Emrah Apartmanı için hazırlanan iddianame kabul edildi

Depremde yıkılan ve 30 kişinin yaşamını yitirdiği Emrah Apartmanı ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi.

Haber Merkezi

Ege Denizi açıklarında geçen yıl meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 30 kişinin yaşamını yitirdiği Emrah Apartmanı ile ilgili iddianame hazırlandı.

Soruşturma kapsamında, kasımda binanın müteahhidi Hayati Uzun, inşaat mühendisi Turgay Akkoçlu ve binanın sürveyanı (gözetici) Bilgin Sert gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Akkoçlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Uzun ve Sert ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Malzemede yetersizlik, denetim eksikliği, uygulama hataları...

DHA'nın haberine göre, Emrah Apartmanı’na ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede binanın statik-betonarme proje müellifliğinin inşaat mühendisi Turgay Akkoçlu tarafından üstlenildiği, Bornova Belediye Başkanlığı'na inşaat teknikeri Bilgin Sert tarafından verilen dilekçe ile binanın sürveyanlığının kabul edildiği, ifadelerinde kabul etmese de araştırmalar sonucu binanın müteahhidinin Hayati Uzun olduğu belirtildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetince verilen ön raporuna göre, Emrah Apartmanı'nın projelendirmedeki eksikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkıldığı da iddianamede yer aldı.

'Mevzuata uygun değil'

İddianamede, "Şüphelilerin mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdikleri eylemlerinin sonuçlarını öngördükleri, şüphelilerin bu durumu öngördükleri halde deprem sonrası tamamen yıkılan Emrah Apartmanı'nı yapıldığı döneme ait mevzuata, yapı tekniğine ve mesleklerinin gerektirdiği kurallara uygun olarak yapmadıkları belirtildi" denildi.

Sanıkların Emrah Apartmanı'nda meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan sorumlu olduklarının altı çizilirken, ayrı ayrı "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmaları istendi. Sanıklar, 29 Kasım'da hakim karşısına çıkacak.