Erdoğan: Ne zaman diyalog zemini güçlense terör devreye girmiştir

TUSAŞ saldırısı hakkında konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa terör hemen devreye girmiştir" dedi.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaklaşık iki saat süren kabine toplantısının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'ne (TUSAŞ) yönelik saldırının zaman ve mekan açısından "tesadüf olmadığını" söyleyen Erdoğan, "Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır" dedi.

Erdoğan, resmi başvuru iddialarının ardından BRICS'in "ortak" kabul ettiği 13 ülke arasında yer alan Türkiye'nin, kuruluşa mesafeli durmaması gerektiğini vurguladı. Öte yandan "Ülkemizin BRICS'le gelişen münasebeti mevcut angajmanlarımızın alternatifi asla değildir" diyen Erdoğan, Türkiye'nin NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke olduğunu söyledi.

Gündem başlıklarından biri de ekonomi olan Erdoğan, "Milletimiz yaşadığı onca zorluğa, omuzladığı onca yüke rağmen bizi anlıyor, bize inanıyor, hükümetimize ve ekonomi politikamıza güveniyor. Genel hedeflerimize sadık kalarak iş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir" ifadelerini kullandı.

'Farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı döneme tekabül etmesi manidardır'

TUSAŞ'ın, Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki yerleşkesine yönelik saldırı hakkında konuşan Erdoğan, söz konusu saldırının zamanlamasının ve seçilen hedefin tesadüf olmadığını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti milletvekillerinin elini sıkmasıyla başlayan sürece atıfta bulunan Erdoğan, "Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır" dedi.

Erdoğan, "terörün yıllarca siyaseti yönlendirmek için bir aparat olarak kullanıldığını" söyleyerek, "Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa, ne zaman sıkılı yumruklar açılsa terör hemen devreye girmiştir. Buna geçmişte defalarca şahit olduk. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız" ifadelerini kullandı.

"Bölücü örgütün kimlerin maşası, kuklası, taşeronu olduğu son saldırıyla bir kez daha kendini göstermiştir. Kandan beslenen terör baronlarının bölgemizde kendilerine yeni efendiler, uşaklığını yapacakları yeni sahipler aradıkları anlaşılıyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık. Bizim terörden, eli kanlı canilerden, mankurtlaşmış maşalardan ve onları kullanan patronlarından alacağımız bir mesaj olamaz. Bu terör eylemi paniğin, telaşın, tükenmişliğin, çaresizliğin emaresidir.

Nitekim hain saldırıya cevabımızı bölücü örgütün Suriye ve Irak'taki inlerini başlarına geçirerek kat kat misliyle verdik. Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terör örgütüne ait 470'in üzerinde nokta hedef alınmıştır. Aralarında sorumlu düzeyde canilerin de bulunduğu toplam 213 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terörü kaynağında kurutma stratejimizden geri bir adım dahi asla atmayacağız."

'İş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir'

"Avrupa ve ABD dahil tüm dünyayla birlikte ülkemizin baş ağrısı olan enflasyonda düşüş başladı. İnşallah devamı gelecek" diyen Erdoğan, sözlerini "Vatandaşımızın helal lokmasına göz dikenlere kesinlikle göz açtırmayacağız. Etiket oyunları, fısıltı gazetesi, piyasa manipülasyonları ile ceplerini dolduranların tepesine bindik ve binmeye devam edeceğiz" ifadeleriyle sürdürdü.

Erdoğan, "Merkez Bankamızın rezervi artıkça bunların eleştirilerinin dozu da arttı. Enflasyonda düşüş eğilimi başlayınca bunların rahatsızlıkları ayyuka çıkmaya başladı. Yalan, yanlış ve manipülatif haberlerle milletimizin moralini bozmaya çalıştılar" dedi ve şöyle konuştu:

"Milletimiz yaşadığı onca zorluğa, omuzladığı onca yüke rağmen bizi anlıyor, bize inanıyor, hükümetimize ve ekonomi politikamıza güveniyor. Bu aziz ve fedakâr millete hayal kırıklığı yaşatmamakta kararlıyız. İş çevreleri, piyasa aktörleri, ihracatçılarımızla yakın istişare içinde önümüzdeki süreci yöneteceğiz. Genel hedeflerimize sadık kalarak iş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir."

'BRICS'le gelişen münasabet mevcut angajmanlarımızın alternatifi değildir'

Erdoğan'ın gündemlerinden biri de 22-24 Ekim tarihleri arasında Kazan'da düzenlenen ve kendisinin de katıldığı BRICS zirvesiydi.

"Genişletilmiş liderler oturumunda ülkemizin bölgesel meselelerle ilgili vicdanlı ve ilkeli duruşunu muhataplarımıza anlatma fırsatı bulduk" diyen Erdoğan, BRICS'te yer alan ülkelerle "ciddi işbirliği potansiyeline sahip olduklarını düşündüğünü" söyledi.

Erdoğan, "Sadece şu rakamlar bile BRICS'e mesafeli durulmaması gerektiğini gösteriyor" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya yüzölçümünün yüzde 30'unu, nüfusunun yüzde 45'ini kapsayan, küresel petrol üretiminin yüzde 40'ını, mal ihracatının yüzde 25'ini, ticaretin 5'te 2'sini gerçekleştiren, ekonomik açıdan cazibe merkezi haline dönüşen hasılı dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alan, ülkemiz için önemli fırsatlar sunan BRICS ile ilişkilerimizi ilerletmenin her bakımdan Türkiye'nin faydasına olacağına inanıyoruz."

Rusya Eylül ayında Türkiye'nin BRICS'e resmi başvuruda bulunduğunu açıklamış ancak gerçekleştirilen zirvede yeni ülkelere ilişkin bir oylama yapılmamıştı. Türkiye ise BRICS'in "ortak" olarak kabul ettiği 13 ülke arasında yer almıştı. Erdoğan söz konusu adımların alternatif yaratma amacıyla atılmadığını ifade ederek, "Ülkemizin BRICS'le gelişen münasebeti mevcut angajmanlarımızın alternatifi asla değildir ve olmaz. Türkiye tüm bu platformlarda bir NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten ülke kimliğiyle yer almaktadır" dedi.