başkanları kendi aralarında şu anda savaşıyorlar. Ne benim, ne arkadaşlarım bu konuda herhangi bir meselesi yoktur. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz yatırımlarımıza bakıyoruz. Bütün bunlarla beraber partimizin bünyesindeki o diri yapıyı aynı şekilde devam ettirmeye bakıyoruz. Şu anda da arkadaşlarımdan memnunum. Hepsi görevinin başındadır. Parlamentodaki birliklerini, beraberliklerini korumak suretiyle de yola devam ediyorlar. Hatırlayın, meşhur hançer olayının hemen öncesinde CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Tamamen birlik içerisinde olduklarını asla aralarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Bizim seçim diye bir gündemimiz, derdimiz yok. Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, 'Seçim de seçim, seçim de seçim' diyorlar. Peki niye seçim? Türkiye'de böyle bir sıkıntı yok ki."

'Herkes CHP kurultayında neler yaşandığını biliyor'

Erdoğan, Özgür Özel'in genel başkan seçildiği kurultay hakkında başlatılan soruşturmayı ise şu sözlerle değerlendirdi:

"Şunu açık net söyleyeyim ki bütün bunlar tamamıyla yargının konusudur. Bununla ilgili yargı nasıl bir tasarrufta bulunur, onu da vereceği kararla görürüz. Bunlar, CHP’nin yeni yönetimi ile eski yönetimi arasındaki kavganın yansımaları. Ancak oradaki çarpık ilişkiler ağı, siyaset kurumunun tümünü olumsuz etkiliyor. Meseleye dahil olan herkes CHP kurultayında neler yaşandığını biliyor. Ama ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ diyerek üç maymunu oynuyorlar. Halbuki gördüler, duydular, yaşadılar, biliyorlar. Konu, yargıya da intikal etti. İddiaların yargı tarafından araştırılması sonucu, birçok gerçeğin ortaya çıkması muhtemel. Görüyorsunuz partinin bir önceki Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da “şaibe yoktur” diyemiyor. Sadece mevcut CHP yönetiminin açıklama yapması gerektiğini söylüyor. CHP yönetimi ise iplikleri pazara çıkmasın diye konuya hiç temas etmiyor. Bakalım oradaki kötü kokular nasıl bir çukurdan geliyor?"

'Ya bu sese kulak verecekler ya da bırakmadıkları silahlarla onları inlerine gömeceğiz'

Geçtiğimiz hafta Suriye'de HTŞ lideri Colani ile görüşen Erdoğan, "Suriye'de yeni dönemde terör örgütlerine yer olmadığını" söyledi. Abdullah Öcalan'ın örgütüne silah bırakma çağrısı yapacağına ilişkin tartışmaları da değerlendiren Erdoğan, "Ya bu sese kulak verecekler ya da bırakmadıkları silahlarla onları inlerine gömeceğiz" şeklindeki açıklamasını tekrarladı:

"Suriyeliler, ülkelerinin geleceğine karar verme konusunda tüm takdir hakkına sahiptir, yetki kendilerindedir. 61 yıl boyunca halkına zulmeden Baas Rejimi yıkıldı. Şimdi Suriye, yeniden birliğini kurma noktasında adımlarını atıyor. Terör örgütleri, Suriye'de kendilerine yer olmadığını anlamalılar. Bunun altını çiziyorum. Yoksa onlara bu gerçeği anlatmak için harekete geçmekten biz de çekinmeyiz. Suriye'deki durum her geçen gün aydınlığa kavuşuyor ve sorunların çözümü kolaylaşıyor. Karmaşık ve zorlu bir süreç artık geride kaldı diyebiliriz. Çünkü diyalog kuran, halkına dost bir yönetim artık iktidarda. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yapılan görüşmelerde Suriye'nin yeniden inşası ve ülkenin birliği için atılması gereken adımlar hakkında kapsamlı bir değerlendirme yaptık.

Türkiye'nin, Suriye'de barış ve istikrar sağlama konusundaki kararlılığı bölgedeki tüm aktörler için de büyük önem taşıyor. Suriye'nin kuzeyinde ülkemiz için tehdit unsuru olan terör örgütlerine barınma imkanı, yaşama şansı vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Şara yönetimine de bu konuda net tavrımızı belli ettik. Suriye'nin terör örgütlerine karşı atacağı adımların neler olacağı ve nasıl bir takvim çerçevesinde ilerleyeceği belli. Görüşmemizde terör örgütlerine karşı atılacak adımlar üzerine bilgi alışverişinde bulunduk, terör örgütlerine de en net şekilde uyarılarımızı yaptık. Ya bu sese kulak verecekler ya da bırakmadıkları silahlarla onları inlerine gömeceğiz. Bölgedeki tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, anında reaksiyon gösteriyoruz. Suriye yönetimi ile güven duygusu ve iş birliğimiz tam."

Anayasa gündemi

Yeni anayasa hedeflerinin sürdüğünü de belirten Erdoğan, TBMM'de grubu olan partilere çağrı yaptı, "Her şeyden önce anayasa konusu gündemde, üst sıralarda yerini alıyor. Bu konu biliyorsunuz bizim her zaman gündemimizde. Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı gerçeğini unutmadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

"Toplumun tüm kesimlerini kuşatan sivil bir anayasayı hedeflediklerini"  öne süren AKP'li Cumhurbaşkanı, "Yeni ve sivil bir anayasa, Türkiye'nin geleceği açısından büyük bir öneme sahip. Bu süreci sadece hukuki bir belge oluşturmaktan ibaret görmüyoruz. Sivil anayasayı 22 yılda Türkiye'ye kazandırdığımız demokratik değerleri, insan haklarına dair kazanımları ve bireysel özgürlükleri garanti altına almak olarak görüyoruz" dedi.

Kartalkaya yangını: 'Sorumluların hepsinin hesap vermesi için ne gerekiyorsa bunu yapacağız'

Erdoğan, otel yangınlarına karşı yeni tedbirler alınacağını açıkladı. “Benzerinin yaşanmaması için ne yapılabilir, nasıl bir eksik bu felakete neden oldu, hangi tedbirleri almalıyız? Tüm bu soruların yanıtı verilecek” ifadesiyle kapsamlı bir çalışma başlatıldığını duyurdu. “Meclis’imiz şu anda bir araştırma komisyonunu kurmuş vaziyette” sözleriyle sürecin takip edildiğini belirtti.

“Hükümetin bu tür olayların ardından yangın güvenliği konusunda bakanlıklar aracılığıyla yapacağı çalışmalar son derece mühim” diyen Cumhurbaşkanı, yeni düzenlemelerin yolda olduğunu iddia etti. “Yargıya intikal eden olayda sorumluların hepsinin hesap vermesi için ne gerekiyorsa bunu yapacağız” açıklamasında bulundu. “Ülke ekonomimizin lokomotiflerinden turizm sektörümüzün bu gibi felaketlerle yara almaması için devlet olarak ne gerekiyorsa bunu da yapacağız” sözleriyle sektöre güvence verdi.

Kabine değişikliği: 'Üzerinde çalışıyoruz'

Erdoğan, kabinede değişiklik yapılacağı iddiaları hakkında net ifadeler kullanmadı. Partide "yenilenme" mesajları veren Erdoğan'ın konuya dair açıklamaları şöyle:

"Sahaya nasıl bir takım süreceğiz, bunu benden öğrenmek istiyorsunuz. Hiçbir hoca, takımı okumadan sahaya sürmez. Bizler de şu anda üzerinde çalışıyoruz. İşte İstanbul'u gördünüz, nasıl bir coşku vardı. Bu coşkunun yanında nasıl bir yapılanma orada gerçekleştirdik. İstanbul’da da aynı kadroyla sahaya çıkmadık. Gerek ana kademede gerek gençlik ve kadın kollarında güzel bir kadroyu yeni il başkanımızla beraber sahaya sürdük. Şimdi de bir taraftan ayın 23'ünde gerçekleştireceğimiz kongre için hazırlığımızı yapıyoruz. Orada da gerek ana kademeden, gerek kadınlardan, gerek gençlerden oluşan dinamik bir yapıyı kuracağız. Bu dinamik yapıyla da inşallah tüm Türkiye'nin demografik yapısını göz önünde bulundurarak bir liste hazırlayacak ve siyaset arenasına inşallah sunacağız. AK Parti olarak kongrelerimizi her zaman yenilenme ve tazelenme için fırsat olarak gördük. Her kongremiz AK Parti ve Türkiye için önemli dönüm noktaları da olmuştur."

'Tehciri kabul etmek mümkün değil'

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi işgal planına ilişkin "Amerika Birleşik Devletleri maalesef bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor" derken Filistinlilerin bölgeden sürülmesi için "Özellikle bu tehciri kabul etmek mümkün değil. Bu tamamen bir vahşet olur" ifadesini kullandı.

Gazze'de ateşkesin devam etmesinden yana olduklarını söyleyen Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu coğrafyada çekilen acılar yokmuş gibi davranmak, ABD'ye bir şey kazandırmaz. Siyonistlerin yalanlarına, itibar edip bu coğrafyanın ayarlarıyla oynamak mevcut yaraları kanatmaktan başka bir işe yaramaz. Bu yol yanlış bir yol. Ülkesinde hala hakkındaki yargı süreci devam eden Netanyahu’nun söylediklerine inanmak, bölgeyi kana bulamaktan başka bir işe yaramıyor. Bunu da çok açık net gördük. Bu özlenen barışı getirmez, aksine çatışmaları daha da derinleştirir, kanı ve gözyaşını artırır. İsrail için, kendi çıkarından daha önemli bir şey yoktur.

Tarihe bakın, kendilerine devlet kurduran ülkelerle dahi bunlar ters düştü. Sayın Trump’tan seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini bekliyoruz. Yeni bir savaşı değil, barışı inşa edecek adımlar atmalıdır. Bu bölgede ‘ben yaptım oldu’ yaklaşımına yer yoktur. Gazze'deki durum gerçekten son derece hassas ve karmaşık bir noktada. Gazze'de yaşananlar, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından büyük tepkilere yol açmaktadır. Bu konuda adil bir çözüm arayışı her zaman ön planda olmalıdır. Filistin halkının, korunması ve adil bir çözüm bulunması açısından hakkaniyetli bir yaklaşım, bizim için çok çok önemli. Türkiye her zaman Filistin'in haklarını savunmuş ve uluslararası arenada bu meseleye dikkat çekmiştir. Sağlanan ateşkeslerde Türkiye'nin çabaları inkar edilemez."

Patronlar bir işaret mi aldı? TÜSİAD’dan ‘ülke yönetilemiyor’ mesajı
tusiad