TBMM'de İsrail'in Lübnan'a işgal girişimi ve bölgedeki gelişmelere ilişkin 8 Ekim'de Dışişleri ve Milli Savunma Bakanı tarafından bilgilendirme yapılacak. Oturumun kapalı yapılması bekleniyor.
Haber Merkezi
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 7 Ekim 2023'ten beri devam ederken, Orta Doğu'daki saldırganlığını hızlandıran İsrail ordusu Gazze'nin yanı sıra Lübnan, Suriye ve Yemen'e de saldırılar gerçekleştiriyor.
AKP’li Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ise “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor, tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi.
Bu açıklamaların ertesinde Meclis'te bir bilgilendirme toplantısı yapılacağı duyuruldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in TBMM Genel Kurulu'nu bilgilendireceği belirtilen oturum 8 Ekim Salı günü yapılacak.
Bakanlar Fidan ve Güler, TBMM İçtüzüğü'nün 59. maddesi kapsamında milletvekillerini, İsrail'in saldırıları, çatışmaların yayılması, Türkiye'nin aldığı tedbirler ve Orta Doğu'daki savaş riski konusunda bilgilendirecek.
Kapalı oturum yapılması bekleniyor
Oturumun kapalı yapılıp yapılmamasına birleşimin açılmasının ardından karar verilecek ancak Fidan ve Güler'in, Genel Kurulu bilgilendireceği toplantının kapalı gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Bu oturumun kapalı yapılmasına karar verilmesi halinde Genel Kurul salonuna dinleyici ve gazeteci alınmayacak. Ayrıca Genel Kurul salonunun yanında bulunan odalar da oturum süresince boşaltılacak ve kapalı tutulacak.
Bilgilendirmenin ardından kapalı oturum sona erecek, Genel Kurul açık oturumla gündemdeki konuları görüşmeye devam edecek.
Kapalı oturum tutanakları ve özetleri, 10 yıl sonra yayımlanabilecek.
AKP İsrail ikiyüzlülüğünü ‘nihai hedef Türkiye’ iddiasıyla sürdürüyor
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen Teknofest’te yaptığı konuşmada, "İsrail’in nihai hedefinin Türkiye olduğu" iddiasını yineledi.
Baykar'ın patronu ve damadı olan Selçuk Bayraktar’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı teknoloji festivalindeki konuşmasında Erdoğan, "30 kilometre mesafede adeta Türkiye'ye meydan okuma yarışına giriyorlar" dedi.
Baykar Azerbaycan’da düzenlenen uluslararası savunma fuarı ADEX’in İsrail devletine ait İsrail Havacılık Endüstrileri (IAI) şirketiyle birlikte iki ana sponsorundan biri olmuştu.
‘Türkiye'den İsrail'e giden Azeri petrolünü kesin!’
soL Haber’de geçtiğimiz günlerde Yalçın Cuğ imzasıyla yayımlanan “Madem İsrail'in hedefi Türkiye, derhal Türkiye'den İsrail'e giden Azeri petrolünü kesin!” başlıklı yazıda İsrail’in hedefinde Türkiye var söylemine yanıt olarak “Acilen yapılması gereken şey belli: TBMM toplanmalı, Anadolu topraklarından geçerek İsrail’in ölüm araçlarının depolarına giren Azeri petrolünü kesmeli” denilmişti.
Yazıda şu noktalara dikkat çekildi:
“Petrol akışını kesmeye dair gündem İsrail ile ticareti durdurma kararının ardından gündeme gelmişti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise “Buradaki petrolün sahibi Türkiye Cumhuriyeti değil ve dolayısıyla bizim buradaki görevimiz bu petrolü sağlıklı bir şekilde yaklaşık bin kilometrenin üzerindeki petrol boru hattıyla Ceyhan'a taşımak ve oradan yüklenmesini temin etmek, gemilerin hangi destinasyonlarına gittiği doğrusu bizim inisiyatifimizde, bizim tasarrufumuzda olan bir konu değil” demişti.
Akışın kesilmemesine gerekçe olarak petrolün Azerbaycan’a ait olması, Türkiye’nin “sadece” lojistik destek sağlaması, kararın alınması halinde piyasanın Türkiye’ye yönelik güvenin sarsılacak olması ve uygulanabilecek yaptırımlar gösteriliyor.
Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor ve bunu bilmek için saf olmamanın yeterli olacağını söylüyor.
Bizlere de “Türkiye’den taşınarak İsrail’e giden petrolün, ülkemizin topraklarından geçmemesine yönelik karar almak da mı bizim inisiyatifimizde değil” sorusunu sormak düşüyor.”
AKP, İsrail’in yanında
7 Ekim 2023'ten beri saldırı altında olan Filistin'e yönelik destek söylem düzeyinde kalırken, "stratejik ortak" İsrail'le olan ticaret aylarca hız kesmeden devam etti. AKP bir yandan mitinglerle, gıyâbî cenaze namazlarıyla şova devam ederken, Türkiye ile İsrail’in her konudaki işbirliği sürdü. İsrail'le Türkiye arasındaki ticaret AKP döneminde rekor seviyelere ulaştı. Türkiye'nin "en zenginleri" bu ticaretten en çok kazananlar arasına girdi.
Kamuoyunda Gazze'de soykırıma devam eden İsrail ile "ticareti durdurun" talebi yükselirken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci açıkça "katliam ayrı, ticaret ayrı" şeklinde savunma yapıyordu. Tepkileri çeşitli yalanlarla inkar eden AKP iktidarı, Gazze'deki can kaybı 33 bini, yaralı sayısı ise 75 bini aştıktan sonra geri adım attı.
İsrail'le ticaret önce 9 Nisan'da kısıtlandı, ardından 2 Mayıs'ta tamamen durduruldu. Ancak 2 Mayıs'tan itibaren Filistin'e ihracat katlanması ve üç aylık artışın yüzde 1275'e ulaşması dikkat çekti.
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda ABD’nin İsrail’i korumak üzere bölgeye gönderdiği gemilerden biri olan USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi 5 gün boyunca İzmir Limanı'na demirledi.
Türkiye hükümeti, Kürecik Radar Üssü üzerinden ve NATO üyeliği kapsamında istihbarat paylaşımı yoluyla İsrail ordusunun donatılmasındaki rolüyle de İsrail’in yanında taraf oldu.