Erdoğan: Benim milletim bunların defterini dürecektir

Erdoğan, 'Bay Kemal onların parlamentodaki temsilcileriyle el ele Ankara’dan İstanbul’a yürüse de onlar gibi bizler de görevimizi yapacağız. Benim milletim bunların defterini dürecektir' dedi.

Haber Merkezi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Siirt’te gerçekleşen 'Demokrasi Konuşmaları' programına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "Az önce Süleyman Bey bana bir müjde verdi. Bir mağarada sıkıştırılan toplamda 9 terörist halledildi. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Er ya da geç bunları kazımadan bize durmak duraksamak yok. Her ne kadar Bay Kemal onların parlamentodaki temsilcileriyle el ele omuz omuza Ankara’dan İstanbul’a yürüse de onlar gibi bizler de görevimizi yapacağız. Benim milletim bunların defterini dürecektir" dedi.

"Bugün burada Diyarbakır annelerimizden şehit annelerimize, azınlık temsilcilerimizden 28 Şubat mağdurlarına kadar herkesi dinleyeceğiz" diyen Erdoğan, "Ellerinden gelse bugün hala Türkiye’yi yeniden zihniyeti ve uygulamalarıyla tek parti faşizmine geri döndürecekler. Ellerinden gelse bu milletin hangi inanca hangi kökene sahip olursa olsun kendileri gibi düşünmeyen herkesi imha edecekler. Hamdolsun başaramıyorlar, başaramayacaklar. Karanlığa asla teslim olmadık. Helalleşme diye ortaya atılanların buradaki kardeşlerimizden helallik almaları lazım" ifadesini kullandı.

Erdoğan, “Bay Kemal, ‘Kandili yakıp, yıkacağım’ diyor. Sen Kandil’i yakıp yıkacağım diyorsun Kandil’in mensuplarıyla birlikte Ankara’dan İstanbul’a yürüyorsun. Bu nasıl yakmaktır nasıl yıkmaktır. Kimi aldatıyorsun? CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Aman bu işe dikkat edelim. Şu anda HDP’nin önünde Diyarbakır anneleri var. Kaç kere bu annelerin yanına giderek ziyaret ettin? Onların derdiyle kaç kere dertlendin? Çünkü böyle bir dertleri yok ama bizim derdimiz var" diye konuştu.

'Hatırlayın 2008 krizi bizi teğet geçti'

Erdoğan, aynı durumun söz konusu olduğunu söylediği 2008 yılında "Bizi bu teğet geçecek." dediğini aktararak şunları kaydetti:

"Hatırlayın, bizi teğet geçti. Burada meselenin dolar olmadığını, meselenin faiz olmadığını anlamak için şöyle bir adım geriye çekilip akıl, izan ve vicdan penceresinden fotoğrafa bakmak yeterlidir. Dün kendimizle birlikte tüm mazlum ve mağdurların güvenliği için ne dedik 'Dünya beşten büyüktür' diyerek meydan okuduk. Bugün yine kendimizin ve dostlarımızın ekonomik özgürlüğü, refahı, geleceği için 'Dünya beşten büyüktür' diyoruz."

Erdoğan "Siyasi özgürlükle ekonomik özgürlük madalyonun iki yüzüdür" derken "biri olmadan diğerinin anlamsız olacağını" söyledi. Erdoğan, "Biz ülkemizde nasıl tüm vatandaşlarımızı en geniş hak ve özgürlüklere kavuşturmuşsak, inşallah ekonomide de unutmayın yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme merkezli yeni programımızla refahı yaygınlaştıracağız. Bugün demokrasiyi konuşuyoruz, inşallah yarın milletimizin refahını nasıl arttırdığımızın muhasebesini yapacağız. Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez. Nereden nereye geldiğimizi doğru şekilde tespit etmeden nereye gideceğimizi bilemeyiz." dedi.

Erdoğan daha sonra şöyle devam etti:

"Bundan sonraki süreç tabi 15 Temmuz'daki gibi olmaz. Bundan sonraki süreçte biz birçok şeye daha hazırız ve bedelini ağır öderler."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK'e gitmesine ilişkinse Erdoğan şöyle konuştu:

"Şimdi Bay Kemal Merkez Bankası'na randevu istiyor, Merkez Bankası da buna randevu veriyor. Bağımsız ya, bağımsızlığının gereği olarak randevu veriyor. Tabi TÜİK'le ilgili de kalkıyor gelmek istiyor, tabi istatistik kurulu başkanımız randevu vermiyor. Bu da küplere biniyor. Devletin kurumlarının sana veya avanene hesap verme sorumluluğu yoktur. Bunlar hesabı sadece sorumlusu olduğu 1. derecede Cumhurbaşkanı, 2. derecede ilgili bakanlara verirler. Ben istediğim zaman bilgileri alırım."