AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın diplomasi trafiği Riyad'da devam ediyor.
Erdoğan'ın uçağı, sabah saatlerinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'na katılacağı Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a hareket etti.
Erdoğan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da Suudi Arabistan'a gitti.
"İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi" tüm katılımcıların da gelmesiyle başladı.
Toplantıya Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Beşar Esad'ın aynı karede görüntülendiği liderlerin aile fotoğrafı çektirmesinin ardından, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla zirve başladı.
Zirvede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç eşlik ediyor.
Suud veliaht İsrail'in saldırılarını reddetti
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, zirvenin İsrail'in Filistin topraklarına yönelik saldırılarının gölgesinde gerçekleştirildiğine işaret ederek, İsrail'in saldırılarını kesin bir şekilde reddettiklerini belirtti.
Filistin devletinin kurulmasının gerekliliğine vurgu yapan Bin Selman, iki devletli çözüm lehinde daha fazla ülkenin desteğini seferber ettiklerini ifade etti.
Filistin yönetiminin rolünün azaltılmasını reddettiklerini belirten Bin Selman, UNRWA'nın bölgede görevini yerine getirmesinin engellenmesinden üzüntü duyduklarını kaydetti.
Bin Selman, İsrail'in Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırıları ve ülkenin güvenliğini tehdit etmelerini kınadıklarını söyledi.
Erdoğan konuştu: İsrail, insani yardımları aylardır Mısır'da bekletiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ndeki konuşmasını yaptı. Erdoğan, "Daha fazla ülkenin Filistin devletini tanımasını teşvik etmeliyiz" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
“İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar yüzde 70’i çocuk ve kadın olmak üzere 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas’ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor. Netanyahu hükümeti bir yandan İran’a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze’ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor, sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır’da bekletiyor. Bin yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasında acil çözüm yolları bulmamız şarttır.
'İsrail’in amacı Gazze’ye yerleşmek'
Türkiye bugüne kadar Gazze’ye 84 bin tondan fazla yardım malzemesi göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye hazırdır. İsrail Parlamentosu geçtiğimiz günlerde BM yardım kuruluşu UNRWA’yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşüne engel olmayı amaçlamaktadır. İsrail’in amacı Gazze’ye yerleşmek, Doğu Kudüs olmak üzere Batı Şeria’daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru gidilmektedir. Buna engel olmalıyız. Bir avuç batılı ülke İsrail’e askeri, siyasi ekonomik açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun buraya gelmesine yol açmıştır. Uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde Filistin’de soykırım suçu işleyenlere zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdümlü şekilde almamız önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davamızda bize ayak bağı olmasına izin veremeyiz. Filistinli kardeşlerimizin de kendi içlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz."
İsrail'e silah ambargosu uygulanmasını önerdi, 'Ticaret sonlandırılsın' dedi
AKP-MHP iktidarı İsrail'e ticareti durdurmak için Gazze'nin 9 ay boyunca bombalanmasını, 34 binden fazla Filistinlinin öldürülmesini beklemişti. Gümrükler İsrail'e 5 Mayıs'ta kapatıldı ama eş zamanlı olarak Filistin'e ihracat savaş koşullarına rağmen astronomik oranlarda artınca İsrail'e ticaretin Filistin postunda sürdürüldüğü yönünde yorumlanıyor.
İktidar bu iddiaları yalanlasa da ortadaki şaibe son bulmazken Erdoğan, yaptığı bu konuşmada diğer ülkelere "İsrail'le ticaret sonlansın" çağrısı yaptı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve İsrail’in saldırganlığı sona ermediği sürece uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece mühimdir. İsrail’e silah satışının durdurulması aralarında Güvenlik Konseyi'nin daimi 2 üyesinin de bulunduğu girişimimize 52 ülke ve 2 Uluslararası teşkilat destek vermiştir. Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail’e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk. Netanyahu hükümetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız.
BM Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanı’nın istişari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül’de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut İsrail hükümetinin rızasını aramak suretiyle iki devletli bir çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin devletini tanımasını teşvik etmeliyiz. 7 Ekim’den bu yana 9 ülke daha Filistin’i tanıdı. Filistin devletinin BM üyesi olduğu günleri göreceğimize inanıyorum. İki devletli çözümü ilerletmek için 30- 31 Ekim tarihlerinde Riyad’da düzenlenen Uluslararası İttifak Toplantısı'na 90’dan fazla ülkenin katılması mutluluk vericidir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Filistin meselesinde tek ses ve tek yürek olduğunu tüm dünyaya göstermesini Rabbimden niyaz ediyor, alınacak kararların tüm ülkeler tarafından takip edilmesini ümit ediyorum”
Erdoğan, Esad'ın konuşmasında salondan ayrıldı
Öte yandan Esad'ın konuşmaya başladığı esnada Erdoğan'ın salondan ayrılmış olduğu kameralara yansıdı.
Erdoğan'ın salondan ayrılmasının ardından Erdoğan'ın yerine bir Türkiye temsilcisinin oturduğu görüldü.
2011'den beri ipler kopuk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının ardından ipleri koparmış durumdalar. İki lider en son 2011 yılında telefonda görüşmüştü. O tarihten bu yana, Erdoğan, Esad'ı "katil" ve "terörist" olarak nitelendirerek, Suriye'deki muhalif gruplara destek verdi. Ancak son dönemde, Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerinde bir normalleşme süreci gündeme geldi.
2022 yılında, Erdoğan, Esad ile görüşme olasılığını gündeme getirerek, "Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz" dedi. Bu açıklamalar, iki lider arasında bir diyalog ihtimalinin doğabileceğine işaret ediyor ancak Esad, Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığını meşru kılmaya çalıştığını belirterek, Erdoğan'ın şartları altında bir görüşmenin gerçekleşmeyeceğini vurguladı.
Son olarak, 11 Kasım 2023 tarihinde Erdoğan, Suudi Arabistan'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde Esad ile aynı karede yer almış, bu durum iki liderin bir araya gelip gelmeyeceği sorusunu gündeme getirmişti. Ancak Esad, Erdoğan ile görüşmeye sıcak bakmadığını ifade etti. Dolayısıyla, iki liderin görüşme ihtimali, mevcut siyasi koşullar ve Esad'ın tutumu göz önüne alındığında belirsizliğini koruyor.
Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden kurabilmek amacıyla Suriye lideriyle görüşebileceğini belirtmişti. Erdoğan Esad'a her an davet yapılabileceğini belirterek, "Biz, davetimizi yapacağız. İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir" ifadelerini kullanmıştı.