Erdoğan'dan az kullanılmış yeni devlet makamı: Fahrettin Altun'un görevi nedir?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı… Bir tür “Propaganda Başkanlığı” gibi bir şey. İletişimden kasıt tek taraflı bir iletişim. Gerçekleri saraya göre eğip bükmekten ibaret işi.

Haber Merkezi

İngiltere merkezli uluslararası haber ajansı Reuters, bugün Türkiye’de medyanın durumuna dair bir haber-araştırma dosyası yayımladı. Araştırmanın yazarı Jonathan Spıcer, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a bağlı yetkililerin, iktidarla ilgili haberler için basın kuruluşlarının haber merkezlerine düzenli olarak yönerge niteliğinde Whatsapp mesajları gönderildiğine ilişkin ekran görüntülerini gördüğünü ileri sürdü. Basını emir-komuta ile yönetiyorlardı. Basın diye bildiğimiz Altun’un emir erleriydi.

Zora dayalı bir ilişki değil bu yalnız. Yönergeler zaten saraya bağlı olan basına gönderiliyor sonuçta. Basının büyük patronu saray. Parayı veren düdüğü çalar!

Hizaya gelmeyen az sayıdakiler için ise RTÜK ve Basın İlan Kurumu sopası hazır. Olmadı adliyelerdeki emir erleri göreve hazır. Tam bir kırk katır mı kırk satır mı durumu.

Size sevimsiz bir iş gibi gelebilir ama çekici pek çok yanı var. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, geçen yıl yaptığı açıklamada Fahrettin Altun'un evine 5 maaş girdiğini açıklamıştı örneğin. Özel, “Fahrettin Bey’in evine bir de eşi üzerinden Marmara Üniversitesi ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu’ndan maaş. Üç Fahrettin Bey’den iki hanımefendiden beş maaş. Millet kırılıyor. Vatandaşa enflasyonu ezdirmeyeceklerdi, ezilmeyen tek vatandaş Fahrettin Altun” demişti. Tabii çok tartışıldı olay, halktan da tepki geldi. O da çıktı açıklama yaptı, “topunuz gelin” dedi. Nöbetçi saray kabadayısı. Nereye gelsin halk? İzinsiz sarayın semtinden geçemeyeceğini o da biliyor.

Eşi Fatmanur Altun, THY’deki yönetim kurulu üyeliği görevi gündeme gelince bu göreve ait maaşından feragat ettiğini açıklamak zorunda kaldı. “Kendileri benzer şartlarda olsa Karun gibi gezecek olanların, bizim kesime hiçbir şeyi layık görmediklerini bugün bir kez daha gördüm” dedi. Maaştan feragat etmişti. Sonra “aldım ama hayra harcadım” dedi. CİMER’e sordular doğru mu diye. Fatmanur Altun “feragat ettim” dediği THY Yönetim Kurulu üyeliği maaşını almaya devam ediyordu.

Boğaz’da kiraladığı iddia edilen alana kaçak yapı yaptığı iddiasıyla gündeme geldi bir de. Sonra kaçak yapıyı İBB yıkmaya gelmeden hemen önce alanı kiraladığı ortaya çıktı. İletişim Başkanı, olayın haberini yapan gazetecileri de teröre alet olmakla suçladı. Kaçak yapının fotoğrafını çeken CHP il başkanı ise Altun’u teröristlere hedef göstermekten yargılanıyor.

Aktroller, ilk hedefiniz laik cumhuriyettir, ileri!

Şöyle bir haber düştü basına; “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'ın 7 bin 340 hesabı ‘manipülasyon yaptıkları’ gerekçesiyle kapatmasına tepki gösterdi.” İlk bakışta şaşırtıcı gelebilir, koskoca İletişim Başkanı’nın kapatılan sosyal medya hesapları ile ne ilgisi olabilir diye. Ama kazın ayağı öyle değil.

Haberin devam şöyle; Twitter'ın kararını “skandal” olarak yorumlayan Altun, söz konusu hesapların tek bir merkezden yönetildiği iddiasının da “gerçek dışı” olduğunu söyledi. Tepkinin sebebi buydu. Kapatılan hesapları Altun’un başkanlığının yönettiği iddia ediliyordu. Yani İletişim Başkanlığı’na bağlı bir trol ordusu vardı. Bir kısmı ava giderken avlanmıştı.

Eski bir Aktroll olduğunu söyleyen Orhan Sarıkaya isimli kişi, Aktrollerin nasıl yönetildiğini anlattı. Üç troll gurubu vardı. Bunları Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve Metin Külünk yönetiyordu. Organizasyon işi Fahrettin Altun’daydı. Normal, adı üstünde, İletişim Başkanı… Onun için şaka yollu “aktrol iletişim başkanı” bile diyorlar.

Ayıp, göçmenlere gaz sıkılır mı?

Ailecek çok duyarlılar. Fahrettin Altun, Yunanistan'ın sınırı geçmeye çalışan göçmenlere yönelik müdahalesine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Göçmenlere biber gazı sıkan ülke, ahlaktan bahsedemez” dedi. Oysa en tepe noktasında bulunduğu iktidar halkına biber gazı sıkma şampiyonuydu.

Yunanistan’a ayar vermiyor sadece, Birleşmiş Milletler bile kurtulamadı ayar yemekten. Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılandırılması çağrısında bulundu örneğin. Mevcut yapısını pek beğenmemişti. Bir iletişim başkanları bile yoktu. Saray? O da hak getire.

Peki, ülke ve dünya üzerindeki bu hakimiyeti nereden geliyor?

Tabii Gebze İmam Hatip mezunu. Sonra biraz sosyoloji, bol televizyonculuk. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yapmış. Mevzu, “Mcluhan ve Jean Baudrillard'ın medya kuramlarının karşılaştırmalı çözümlemesi…” Sonra ver elini İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesinde öğretim üyeliği, bölüm başkanlığı, dekanlık.

Fark etmişsinizdir, hikâyesi AKP etrafında dönüp duruyor. AKP TRT’sinde sunuculuk yaparak yükseldi bu konumuna. O sayede Sabah, Akşam, Daily Sabah, Kriter, Anlayış, Yöneliş ve Küre gibi AKP yayınlarında yazdı. Sonra AKP Genel Başkanı’nın iletişim başkanı oldu. Bir de AKP’nin yan kuruluşu SETA İstanbul Genel Koordinatörlüğü görevi var kariyerinde. 2018’de AKP Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak atandı.

AKP’nin fişleme kurumu SETA

Koordine ettiği SETA’nın bilinen tek işi gazete ve gazetecileri fişleyen “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporu. Raporda, Euronews Türkçe, BBC Türkçe, Deutsche Welle Türkçe, Amerika'nın Sesi, Sputnik Türkiye, CRI Türkiye ve Independent Türkçe gibi kurumlarda çalışan Türk gazetecilerin isimleri ve profesyonel geçmişleri sıralanıyor, gazetecilerin sosyal medyada paylaştıkları haberlere örnekler veriliyor ve basın mensuplarını hükûmet karşıtı bir önyargıya sahip olduğu ifade ediliyordu.

Altun’un görev süresinde bu yayınlar -politik ihtiyaçlara göre- bazen erişime kapatılıyor, bazense izin veriliyor. Örneğin bir dönem erişime kapatılan Sputnik Türkiye’ye Türkiye’den erişim şu an serbest, ama DW Türkçe ve Amerika’nın Sesi hali hazırda Türkiye’den erişime kapalı.

Anlaşılacağı gibi SETA da AKP’nin yan kuruluşu. Açılımı “Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı.” 2006 yılında kuruldu. Genel koordinatörü, 2014 yılından bu yana Burhanettin Duran. Deutsche Welle, kuruluşun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kontrol edildiğini iddia etmişti. Mevcut ve eski SETA üyelerinden bazıları Saray’da üst düzey yetkili olarak görev yapıyor. SETA'nın kurucu direktörü İbrahim Kalın, 2014 yılından bu yana Erdoğan'ın başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü. SETA'nın eski İstanbul Genel Koordinatörü ve SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Fahrettin Altun, İletişim Başkanı olarak görev yapıyor. SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran da Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu üyesi. SETA'nın eski iletişim koordinatörü Muhammet Mücahit Küçükyılmaz da başdanışman. Sarayda SETA kökenliler en büyük grup.

Haliyle kendi aralarında da zaman zaman sorunlar baş gösterebiliyor. Örneğin bu fişleme raporunu yazan İsmail Çağlar ve 20 kişi işten atıldı. SETA içerisinde iki klik arasında uyumsuzluk ortaya çıkmıştı. Sebebi buydu. Kovulanların çoğunluğu Fahrettin Altun'a yakın olan “İstanbul ekibi”ndendi.

Peki, Fahrettin Altun’a diş geçirebilen bu güç kim? Tabii ki SETA'yı finanse eden Albayrak ailesi. Aile ilk çember, AKP yöneticileri dış çemberde sıralanıyor. Türkiye’nin yeni yönetim şeklidir.

İletişim Başkanlığı ve Başkanı ile tanışıyor ülke. Standardı belli; az iletişim çok propaganda!