Türkiye'de uyuşturucu kullanımı her geçen gün artış gösterirken, kullanım yaşı ise düşmeye devam ediyor.
Bir yandan uyuşturucu operasyonlarına dair görüntüler sosyal medya üzerinden paylaşılıyor; bir yandan da yerel uyuşturucu şebekelerinde faaliyet yürüten kişilerin siyasi isimlerle fotoğrafları ortaya çıkıyor, başta Mersin Limanı olmak üzere çeşitli limanlarda kilolarca uyuşturucu ele geçirilirken yabancı uyuşturucu baronlarına oturum izni ve vatandaşlık veriliyor...
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı'nın 2024 yılı raporu kamuoyu ile paylaşıldı.
"Türkiye Uyuşturucu Raporu: Eğilimler ve Gelişmeler" başlıklı rapor, uyuşturucu kullanımının ulaştığı boyutları gözler önüne serdi.
Rusya-Ukrayna savaşı, Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelmesi, Suriye'deki savaşın devam etmesi gibi etkenler nedeniyle uyuşturucu ticaretine dair trendler ve rotalar değişime uğradı. Türkiye ise uyuşturucu kaçakçılığı rotasında önemli bir role sahip.
“Klasik uyuşturucular” olarak adlandırılan eroin, esrar, kokain gibi maddelerin yanı sıra son yıllarda sentetik uyuşturcular giderek yaygınlaşıyor.
Sorun derinleşiyor, sentetik kullanımı yaygınlaşıyor
"Bugün dünyada ve ülkemizde tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok ve çeşitli uyuşturucu türü bulunmaktadır" ifadelerine yer verilen raporda, özellikle son yıllarda geleneksel uyuşturucuların yanı sıra kimyasal yöntemlerle üretilen sentetik uyuşturucuların sorunu daha da derinleştirdiği vurgulandı.
Küresel uyuşturucu pazarlarında uzun yıllardır var olan ve “klasik uyuşturucular” olarak adlandırılan eroin, esrar, kokain gibi maddelerin yanı sıra metamfetamin ve fentanil başta olmak üzere sentetik uyuşturucuların, yüksek etkili hibrit esrar türevlerinin (Skunk, Nederwiet vb.) ve Yeni Psikoaktif Maddelerin (NPS) yaygınlaştığı belirtildi.
Raporda, suç organizasyonlarının yeni ticaret ve sevkiyat yöntemleri geliştirmesi, yasa dışı uyuşturucu pazarında sentetiklerin daha fazla yaygınlaşması, üretiminde yeni yöntemlerin ve kimyasalların kullanılması nedeniyle dinamik ve değişken bir hale gelen uyuşturucu suçlarıyla mücadelenin zorlaştığı aktarıldı.
Türkiye kaçakçılık rotasında yer alıyor
Raporda, uyuşturucu suçlarının sınıraşan suçlar arasındaki ağırlığının arttığına vurgu yapılarak, "Bu suçları işleyen gruplar ve örgütlerin farklı ülke ve bölgelerde yer alan benzer yapılanmalarla hatta terör örgütleriyle daha fazla iş birliği içine girmelerine neden olmaktadır. Bu işbirliği sayesinde uyuşturucu kaçakçısı gruplar, üretim bölgelerinden doğrudan uyuşturucuları temin edebilmekte veya üretimi tüketim bölgelerine yayabilmektedirler" denildi.
Uyuşturucu bağlantılı suçların dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de artmaya devam etmekte olduğu vurgulandı ve Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle uyuşturucu kaçakçılığı rotasında yer almakta olduğu ifade edildi.
Raporda, konuya ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
"Ülkemizin uyuşturucu kaçakçılığında halen sıklıkla kullanılan rotalar üzerinde yer alması, tarihsel olarak farklı coğrafyalar arasında yasal ticari faaliyetlerde kullanılan önemli güzergâhların ülkemiz kara, deniz ve hava sınırlarından geçmesi ve suç organizasyonlarının yasa dışı sevkiyatları için yasal ticaret yollarını tercih etmesi, yıldan yıla ülkemizde uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığında yeni trendlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Ülkemiz, gerek Asya’da üretilen ve Avrupa’ya transfer edilen başta eroin olmak üzere afyon türevleri kaçakçılığında ve aynı bölgede son yıllarda imalatı ve kaçakçılığı artmaya devam eden metamfetaminde, gerekse Avrupa’da üretilen ve Asya’ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu ve bu maddelerin üretiminde kullanılan kimyasalların kaçakçılığında transit ve hedef ülke konumundadır. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle uyuşturucu kaçakçılığında önemli bir geçiş ülkesi olmaya devam etmekte ve bu nedenle uluslararası iş birliği büyük önem taşımaktadır."
Ağırlık 'Güney Rotası'na kaydı
Bölgesel çatışmalar uyuşturucu kaçakçılığı trendlerine değişimlere neden oldu. Sadece son üç yılda uyuşturucu rotasına etki eden gelişmelerden bazıları şöyle: Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden savaş, Captagon başta olmak üzere amfetamin tipi uyarıcıların bölgesel uyuşturucu pazarlarına etkisi, 2022 yılında Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaşın Kuzey Rotası başta olmak üzere geleneksel uyuşturucu rotalarına etkisi ve alternatif rota arayışlarına sebep olması, Ağustos 2021’de Taliban’ın Afganistan’da ülke idaresini el geçirmesi...
Son yakalama verileri, Afganistan kaynaklı uyuşturucu kaçakçılığında İran ve Pakistan üzerinden geçen ve ardından deniz veya hava yoluyla doğrudan veya Güney Asya, Afrika veya Körfez üzerinden Avrupa'ya giden "Güney Rotası" boyunca önemli ölçüde artış olduğunu gösteriyor. Güney Rotası'nda ele geçirilen Afganistan kaynaklı eroin ve morfinin toplam miktarı, artık Orta Asya'dan geçen ve öncelikle Rusya Federasyonu'ndaki pazarlara uyuşturucu madde tedariğini sağlayan Kuzey Rotası'nda yakalanan miktardan daha fazla.
Eroin kaçakçılığında tercih edilen Balkan Rotası'nın son dönemde aynı zamanda Afganistan, İran ve Türkiye'ye kadar olan güzergahı, "metamfetamin kaçakçılığı"nda da sıklıkla kullanılmaya başlandı. Ancak Balkan Rotası, 2022 yılında da Afganistan'dan Orta ve Batı Avrupa'daki hedef pazarlara afyon kaçakçılığının ana rotası olmaya devam ediyor.
Geçen yıl 300 binden fazla şüpheli yakalandı
Öte yandan raporda, Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelesine ilişkin veriler de paylaşıldı.
2018 yılında kurumların uyuşturucuyla mücadele alanında yaptığı toplam harcama 1 milyar 362 milyon 728 bin 424 TL iken, 2023 yılında söz konusu alana yönelik harcama 6 milyar 928 milyon 184 bin 418 TL'ye ulaştı.
Uyuşturucuyla mücadele kapsamında 2023'te 251 bin 851 olaya müdahale edildiği ve 313 bin 416 şüpheli yakalandığı belirtilen raporda, 2023 yılı itibarıyla uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 98 bin 355 hükümlü ve tutuklu bulunduğu aktarıldı.
Türkiye’de 2023 yılında gerçekleşen 251 bin 851 uyuşturucu olayının suç türlerine göre dağılımı ise şöyle:
- 207 bin 971 olayın (yüzde 82,6) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak
- 38 bin 21 olayın (yüzde 15,1) uyuşturucu madde imal ve ticareti
- 4 bin 902 olayın (yüzde 1,9) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet
- 814 olayın (yüzde 0,3) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/ özendirme
- 143 olayın (yüzde 0,1) ise 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet
Yakalanan uyuşturucu miktarlarında büyük artış: Ya yakalanmayanlar?
Raporda çeşitli uyuşturucuların yakalanma miktarlarına ve bu verilerin yıllara göre değişimine de yer verildi.
Ele geçirilen eroin ve kök haşhaş miktarında azalma gözlemlenirken, özellikle ele geçirilen sentetik uyuşturucuların miktarında büyük bir artış söz konusu.
2023 yılında yakalanan uyuşturucular ve miktarları şöyle:
- Esrar ve skunk: 99,3 ton (Bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında artış)
- Kök kenevir: 157 milyon 343 bin 758 adet kök (Bir önceki yıla göre yüzde 43,6 oranında artış)
- Kokain: 2,502 kilogram (Bir önceki yıla göre yüzde 21,5 oranında artış)
- Ecstasy: 5 milyon 227 bin 853 adet (Bir önceki yıla göre yüzde 3,5 oranında artış)
- Captagon: 13 milyon 760 bin 337 adet (Bir önceki yıla göre yüzde 42,5 oranında artış)
- Metamfetamin: 21,912 kilogram (Bir önceki yıla göre yüzde 35,5 oranında artış)
- Bonzai: 2 tona yakın (Bir önceki yıla göre yüzde 151,9 oranında artış)
- Sentetik ecza/ilaç: 28 milyon 870 bin 284 tablet (Bir önceki yıla göre yüzde 129 oranında artış)
Öte yandan hem dünyada hem de Türkiye'de yaygınlaşan uyuşturucu grubu Yeni Psikoaktif Maddeler oldu.
NPS, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Sözleşmeleri kapsamında kontrole tabi olmayan ve kannabinoidler, katinonlar, triptaminler, opioidler, benzodiazepinler vb. 14 farklı grupta sınıflandırılan geniş bir yelpazeye sahip uyuşturucu maddeler olarak ortaya çıktı.
Bu maddelerin çoğu, uluslararası düzeyde kontrole tabi uyuşturucuların (kokain, esrar, eroin, LSD, ecstasy ve metamfetamin, vb.) etkilerini taklit etmekte ve sıklıkla bunların yerine "yasal-(legal highs)" adı altında küresel uyuşturucu pazarlarına sunulmakta. Küresel yasa dışı uyuşturucu pazarlarında fazla sayıda NPS’lerin ortaya çıkması, halk sağlığına yönelik ciddi riskler ve ulusal/uluslararası uyuşturucu politikalarına tehditler oluşturmakta ve yeni yaklaşımlara yönelme ihtiyacı doğurmakta.
Raporda, NPS yakalamalarına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
"2010-2012 döneminde 43 ülke NPS yakalaması bildirirken, 2020-2022 döneminde toplam 52 ülke NPS yakaladığını bildirmiştir. 2020-2022 dönemindeki NPS yakalamalarında en yaygın olarak ketamin (2022'de önemli ölçüde artıyor), ardından sentetik katinonlar ve sentetik kannabinoidler ön plana çıkmaktadır. Dünya genelinde farklı NPS sayısı 2021 yılında 618 iken, 2022 yılında 566'ya düşmüş ve bunlardan 44'ü ilk kez tespit edilmiştir. Piyasadaki NPS'lerin çoğu uyarıcılar (özellikle katinonlar ve daha az oranda fenetilaminler) olup, bunları sentetik kannabinoidler, sentetik opioidler ve halüsinojenler takip etmektedir."