2010 yılında kurulan bir dernek, Elazığ Sosyal Yardımlaşma Spor Kulübü Derneği. Dernek hakkında kısa bir internet araması yaptığınızda yaldızlı cümleler saçılıyor hem dernek hem de kurucusu ve başkanı İ.B. hakkında. "Dezavantajlı ailelerin çocuklarına destek" sunduğu iddiası ile parlatılan bir dernek, "hem antrenör, hem şoförlük yapıyor" cümleleriyle güzellenen bir öğretmen... Halbuki bu yaldızlı tablonun altında yatan gerçekler bambaşka.
4 öğrencinin cinsel taciz şikayeti ile hakkında soruşturma başlatılan, Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açığa alınan İ.B., savcılıktaki sorgusunun ardından sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince 27 Nisan 2024'te tutuklanıyor. 10 Eylül 2024'te görülen davada ise yurtdışı yasağı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
'Yer yok bahanesiyle taciz etmiş'
Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) adına davanın takipçisi olmak üzere Elazığ'a gittik. Duruşma öncesi konuştuğumuz davanın müştekisi yaşadıklarını anlattı.
Öncelikle kısaca dava sürecinden bahsedelim isterim. Siz bu sürece nasıl dahil oldunuz?
Benim kızım da bu derneğin öğrencilerinden biri. Bir gün arkadaşları ile birlikte yanıma gelerek "Anne sana bir şey anlatacağız ama lütfen ortalığı ayağa kaldırma" demeleri ile başladı benim sürece dahil olma hikayem. Anlattıkları olay şuydu: Derneğe başka bir ilden gelen iki kız öğrenci kalacak yer olmadığı bahanesi ile geceyi dernekte geçiriyor. Sanık da kız öğrenciler güya korkmasın diye onlarla birlikte kalıyor ve kızlara tacizde bulunuyor. Mağdur olan kızların olayı arkadaşlarına anlatmaları ile de benim haberim oldu.
Bu olay özelinde sormak istiyorum, normalde şehir dışından gelen öğrencilerin konaklanması sağlanmıyor mu, süreç nasıl işliyor?
Şehir dışından gelen öğrenciler normalde konaklatılıyorlar. Bazen yer olmadığı söyleniyordu ve bizim evlerimizde misafir oluyordu öğrenciler. Ama bu olayın yaşandığı gün bize hiçbir şekilde öğrencilerin kalacak yeri yok bilgisi gelmedi. Resmen yer yok bahanesiyle kızlarla gece geçirmeyi planlamış bu şahıs.
'Olayın üstü örtülmek istendi'
Haberiniz olduktan sonraki süreç nasıl ilerledi?
Sonrasında CİMER'e konu ile ilgili başka bir mağdurun şikayette bulunduğunu ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfettiş atadığını öğrendim. Ben de derneğe giderek müfettişler ile görüşmek istedim. Normalde sadece öğrencileri dinleyeceklerdi. Oraya gittiğimde karşılaştığım tavır beni şok etti. Resmen olayın üstü örtülmeye çalışılıyordu.
"Dedikodu çıkmasın" gibi ifadeleri de duyunca ben oradan "tamam" diyerek ayrıldım ve hemen olayı nasıl daha fazla yere duyurabilirim diye çare düşünmeye başladım. Sonrasında gazeteci Ferit Demir'e ulaştım. Kendisi sağ olsun çok yardımcı oldu. Benzer şekilde yine Elazığ'da bir okul müdürünün tacizini ortaya çıkarmıştı. Benim ilettiğim konu ile de ilgilendi ve beni Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'ne yönlendirdi. Derneğin davayı üstlenmesi ile hukuki süreç başlamış oldu.
'Senin kızına fiziksel bir şey yapılmamış bu işi uzatma'
Bu süreçte dava açılmaması için size müdahalede bulundular mı?
Aslında müdahale demek az kalır. Önce yumuşak yüzleri ile başladılar. Dernekte daha önce antrenörlük yapan ve kızların sevdiği, güvendiği başka bir öğretmen devreye girdi, benimle görüşmek istedi. Sanığın eşi de geldi görüşmeye. Kendisinin de bir kızı olduğunu, olaydan etkileneceğini söyledi. Tacize uğrayanlar da birilerinin kızı diyerek dava açmak konusunda direndiğimde ise bana "Senin kızına fiziksel bir şey yapılmamış ki neden uzatıyorsun" dediler. Benim bu olayda taraf olmam için, boyun eğmemem için illa kızımın taciz mağduru mu olması gerek? Ben artık o adamın benim çocuğuma baktığında aklından neler geçtiğini biliyorum. Nasıl sessiz kalınır böyle bir şeye?
'İşi büyütürsem çocuklarımın geleceğini tehlikeye atacağımı söylediler'
Önce yumuşak yüzle başladılar dediniz sonra ne oldu?
İş, para, araba gibi teklifler, bu teklifleri kabul etmediğimde ise üstü kapalı tehditler başladı. Çocuklarımın geleceği ile tehdit ettiler beni. Bir yandan çocuklarımı üniversiteye yollama vaadinde bulunuyorlar. Önce sadece kızımla başladı kabul etmeyince oğlunu da yollayalım dediler. Diğer yandan ise işi büyütürsem çocuklarımın geleceğini tehlikeye atacağımı söylüyorlar. Bu süreçte ayakta kalan kale ben oldum. Ailelerin bir kısmı hiç taraf olmak istemedi. Hatta mağdur olan kızlar gelip sanığı aklamak için ifadeler bile verdiler daha sonra.
Yani bu davayı açan 4 öğrenci dışında başka öğrencilerden mi bahsediyorsunuz?
Evet sonuçta bu olayın bizim gündemimize girmesi bu sene ama dernek 2010'dan beri var. Kim bilir daha bilinmeyen kaç vaka var. Ve çocuklar bunları hep biliyormuş, kendi aralarında da konuşuyorlarmış. Hatta hocaları ile konuşup ses kayıtları almışlar şimdi o kayıtlar mahkemede delil. Sanığın daha önce cinsel istismarda bulunduğu bir kızın intihara kalkıştığı bile konuşuluyor. Yani yıllardır herkes her şeyin farkındaymış da kimse kral çıplak diyememiş.
'Çocuğum 'anne derneğe gelme' derken meğer beni korumaya çalışıyormuş'
Ben bu olayı öğrendikten sonra bazı şeyler daha net oturdu kafamda. Dernek bizim evimize çok yakın. Daha önce ben kızıma gelip seni alayım dediğim zamanlarda 'Yok anne sen gelme' diyordu. Belki de çocuk aklıyla beni bir sapıktan korumaya çalışıyordu. Benim kızımı korumam gereken yerde kızım beni korumaya çalışmış. En çok bu zoruma gidiyor.
Daha fazla mağdur olma ihtimali olduğunu söylediniz. Peki daha önce hiç şüphelenilmedi mi bu şahıstan?
Baktığınızda çok "ulvi" bir iş yapıyor. Burası doğu bölgesi, kızların spor eğitimi alması, spor yapması çok zor. Spor yaparken şort giyilmesini kabul etmeyecek bir sürü aile var buralarda. Bu dernek kız çocuklarının eğitim masraflarını karşılıyor görünüyor. Güya sporcu yetiştiriyor. Haliyle herkesin gözünü boyuyorlar, kandırıyorlar. Özellikle ses çıkaramayacak kızları seçiyor. İltifat ederek kızlara yanaşmaya başlıyor. Sonra laf atıyor "Sırtım ağrıyor bir masaj yapan yok" gibi şeylerle kızları kendisine yaklaştırıyor. Sonra da masaj yapan kızların ellerini tutup cinsel organına götürüyor. Kızlara dokunuyor ve hatta muhtemelen daha ileri gittiği de oluyor.
Ses kayıtlarında suçunu itiraf etti: 'Nasıl olduysa şeytan dürtmüştür'
Çocukların ses kaydı aldığından bahsettiniz. Neler var o kayıtlarda?
Mahkemede delil olarak sunulduğu için çok detay vermem doğru olmaz ama daha önce basına yansıyan kısmından bahsedebilirim. Ses kayıtlarında adam suçunu inkar dahi etmiyor biliyor musunuz? Hatta kızlar hocam siz düzelmiştiniz, bir daha yapmayacağım demiştiniz gibi ifadeler kullanıyorlar. Düşünün artık her şey ne kadar aleni bir şekilde yaşanıyor. Kendisi de "Ben düzelmiştim. Nasıl olduysa şeytan dürtmüştür bu olay olmuştur" diye yanıt veriyor.
Peki biraz sürecin nasıl ilerlediğinden bahsedelim. Aslında sizin de belirttiğiniz gibi ortada deliller var, ses kayıtları var. Aleni bir suç var. Müfettişlerin incelemesi sonrasında İ.B. görevden alınıyor ve tutuklu yargılanıyor. Ancak beş ay sonra görülen 10 Eylül tarihindeki ilk duruşmada tutuksuz yargılama kararı veriliyor. Neler oldu o duruşmada?
İnanın duruşmada bir an ben yargılanıyorum diye düşündüm. Sürekli beni kastederek "ele başı bu", "örgütleyen bu" gibi ifadeler kullandı sanık avukatları.
Elazığ Barosu'nun Çocuk Hakları Komisyonu, Kadın Hakları Komisyonu davaya gelmediler bile. Duruşma çok uzun sürdü. Yani hangi olayı anlatayım bilmiyorum. Sanık kalktı, parmak sallaya sallaya konuştu. Belli ki güvendiği bir şey var. Zaten avukatlarından biri aynı zamanda 10 Ekim Ankara Garı'ndaki patlamada sanık avukatı. Daha ne diyeyim? Belli ki birilerine para yedirmişler.
Başta ifade verip ifadesini değiştirenler bile oldu. Sanığın eşi utanmadan "Eşim babacan biri olduğu için kızlarla dernekte kaldı" bile dedi. Madem o kadar babacandı senin eşin neden evinizde misafir etmedi kızları?
'İhale var dense koşa koşa gelecek kişiler bu davada nedense ortada yok'
Bundan sonraki sürece dair neler söylemek istersiniz?
Benim öncelikli amacım sesimi duyurmak. Belli ki bu olayın üstünü kapatmaya çalışacaklar. Hatta Hentbol Federasyonu takım kurup başına bu adamı getirecek diye söylentiler bile çıkmaya başladı. İtibar iadesi yapacaklar buna. Biz de bu kadar delile rağmen iftiracı olacağız neredeyse.
Elazığ'da bu konularda yaprak kımıldamıyor arka arkaya bir sürü olay yaşandı. İhale var dense koşa koşa gelecek kişiler bu davada nedense ortada yoklar. İ.B.'nin dernek üzerinden para konusunda usulsüzlükler yaptığı da konuşuluyor. Tacizden olmasa istiyorum ki biri de bununla uğraşsın bundan tutuklasınlar bari. Gencecik kızların psikolojisi bozuldu, okul hayatları etkilendi güya çocuklarımız spor yapsınlar diye yolladık çocukları spordan soğuttu. Kızım beden eğitimi öğretmeni olmak istiyordu, inanın vazgeçti.
'Birlik olmak zorundayız'
Ben istiyorum ki bu olayla birlikte artık Elazığ'da bir yaprak kıpırdasın. Kimse sessiz kalmasın, mağdur olmasın. Bir saç telini koparmaya çalıştığınızda koparması ne kadar kolay ama saçı öbek yapıp da koparmayı deneyin bakalım o kadar kolay oluyor mu? Koparamazsınız. İşte bizim de böyle birlik olmamız, öbek olmamız, sessiz kalmamamız gerekiyor. Ben boyun eğmedikçe kızımın ve arkadaşlarının bana güveni arttı. Tutuksuz yargılama kararı elbette moralimizi bozdu ama ben vazgeçmeyeceğim. Daha fazla çocuk mağdur olmasın diye elimden ne geliyorsa yapacağım.