Elektrikleri kesenler anlatıyor: 'İnsanlarla yüz yüze gelmemek için kesinti yaparken haber bile veremiyoruz'

EnerjiSA faturalar üzerinden milyarlarca lira kâr ederken, şirketin halkın elektriğini kesmesi için çalıştırdığı işçiler geçinmek için ek iş yapıyor. Bir işçi neler yaşadıklarını soL'a anlattı.

Ali Ufuk Arikan

EnerjiSA Enerji sadece 2021'in ilk çeyreğinde şirketin faaliyet gelirinin yüzde 28 artışla 1 milyar 628 milyon liraya ulaştığını duyurmuştu.

Şirket yapılan son fahiş elektrik zamları sonrası kârına kâr katarken, yurttaşlar yüksek faturalara karşı isyan noktasına gelmiş durumda.

Binlerce yurttaşın elektriği ve gazı yüksek faturaları ödeyemediği için kesilirken, sadece 2020 yılında 3 milyon 768 bin 638 abonenin elektriği faturalarını ödeyemediği için kesilmişti.

Şirketler faturasını ödeyemeyen yurttaşların elektriğini ve gazını hiç tereddüt etmeden keserken, bu işi yaptırdıkları isimler de geçimlerini oldukça zor sağlayan emekçiler.

O emekçilerden biriyle, EnerjiSA bünyesinde kesintileri yapan bir işçiyle görüştük.

"Arkadaşlarımın çoğu yasak olmasına rağmen ek iş yapıyor. Taksicilikten tutun garsonluk yapana kadar var" diyor. Emekçilerin elektriğini kesmek neler hissettiriyor sorusuna ise, "İnsanlarla yüz yüze gelmemek için kesinti yaparken haber bile veremiyoruz, çünkü mahcup oluyoruz. Bir çift çaresiz gözün içine ancak daha çaresiz ve mahçup gözlerle bakabiliyoruz. O yüzden haber vermemeyi açıkçası tercih ediyorum" yanıtını veriyor.

‘Günde 20 kesme yapıyorum, 20 ekip çıkıyorum’

Öncelikle ne kadar süredir bu işi yapıyorsunuz buradan başlasak?

Yaklaşık 4 yıldır bu işi yapıyorum.

Günde ortalama kaç kesme işlemi yapıyorsunuz?

Ortalama 20 tane kesme yapıyorum. Bizim burada yaklaşık 20 ekip çıkıyoruz ve her ekibin ortalaması aşağı yukarı bu sayıda.

'İnsanlarla yüz yüze gelmemek için kesinti yaparken haber bile veremiyoruz'

İnsanların elektriğini kesmek can sıkıcı olsa gerek, neler söylersiniz?

Benim için çok zor, enerji tüketimi insanların temel hakkı, olmazsa olmazı. Kullanmama lüksleri yok yani. Onun için yaptığımız iş doğru değil ama ekmek kapısı, uzun zamandır birim değiştirmek için uğraş veriyorum ama yapmıyorlar.

İnsanlarla yüz yüze gelmemek için kesinti yaparken haber bile veremiyoruz, çünkü mahcup oluyoruz. Bir çift çaresiz gözün içine ancak daha çaresiz ve mahçup gözlerle bakabiliyoruz. O yüzden haber vermemeyi açıkçası tercih ediyorum.

'Şiddete maruz kaldığımız günler oldu, bıçak, silah çeken saldıran esnaflar oldu'

Yaşadığınız, çok zorlandığınız olaylar oluyor mu?

Evet oluyor. Ticarethanelerin, dükkanların müşterileri oluyor, biz gidip ilk başta ödemelerini söylüyoruz ama çok yüksek faturalar olduğu için bir anda hatta günlerce sonra bile ödeyemem diyenler oluyor, biz de verilen görev gereği mecburen kesmek zorunda kalıyoruz.

Çünkü kesmelerin bizde süreleri var. En fazla 2-3 gün içinde o işi tamamlamak zorundayız.

Kavga ve şiddete maruz  kaldığımız günler oldu, bıçak, silah çeken saldıran esnaflar oldu. Ben değil ama tanıdığım arkadaşım bıçakla yaralandı.

'Ekmek alacak parası yok belli, sen elektrik kesmeye gidiyorsun'

Şimdiye kadar yaşadınız en zor vaka neydi?

İnanın buna tek bir örnek vermek mümkün değil. İnsanların bize karşı tepkileri ve küfürlü konuşmaları, sürekli sokakta yürürken yemek yerken hiç durmadan beddualar. Evden yoksulluk akıyor belli, bırakın fatura ödemeyi, ekmek alacak parası yok belli, sen elektrik kesmeye gidiyorsun. Onun yüzüne bakmak dünyanın en zor şeylerinden biri. Mesela EnerjiSA'nın 1,5 milyar lira kâr ettiğini bu insanın gözünün içine bakarak söylemesini isterim Sabancıların. Bunlar beni her zaman zorluyor.

Bu işi yapan arkadaşlarınızdan elektriği kesilen oluyor mu borcundan dolayı, hiç böyle bir olay duydunuz ya da şahit oldunuz mu?

Ben hiç şahit olmadım, duymadım. Ama borcundan dolayı elektriği kesilen personelin işten çıkarılacağını duydum, ne kadar doğruluk payı var bilmiyorum.

'Yasak olmasına rağmen ek iş yapıyoruz, geçinemiyoruz'

Çalışma şartlarınızı ilişkin neler söylersiniz?

Çok tehlikeli bir işte çalışıyoruz. Resmen tefecilik yapıyoruz ama asgari ücret derecesinde maaş alıyoruz. Arkadaşlarımın çoğu işyeri tarafından yasak olmasına rağmen ek iş yapıyor. Taksicilikten tutun garsonluk yapana kadar var.

'Tuvalete bile giderken haber verecek kadar bir mobbing uygulanıyor'

Çalışma şartlarımız çok yoğun ve yorucu şirket arabasını kullanıp zamanla yarışıyoruz. İşyerinden sürekli çok sayıda iş yapmamız isteniyor ve sürekli takip ediliyoruz. Neredeyse tuvalete bile giderken haber verecek kadar bir mobbing uygulanıyor.

Son zamanlarda, işten çıkarılma ve haksız yere tutanak tutma olayları arttı. Bizi tehdit etmeye başladı yöneticiler. İşten kendi isteğimizle veya bizi suçlu göstererek çıkarmaya çalışıyorlar.

'Tek bir umudum var'

Hepimiz çok zor günler geçiriyoruz. Hepimizden kastım işçiler tabii ki, yoksa patronlar hep kazanıyor. Çok büyük bir yoksulluk ve soygunla yüz yüze yaşıyoruz. Örneğin elektriğe gelen zamla Sabancı kazanıyor ama Sabancı'ya bağlı çalışan bizler ve diğer işçiler biraz daha yoksullaşıyor. O yüzden tek bir umudum var, bu işin kaybedeni olan bizlerin, yani emekçilerin birbirini anlaması, vicdanını koruması, bir araya gelip birbirlerinin gözlerinin içine bakabilmesi. Bize edilen küfürlerin ve gözlerdeki öfkenin adresinin biz olmadığı ancak öyle görünür ve o zaman hep birlikte doğru yere öfkelenir, birlikte kavga edebiliriz.