İzmir’in uzun yıllardır çözülemeyen problemlerinden birisi Körfez'deki "koku" sorunu. Yaz aylarında iki yakada da etkisini arttıran kokuya bu kez toplu balık ölümleri de eşlik etti.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yayımladığı rapora göre soruna ana sebepleri “altyapı sistemi mevcut yükü kaldırmaması, kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus”. Sorumlular arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi'yle birlikte Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı da var.
Bakanlığı unuttu, CHP'li belediyeyi suçladı
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, DSİ tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış töreninde konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, İzmir Körfez'deki koku sorununa tepki gösterdi. CHP'li belediyeyi suçladı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Hızlı tüketim kültürü, su kirliliği tehditleri de kullanılabilir su kaynaklarının tükenmesine yol açıyor. 4 milyar civarında olan dünya nüfusu bugün 8 milyarın üzerine çıktı. Nüfus artarken yeryüzüne düşen yağış miktarında herhangi bir artış yaşanmadı.
Su yoksa tarım yok, gıda yok. Bizi ve canlıları hayatta tutacak dalımız yok demektir. Türkiye su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülkedir. Devlet olarak tüm kurumlarımızdan, vatandaşlardan bu hususta azami hassasiyet göstermelerini arzu ediyoruz.
Su israfının önlenmesi ve çevre konusundaki hassasiyetimiz muhalefet cenahında karşılık bulmuyor. Belediye başkanları ve muhalefet partileri su kaynaklarının bilinçli kullanılması noktasında en diplomatik tabirle ihmalkar davranıyor. Çevreyle ilgili meseleleri istismar etmekte varlar, çevrenin korunmasına gelince ara ki bulasın. Ne istedikleri belli değil. Lafa gelince çevreciyiz diyorlar, İzmir körfezinin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış yürümüş. Bunların umurlarında bile değil.
30 sene önce Haliç konusunda da aynı umursamazlık ciddiyetsizlik söz konusu. Haliç maalesef 94 öncesi durumuna geri dönüyor. Kendi mesuliyet sahalarında çıkan yangınlara müdahale etmede çok geç ya da yetersiz kaldılar. Bu yetersizliklerini kabul etmek yerine üstünü örtmek için başkalarını suçladılar.”